MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından tutuklanan ve yaklaşık 4 yıldır (3 yıl 11 ay) cezaevinde bulunan Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne için sürpriz bir çıkış yaptı. Ülkücü gelenek içinde yollarının uzun süre önce ayrıldığı Türköne'nin "aleyhinde pek çok yazısı ve beyanatı olduğunu" da vurgulayan Bahçeli "Dileğim bir haksızlık varsa bunun acilen düzeltilmesidir. Osman Kavala’nın, Altan kardeşlerin, Nazlı Ilıcak’ın ve daha pek çok sorunlu kişinin masum gösterilmeye çalışıldığı bir yerde şehit ağabeyi Mümtaz’er Türköne’nin davası tekraren ve titizlikle değerlendirilmelidir" dedi.
Bahçeli'nin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalar şöyle:
"Merhum Hocamız Prof.Dr. Erol Güngör'ün adalet tanımı kapsayıcı, kuşatıcı ve sadra şifa niteliktedir. Şöyle demişti: “Adalet, bir hakkın haklısına teslimidir.” Asırlar içinde halkalar halinde birbirine eklemlenen Türk devlet geleneğinin en mühim, en müessir vasfı adalettir.
"Büyük devlet ve fikir büyüklerimiz tarafından kaleme alınan siyasetnameler, layihalar, risaleler ve ciltler dolusu eserler adaletin ve adil yönetimin ikamesi ve inkarı olmayacak özelliğine vurgu yapmıştır. Adalet insan onurunun, devlet umurunun ayrılmaz parçasıdır.
"Türkiye, 15 Temmuz'da dar kadrolu ve asker kisvesine bürünen hain FETÖ tarafından işgal edilmek istenmiştir. O meşum ve melun gece ilk günkü etkisini milli vicdanda hala korumaktadır. Darbeci teröristler tarafsız ve objektif Türk mahkemeleri önünde hesap vermişlerdir.
"Zaman ve süreç içinde FETÖ'yle ilişki ve irtibat içinde olan bazı isimler kimi zaman CHP kimi zaman da farklı çevreler tarafından sahiplenilmiş ve desteklenmişlerdir. Hüviyetlerini milletimizin açıkça bildiği bu şahıslar hakkı yenmiş mağdurlar olarak gösterilmişlerdir.
"En son, terörist Demirtaş ile ilgili hak ihlali kararı verilmesi, üstelik Türk devletinin 50 bin lira tazminat ödemesine hükmedilmesi haklı olarak vicdanları sızlatmıştır. Adalet suçu aklamak, suçluyu temize çıkarmak değil, hak ve hukuk neyi öngörüyorsa aynen yapmaktır.
"Bugün Ülkücü şehidimiz Mustafa Türköne'nin şehadetinin 41.yıldönümüdür. 23 Haziran 1979'da 21 yaşındayken şehit düşmüştü. Ağabeyi Mümtaz'er Türköne ise cezaevindedir. Mümtaz'er Türköne'yi öğrencilik yıllarından itibaren tanırım. Aleyhe de pek çok yazısı ve beyanatı olmuştur.
"Ülkücü şehidimizin ağabeyi olan ve geçmişte davamıza emek vermiş Mümtaz'er Türköne'nin gerçekten suçlu olup olmadığına karar verecek yegâne merci Türk adaletidir. Adil ve hakkaniyetli yargılamayla Mümtaz'er Türköne'nin üzerine atılı isnatların netleşmesi de mümkün olacaktır.
"Dileğim bir haksızlık varsa bunun acilen düzeltilmesidir. Osman Kavala'nın, Altan kardeşlerin, Nazlı Ilıcak'ın ve daha pek çok sorunlu kişinin masum gösterilmeye çalışıldığı bir yerde şehit ağabeyi Mümtaz'er Türköne'nin davası tekraren ve titizlikle değerlendirilmelidir.
"Bu vesileyle bütün Ülkücü şehitlerimizi, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünden şehit düşmüş vatan evlatlarımızı, terörle mücadele halindeyken şehit olan kardeşlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum. Ahde vefa imandandır diyorum. Ve adaletin tecellisini ümit ediyorum."