1 Kasım seçimlerinde hem milletvekili sayısı hem de oy oranı ile büyük kaybı yaşayan parti MHP oldu. 7 Haziran seçimlerinde yüzde 16,4 olan oy oranı yüzde 12 düzeyine gerileyen MHP'de Genel Başkan Devlet Bahçeli, seçim sonuçlarını yazılı bir açıklamayla değerlendirdi.
Bahçeli "Ortada AKP’nin bir zaferinden ziyade, beyaz Toroslarla gözü korkutulmuş, terörle yıldırılmış, canlı bombalarla huzuru kaçırılmış, ekonomik tehlikelerle aklı çelinmiş, antidemokratik uygulamalarla iradesine ket vurulmuş bir yapı vardır ve her yönüyle de açıktadır" dedi.
Bahçeli açıklamasında, "Milliyetçi Hareket Partisi ise devlet ve iktidarın tüm imkanlarıyla mücadele ederek, dik duruşunu koruyarak, milli ve tarihi emanetlere sahip çıkarak, dahası tüm tuzakları bozarak, oy ve milletvekili sayısı itibariyle yeterli olmasa da TBMM’nde temsil edilme imkanına yeniden kavuşmuştur" ifadelerine yer verdi.
Yazılı olarak bir açıklama yayımlayan Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
"Türk milleti, önümüzdeki 4 yıllık süre zarfında, aziz varlığını temsil edecek vekillerini seçmek amacıyla bugün bir kez daha sandığa gitmiştir.
Nitekim 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi yapılmış, oy verme işlemi tamamlanarak sandık sayım ve tasnifi de gerçekleştirilmiştir.
Resmi olmayan sonuçlar kapsamında ve medyaya yansıdığı kadarıyla; Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yüzde 49,1’lik oy oranı ve 312 milletvekili sayısıyla tek başına iktidara ulaştığı anlaşılmaktadır.
Milletimiz koalisyon kurmaktan köşe bucak kaçan AKP’ye tek başına iktidar vizesi ve görevi vermiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi ise devlet ve iktidarın tüm imkanlarıyla mücadele ederek, dik duruşunu koruyarak, milli ve tarihi emanetlere sahip çıkarak, dahası tüm tuzakları bozarak, oy ve milletvekili sayısı itibariyle yeterli olmasa da TBMM’nde temsil edilme imkanına yeniden kavuşmuştur.
Partimiz yalan korosuyla boğuşmuş, demokrasi tarihimizde eşine az rastlanır nitelikte teşekkül ettirilmiş kara propaganda ve algı operasyonlarıyla başa çıkmak durumunda kalmıştır.
7 Haziran 2015 tarihinde yapılan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçim’inden çıkan sonucu beğenmeyip dayatma ve çirkeflikle tekrar seçimin yolunu açan AKP zihniyeti siyasi edep ve adabın yanında demokratik nezaketi de hiçe saymıştır.
Ahlaken iflas etmiş, fikren ve zihnen çürümüş bir partinin tekraren iktidar olması ayrıca tartışılması, ele alınması gereken bir vakıadır.
Koalisyon kurmaktan korkan, ülkeyi uçurumun kenarına kadar sürükleyen AKP’nin, toplumsal korkuyu tetikleyerek, tehdit ve şantajları silah gibi kullanarak milli iradeyi çarpıttığı çok açıktır.
7 Haziran- 1 Kasım arasında Türkiye’de yaşanmadık rezalet, planlanmadık kumpas, oynanmadık oyun kalmamıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin zayıflaması, kaybetmesi ve hatta baraja takılması maksadıyla siyasi tarihimize kara bir leke gibi geçecek her neviden saldırı icra edilmiştir.
Buna rağmen köklü geçmişiyle; şerefli, imanlı, milli ve tavizsiz mensuplarıyla iç içe geçen ve kenetlenen partimiz zalimlerin yazdığı hükmü yırtıp atmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi ilkelerinden ödün vermeden, inandığı doğrulardan sapmadan yolunda kararlı ve emin adımlarla yürüyecektir.
İçimizden veya dışımızdan hiç kimse boş yere hesap yapmamalı, boş yere Milliyetçi Hareket’in istikrarsızlık sarmalına düşeceğini zannetmemelidir.
Partimizin tüm kadroları sabırla, özveriyle, inanmış bir yürekle görevlerinin başındadır.
Vatan ve millet sevdamızda en ufak bir eksilme olmadan, saflarımızda en küçük bir bozulma yaşanmadan çelikten bir iradeyle Türkiye’nin hak, hukuk ve tarihi çıkarlarını savunmaya samimiyetle devam edilecektir.
Bu hususta azmimiz sınırsızdır.
Milliyetçi Hareket Partisi Türk-İslam ülküsünü yılmadan, korkmadan, tereddüt geçirmeden sonuna kadar sahiplenecektir.
Partimize hayırcı yaftası vuran AKP-PKK güdümündeki odaklara, sözde televizyon yorumcularına, gazetelerindeki köşelerinde dedikodu yayan satılık kalemlere karşı bakışımızda bir değişiklik de olmayacaktır.
1 Kasım seçiminde AKP’nin aldığı oy miktarı geçmiş 13 yıllık hezimet döneminin kapatılması; onca yolsuzluk, onca yanlışlık, onca yozlaşma ve yolsuzluğun örtülmesi anlamına kesinlikle gelmeyecektir.
Türkiye’nin içinde kıvrandığı hazin tabloyu hiçbir sonuç değiştiremeyecektir.
Elbette aziz milletimizin sandıkta verdiği karara saygı duyup riayet etmekle mükellef olduğumuzun farkındayız.
Fakat AKP’ye verilen her oyun, verilen her desteğin istikrarı getirmek şöyle dursun; geçen yılları mumla aratacak felaketlere davetiye çıkaracağını da şimdiden iddia ve ilan ediyoruz.
Ortada AKP’nin bir zaferinden ziyade, beyaz Toroslarla gözü korkutulmuş, terörle yıldırılmış, canlı bombalarla huzuru kaçırılmış, ekonomik tehlikelerle aklı çelinmiş, anti demokratik uygulamalarla iradesine ket vurulmuş bir sosyolojik yapı vardır ve her yönüyle de açıktadır.
Bundan sonra doğru bildiklerimizi, doğru gördüklerimizi, tertemiz vicdanlarımızla, dürüst bir mizaçla, herhangi bir gönül kırgınlığı olmadan milletimizle paylaşmayı sürdüreceğiz.
Şüphesiz önümüzdeki dönemde AKP’li iktidar yıllarının acı faturasına; buna göz yuman, buna destek veren, bunda payı bulunan herkes katlanmak durumunda kalacaktır.
Bu itibarla sorumluluktan kaçmak mümkün değildir.
26.Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi’nde her türlü tertip ve taarruza rağmen, Türklüğün namus mücadelesinde yanımızda duran, ülkenin geleceği için tercihte bulunan muhterem vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
Kıt imkânlarla varlık yokluk savaşı veren teşkilatımızın değerli yöneticilerine, milletvekili adaylarımıza ve aziz dava arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum.
Allah son nefesimize kadar bizi ülkülerimizden, ilkelerimizden ve Türk milletine mensubiyet şuurundan ayırmasın."