Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Riva Deresiyle ilgili söylediklerine yanıt vererek, “Oturduğumuz yerden ahkam keserek, boş laf kalabalığı yaparak projelerimizi yürütmüyoruz. Boş laf üretmiyoruz, boş laf konuşmuyoruz. Sayın başkana da tavsiyem artık projelerine baksın 11 aydır belediye başkanı. 11 ay geriye dönüp baktığında İstanbul’a aldığı noktadan bu güne kadar ne yaptığını kendi çerçevesinde incelesin” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Halkalı’da yapılımı tamamlanan Millet Bahçesinin açılışına katıldı. Dünya Çevre Günü kapsamında düzenlenen etkinliklere katılan Bakan Kurum, parkı gezerek, gençlerle sohbet etti. Ünlü isimlerin katıldığı açılışta Bakan Kurum millet bahçesi içerisine ağaç dikti.
Halkalı Millet Bahçesi açılışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Doğa içerisinde yeşil alanların ağaçların içerisinde yürüyüş yaptık, bisikletlere bindik. Tur atarken millet bahçesindeki her bir tarafındaki güzellikleri gördük. Hakikaten burada 7’den 70’e herkesin vakit geçirebileceği bir bahçede vatandaşlarımızla bir olmanın heyecanını yaşadık. Ben herkesin Dünya Çevre Gününü kutluyorum. Bu günün tertemiz bir Türkiye için yaşanabilir bir dünya için çocuklarımızın güzel bir geleceği olması için temenni ediyorum. Burada 100 bin metrekarelik alanda İstanbullu hemşerilerimizin nefes alacağı bir mekan olacaktır” dedi.
“Doğaya, doğal yaşama, biyolojik çeşitliğe verilen zararın boyutlarını pandemi süreci bize gösterdi”
Pandemi sürecinde doğanın hayat bulduğunu söyleyen Bakan Kurum, “Pandemi sürecinde hayatın neredeyse durma noktasına gelmesi aslında dünyamıza şehirlerimize bir nefes aldırdı. Doğa adeta yeniden hayat buldu. Mekanın sahipleri, doğanın sahipleri geri döndü. Boğazda görmediğimizi yunuslarımızı, Ankara’da kınalı kekliklerimizi bodrum sahilinde foklarımızı gördük. Hep birlikte şahit olduk. O eski güneler hep birlikte geri döndük. Doğaya ve doğal yaşama biyolojik çeşitliğe verilen zararın boyutlarını pandemi süreci bize gösterdi. Bu doğal güzelliklerimizi, zenginliklerimizi şehirlerimizi tabiatlarımız yeşil alanlarımızı ki kentin nefes alacağı alanlar temiz tutmak için çok daha fazla özen göstermeliyiz. Doğal alanlarımızı da tabiat varlıklarımızı zengin bir ülkeyiz, inanın her ülkeye gidiyoruz görüyoruz ama ülkemiz ülkemizin, İstanbul’umuz bir başka güzel, sahip olduğumuz bu zenginlikleri korumak için projelerimizi kararlı bir şekilde yapmaya devam ediyor. İstanbul’la alakalı altını çizmeden geçmek istemiyorum. Bu gün ülkemizin 4 bir yanında yaptığımı çevre yatırımlarımızın ilk güzel örneklerin sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, büyükşehir belediye başkanlığı döneminde vermişti. İçme suyundun, atık suyuna hava kirliliğinin önlenmesi yeşil alan miktarının artırılması, çöp dağlarının temizlenmesine birçok projeye vesile olmuş. Cumhurbaşkanımız bu nokta çevre hassasiyeti konusunda tüm Türkiye’ye örnek olacak çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar şimdi tüm Türkiye’yi 81 ilimizi 83 milyon vatandaşımızı kapsayacak şekilde ülkemizi kuşatmış durumdadır” dedi.
“2023 yılı sonuna kadar korunan alanları 133 bin kilometre kareye çıkartacağız”
“Bakanlık olarak çevre projelerini ve yatırımlarını iki eksen iki çatı altında yapıyoruz” diyerek konuşmasını sürdüren Bakan Kurum, “Doğa yatırımlarımızı ülkemizdeki doğal alanlarda bir uçtan bir uca bağladığımız ekolojik koridor projemiz çevre projelerini de sayın Emine Erdoğan himayesinde gerçekleştirdiğimiz sıfır atık projeleri kapsamında ele almaya gayret gösteriyoruz. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılına kadar tamamlayacağımız ekolojik koridorlarla birlikte, millet bahçeleriyle korunan alanlarının sayısın artırarak, açacağımız şehrin içindeki ekolojik koridorlarla ülkemizi bir baştan bir başa yeşil ağlarla öreceğiz. Millet bahçelerimiz yeşil alan miktarlarını artıracak. Yeni yürüyüş yolları bisiklet yolları millet kıraathaneleri, vatandaşlarımızı her türlü aktiviteyi yapacağı alanlar mevcut. Bu projeleri de yapmaya sayılarını artırmaya gayret göstereceğiz. Ankara’mızda dün açılış yaptık, birçok millet bahçemiz in 9 ayrı şehirde 10 millet bahçemizin açılışını yaptık. Yapacağımız bu ekolojik koridorlar ve bu proje kapsamında Ankara’dan Karadeniz’e Kızılırmak Deltasına, Akdeniz’de Patara’ya Doğu Anadolu’da Van Gölüne kadar gidecek 4 ana hat oluşturuyoruz. Ekolojik koridorlarımızın pilot uygulamalarını 22 ilimizde başlattık. Bunlara örnek verecek olursak Kızılırmak Deltamız, Mogan gölümüz, Ihlara Vadimiz, Sakarya Meydan Muharebesi Milli Parkını çevirecek şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl ilk etabı bitirilecek ve 18 ay içerisinde etaplar halinde projemizi tamamlayacağız. Son iki yılda korunan 72 bin kilometre kareden 76 bin kilometre kareye çıkardık. İnşallah 2023 yılı sonuna kadar 57 bin kilometre kare daha artırarak 133 bin kilometre kareye çıkartacağız. 81 ilde yapacağımız millet bahçelerimiz ülkemizin ekolojik ağını oluşturan köprü noktaları millet bahçelerimizle, doğal alanlarımızla birbirine bağlanacak. Geçişler ve güzergahlar olacaktır” diye konuştu.
Millet bahçelerinin ve korunan alanların önemine değinen Bakan Kurum, “Millet bahçelerimiz, aynı zamanda da sosyal olarak gençlerimizin, yaşlılarımızın bu alanda vakit geçirebileceği bir eğitim merkezi gibi çocuklarımızın ağaçları ve bitkileri doğayı öğreneceği bir işleme sahip olacaktır. Doğal alanlarımızda millet bahçelerimizde oluşturacağımız bu yeşil ağlarda en önemli yolumuz bisiklet ve yürüyüş yolları olacaktır. Bisiklet yollarımız, yürüyüş yollarımız şehrin içindeki ulaşım ağlarına entegre olacak şekilde şehirler arası bisiklet turizmine, ulusal ve uluslararası spor organizasyonlarına hizmet verecek. Bununla ilgili eylem planı hazırlanma aşamasına geldi. Tüm Türkiye’yi ilgilendiren bisiklet ağını da kuracağımız dijital ortamda vatandaşımızın bisiklete bindiği zaman hangi yolda nasıl gitmesini tarif edecek. Navigasyon uygulamalarıyla birlikte hayata geçecek. Likya yolu gibi yeni rotalar oluşturacağız. Şehirlerimizde 4 bin kilometre bisiklet ağı kuracağız. Evliya Çelebi’nin ağacın, yeşil alanların çok olduğunu anlatan bir sözü var. ‘Van’dan yola çıka bir sincap ayağı yere değmeden bir meşe ağacından diğer ağaca atlayarak İskenderun Körfezine ulaşabilecek’ der. Ekolojik koridorlarımızı tamamladığımızda inşallah vatandaşlarımız millet bahçelerimizle, korunan doğal alanlarımızla, bisiklet yollarıyla, yürüyüş yollarımızla inşallah Hakkari’den Edirne’ye kadar ulaşabilecekleri bir ekolojik koridora yeşil bir donatıya kavuşmuş olacaklardır” şeklinde konuştu.
“Oturduğumuz yerden ahkam keserek, boş laf kalabalığı yaparak projelerimizi yürütmüyoruz”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanın Riva ile ilgili yaptığı açıklamaya ilişki konuşan Bakan kurum, “Dünya Çevre Gününde sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla 10 tane millet bahçemizin açılışın gerçekleştirdik. Şimdi çevreye ilişkin doğaya ilişkin bir yatırım varsa bakanlığımız oradadır. Vatandaşımızı 17 milyon İstanbulluyu ilgilendiren bir sorun varsa bakanlığımız yine oradadır. Milletimizin seçmiş olduğu sayın cumhurbaşkanımızın takdirleriyle görev yapmaktayız. Milletimizin iradesini sahaya yansıtmak durumundayız. Biz 1994 yılında sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı o çöp dağlarını tertemiz yapmak suretiyle vatandaşımızın hizmetine sunduk. Gecemizi gündüzümüze katarak çalışmalarımızı devam ettik. Gelinen bu süreçte istenirse çevreye ilişkin projelere yatırımlar nasıl yapılar burada gösteriyoruz. Sadece bu gün millet bahçelerinin açılışı, kentsel dönüşüm projelerinin takibi ve noktada İstanbul’umuzu Türkiye’mizi ilgilendiren bütün projeleri inceledik. Oturduğumuz yerden ahkam keserek, boş laf kalabalığı yaparak projelerimizi yürütmüyoruz. Biz sayın cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde ki ondan talimat almakta şereftir. Bu şeref çerçevesinde kararlı bir şekilde vatandaşımıza, çocuklarımıza yapılması gereken projeleri kararlı bir şekilde yapmaya gayret gösteriyoruz. Boş laf üretmiyoruz, boş laf konuşmuyoruz. Sayın başkana da tavsiyem artık projelerine baksın 11 aydır belediye başkanı. 11 ay geriye dönüp baktığında İstanbul’a aldığı noktadan bu güne kadar ne yaptığını kendi çerçevesinde incelesin. Çevre Bakanlığı olarak biz Riva Projesine ilişkin yerinde incelemeler yaptık. İki tane atık su arıtma tesisi ve oradaki incelemelerimize ilişkin çalışmalar neticesinde hem cezai işlem, hem de hukuki işlem başlattık. Dün yaptık bu günde yaptık, yine yapmaya devam edeceğiz. Milletimizin sağlığı, huzuru, güvenliği bize emanettir, biz bunu korumak durumundayız. Başkanın hoşuna gitse de gitmese de. Biz bu çerçevede denetimlerimizi yaptık. Sayın başkanımızı biz işini yapmaya davet ediyoruz. Orada kirliliğin sebebi iki arıtma tesisidir. İki arıtma tesisinin baypas ederek doğaya bıraktığı sulardır. Sonuçta arıtma tesisi yapılmış, sana teslim edilmiş, sen o arıtma tesisini çalıştırmakla mükellefsin. Sayın başkanımıza tavsiyemiz arıtma tesisini işler hale getirsin. Çevrenin kirlenmesine müsaade etmesin. Biz bizim üstümüze düşen görevlerimizi 18 yıldır sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Hem çevre yatırımlarını hem doğaya ilişkin yatırımları yapacağız, hem şehirlerimizin gelişmesine ilişkin yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Bölücülük hiçbir zaman bizimi işimiz olmadı. Biz her zaman 83 milyon kardeşimizi kucakladık. Hakkari de ne yaptıysak, Şırnak’ta ne yaptıysak gidip tavsiye ederim Şırnak’ta, Diyarbakır’da yaptığımız projeleri görmesini. Bu gün İstanbul’da ve bütün ilçelerinde 83 milyon vatandaşımızı, 17 milyon İstanbulluyu ilgilendiren tüm yatırımları yapacağız. kararlı bir şekilde projelerimize devam edeceğiz” dedi.
“Maskeleri biriktirip belediyeye vererek bertarafını sağlayalım”
Doğaya çok ciddi anlamda zarar verildiğini belirterek konuşmasını sürdüren Bakan Kurum, “Normalleşme sürecine girdik. Bu hafta itibariyle 15 büyükşehrimizde artık süreçle birlikte salgın sürecinin tamamlanması ve bu sürecin tamamlanmasıyla birlikte vatandaşlarımız parklara sokaklara çıkmaya başladı. Biz bu süreçte hem maskemizi kullanmak, sosyal mesafeyi dikkat etmek, hem de çevremizi temiz tutmak zorundayız. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığımızı açıkladığı kurallarla yaşamımız sürdürmeliyiz. Kullanılan maskelerin ayrı bir çöp kutusunda tıbbi atık gibi toplanması ve toplanan atıkların ayrı bir şekilde geri dönüşüme gönderilmesi konusunda bir genelgemiz oldu. Bu genelge çerçevesinde 48 saat maskelerimiz ayrı toplayacağımız çöp kutularında biriktireceğiz ve bir şekilde bertarafa göndereceğiz. 50-100 yılda doğaya karışabiliyor, doğaya çok ciddi anlamda zarar verebiliyor. Vatandaşlarımızdan bu noktada ayrı bir hassasiyet bekliyoruz. Maskelerimizi özenli bir şekilde biriktirip o biriktirdiğimiz çöpleri belediyelerimize teslim etmek suretiyle bertarafını sağlayalım.
İmamoğlu ne demişti?
İmamoğlu, son günlerde kamuoyu gündemine gelen Riva Deresi’ndeki kirlilikle ilgili “2009 yılında DSİ, İSKİ ve İBB yetkilileri arasında yapılan toplantıda, Karadeniz’e dökülen diğer akarsular gibi Riva Deresi’nin ıslahının da DSİ tarafından üstlenilmesi karara bağlandı” ifadelerini kullanmıştı. İmamoğlu, bölgedeki kağıt fabrikasından dereye akan balçık haldeki atık suları yerinde gözlemleyerek, "Bu ne kepazelik ya. Yapamıyorlarsa işi, bıraksınlar biz yapalım” demişti.