Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Tarım toprakları, sadece ve sadece tarımsal üretim için kullanılmalı. Tarımın kendisinin ihtiyacı olan silolar, seralar, ahırlar, ağıllar, kümesler bile tarım topraklarında olmamalı. Tabii ki yapılmış olanlara, onlara ayrı bakmak lazım ama yeni inşa edilecek alanları mutlaka buna uygun olarak değerlendirmekte yarar görüyorum" dedi.
Kilis Ticaret ve Sanayi Odası'nda muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileriyle bir araya gelen Kirişci, "İlk andan itibaren vatandaşımızın yanındayız. Böyle büyük bir coğrafya, tarım açısından bizim için çok çok önemli çünkü tarımsal üretim alanlarımızın yüzde 17'si bu coğrafyada. Yine bitkisel üretimin yüzde 17'si, hayvansal üretimin yüzde 18'i, tarımsal ihracatın yüzde 22'si bu coğrafyada. Buradan hareketle bizim tarlaya, bağa, bahçeye, ahıra, ağıla, kümese, su ürünleri yetiştiriciysek su ürünleri yetiştirme tesislerine, arılarımız varsa arılarımızın başına bir an önce dönmemiz ve bu üretimi kaldığı yerden devam ettirmemiz gerekiyordu" diye konuştu.
Kirişci, şöyle devam etti:
"Hayvanların yem ihtiyacı için 15 bin ton yem, vatandaşlarımıza bedelsiz dağıtıldı. İlerleyen zamanlarda büyükbaş hayvan için 500 lira, küçükbaş hayvan için de hayvan başına 50 lira olmak üzere 185 bin işletmenin ihtiyacı olan yem desteğini dağıtma kararı aldık. 1,5 milyar lira tutarındaki bu yem bedellerini geçtiğimiz cuma günü vatandaşlarımızın hesabına yatırdık. Ondan 1 hafta önce 24 Şubat'ta 3,4 milyar liralık öne çekilen bütün desteklerimizi vatandaşımızın hesabına yatırmış olduk. Toplamda 11 ilimiz için yaklaşık 5 milyar lira tutarında desteği üreticilerimize, çiftçilerimize sağladık. Diğer odundur, akaryakıttır vesairedir hiç bahsetmiyorum. Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için imkanları seferber ettik."
Türkiye genelinde 13 milyar 836 milyon liralık tarımsal desteğin 3,4 milyar lirasını 11 ile dağıttıklarını söyleyen Kirişci, "Bundan Kilis de payına düşeni aldı. 65 milyon liraya yakın bir ödeme Kilis için de gerçekleştirilmiş oldu" dedi.
Kirişci, üreticilerin zararına ilişkin tespit çalışmaların yapıldığını, bunların devam ettiğini belirtti.
"Sektöre verilen desteklerin sektörde kalması çok çok önemli"
Planlı üretim, sözleşmeli tarım ve stratejik ürün konularına verdikleri öneme işaret eden Kirişci, bununla ilgili Mecliste kanun teklifi bulunduğunu kaydetti. Mecliste yasanın çıkmasının ardından yıllardan beri konuştukları pek çok konunun artık raftan kaldırılacağını ifade eden Kirişci, "Yani bunlar bir daha bir şekilde görmeyeceğimiz, duymayacağımız konular haline gelecek. Sıklıkla dile gelirdi; 'Ya biz işte ÇKS'ye kayıtlı değiliz, evet ama tarımsal üretimde bulunuyoruz.' Doğru bu faaliyetleriniz artık bu yeni mevzuatla birlikte inşallah Gazi Meclisimiz, bizim ön gördüğümüz çalışmaları, şu anda teklif olarak görüşülen kanun yasalaştığında biz artık ÇKS kayıtlı ÇKS kayıtsız ayrımı yapmadan bunları bir şekilde desteklemiş olacağız" diye konuştu.
Kirişci, ayni olarak desteklemeyi başlattıklarını, deprem nedeniyle bunları tekrar nakdiye çevirdiklerini dile getirerek, "İşin doğrusunun ayni olduğunu hepimiz biliyoruz. Sektöre verilen desteklerin sektörde kalması çok çok önemli. Ormanla ilgili pek çok husus var. Yani vatandaşla ormanın bir arada, devletle milletin bir arada barışık yaşaması adına bunlarla ilgili de atacağımız adımlar olacak, bu kanun yasalaştığında. Onun gibi pek çok husus, inşallah orta ve uzun vadede bizim tarımımızı, ormancılık faaliyetlerimizi adeta tahkim edecek, bunları geliştirilecektir" ifadelerini kullandı.
"Tarım toprakları, sadece ve sadece tarımsal üretim için kullanılmalı"
Tarımın, 85 milyon ve bundan sonraki nüfus projeksiyonu da dikkate alındığında daha gözetilmesi, geliştirilmesi, kollanması gereken bir sektör olduğunun altını çizen Kirişci, "Burada kritik birkaç konu var hepimizin öğrenmesi gereken. Tarım toprakları, sadece ve sadece tarımsal üretim için kullanılmalı. Tarımın kendisinin ihtiyacı olan silolar, seralar, ahırlar, ağıllar, kümesler bile tarım topraklarında olmamalı. Bunların da sert zeminde, sert zemin de alüvyal sıvılaşma kabiliyeti olan zeminler değil, sert zeminlerde olması lazım. Buralarda bu binaların, bu yapıların inşa edilmesi de dahil konut, sanayi, endüstri, büyük küçük sanayi aklınıza gelebilecek her şeyin artık ovadan dağlara taşınması lazım. Kilis bu manada şanslı bir il. Tabii ki yapılmış olanlara, onlara ayrı bakmak lazım ama yeni inşa edilecek alanları mutlaka buna uygun olarak değerlendirmekte yarar görüyorum" değerlendirmesinde bulundu. (AA)