Gündem

Bahar ve Nihal Candan’ın da olduğu 21 sanıklı dolandırıcılık davasında ara karar açıklandı: "Asayım mı ben kendimi, ne yapayım?"

11 Eylül 2024 10:26

Sosyal medya fenomenleri Bahar Candan ve Nihal Candan'ın 'Kara para aklama' ve 'Suç örgütüne üye olma' suçlamalarıyla yargılandıkları davaya devam edildi. Davada savunma yapan Nihal Candan, "Ben veganım bahsedilen toplantıların et restoranında yapıldığı söyleniyor. Orada uzun süre kalamam, et yenildiği için midem bulanır. Benim araç satışı ile ilgili olaylar hakkında bilgim yoktur. Faruk Çiçek isimli kişiyle şu an evliyim ama o da bana boşanma davası açtı. Teşekkürler Türkiye" dedi. Savunmasının devamında gözyaşlarına hakim olamayan Candan, "Ölümcül bir hastalık ile boğuşuyorum. Yemek yiyemiyorum. 28 kilodan bu hale geldim çok şükür. Mal varlığım bir iki çanta, bir iki ayakkabı olabilir. Bunları da bana eşim sağlıyordu. Ailecek maddi olarak çok zor durumdayız bu olaylardan dolayı. Avukat ücretlerimi anneannem emekli parasıyla ödedi" şeklinde konuştu.

Sosyal medya fenomenleri Bahar Candan ve Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek, 16 Kasım 2023'te 'Kara para aklama' ve 'Suç örgütüne üye olma' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Cezaevindeyken 37 kiloya düşen Nihal Candan yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle tahliye edilmişti. Alisya Bahar Candan'ın 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek'in ise 24 yıla kadar hapsinin istendiği 21 sanıklı davaya bugün devam edildi. Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek üçüncü duruşma için Nihal Candan adliyeye geldi. Candan, adliye girişinde kendisine yöneltilen soruları cevapsız bıraktı.

TIKLAYIN - Bahar-Nihal Candan kardeşlerin davası haftaya ertelendi: Hesabımda 1-2 milyon para var, ben bir garibanım

Savunması sırasında gözyaşlarına hakim olamadı

Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan'ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek'in ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın 3. duruşmasında Nihal Candan savunma yaptı.

Bahar Candan'a meditasyon sözleri

Nihal Candan'ın duruşmada sık sık kardeşi Bahar Candan'a meditasyon sözleri söyleyerek bunları içinden tekrar etmesini de istediği görüldü. Candan'ım savunması sırasında gözyaşlarına hakim olamaması dikkat çekti.

Suçlamaları kabul etmedi

Suçlamaları kabul etmeyen Candan, iddianamede örgüt lideri olarak bahsedilen Onur Apaydın ile bir dönem ilişki yaşadığını söyledi.

"Bayılmazsam problem yok"

Candan, Savunmasının başlangıcında "İfade vermeye hazırım heyecandan bayılmazsam bir problem yok" dedi.

"Yanlış birisiyle 2021 yılında beraber oldum"

Nihal Candan savunmasında "Ben burada bir suçlama göremiyorum. İddianameyi defalarca kez okudum. Avukatlarıma defalarca kez okuttum. İddianamede bana yönelik açık bir suçlama göremiyorum. Ben bir toplantıya katılmadım. Ben yanlış birisi ile 2021 yılında beraber oldum. Kendini Kaan olarak farklı bir isimle tanıtan birisi bana gerçek mesleğini de söylemez. İddianamede örgüt lideri olarak bahsedilen Onur Apaydın kendisinin iş insanı olduğunu, aktif para kazanan biri olduğunu ve benden çok hoşlandığını söyledi. Ben o dönemde anksiyete problemleri yaşıyordum. Bu nedenle özel hayatım ile ilgili yanlış bir karar verdim" dedi.

"Veganım, midem bulanır"

Nihal Candan, "Ben hukuk fakültesini bitirdim. Ancak bu olay nedeniyle mesleğimi yapamıyorum. Bu çok uzun süren bir aşk hikayesi değil. Ben Onur Apaydın hakkında uzaklaştırma kararı alarak ayrıldım. Ben veganım bahsedilen toplantıların et restoranında yapıldığı söyleniyor. Orada uzun süre kalamam et yenildiği için midem bulanır" şeklinde konuştu.

"Şu anda evliyim ve eşim bana boşanma davası açtı, teşekkürler Türkiye"

Candan, "Benim araç satışı ile ilgili olaylar hakkında bilgim yoktur. Şu an evliyim Faruk Çiçek isimli kişiyle ama o da bana boşanma davası açtı. Teşekkürler Türkiye. Benim araç verilmesi ve dolandırıcılık olayı hakkında bir bilgim yok. Çok zor bir süreç yaşadım. 5 ay boyunca. Biraz sesli konuşup sizi ürkütüyorsam affedersiniz hakim bey" ifadelerini kullandı.

"Mal varlığım bir iki çanta, bir iki ayakkabı olabilir"

Savunmasının devamında zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan Nihal Candan, "Ölümcül bir hastalık ile boğuşuyorum. Yemek yiyemiyorum. 28 kilodan bu hale geldim çok şükür. Mal varlığım bir iki çanta, bir iki ayakkabı olabilir. Bunları da bana eşim sağlıyordu. Ailecek maddi olarak çok zor durumdayız bu olaylardan dolayı. Avukat ücretlerimi anneannem emekli parasıyla ödedi" şeklinde konuştu.

"Bu kadar garip insanın negatif enerjisini çekeceksem paylaşım yapmam"

Ağlayarak savunmasına devam eden Candan, "Eşimle kaldığım evde gözaltına alındım. Eşimi yere yatırdılar. İddianamede benim hesabıma para geldiği söylenmiş bazı kişiler tarafından. Hesaplarıma baksınlar. Var mı para transferi baksınlar. Bunlar ortaya çıkmayacak şeyler değil. Ben 5 ay neyin cezasını çektim? Instagram kullanmak suçsa kullanmam. Ben bu sanıkları tanımıyorum. Hepsi sosyal medyada bizi izleyip kinlenmişler. Bu kadar garip insanın negatif enerjisini çekeceksem paylaşım yapmam, istemiyorum artık. Ben TMSF'nin ne olduğunu iddianameyi okurken avukatıma sordum. Bilmiyordum bile ne olduğunu. Hukuk okurken de ceza davası konularından kaçtım. Çok negatif konular bunlar. Güzellik salonum olduğu döneme ilişkin tüm belgeleri avukatlarıma sunmuşumdur. Dolandırıcılık olayıyla güzellik salonumun ilgisi yoktur. Battı zaten o işletme" diye konuştu.

"2 gün şehri dolaştırıp poz verdirdiler"

Candan, "Onur Apaydın benim bildiğim kadarıyla gece kulüplerine ortaktı o dönemde. Ben uzaklaştırma kararı aldırdım Onur Apaydın hakkında. Bu kararı aldırmam soruşturma sürecinden önceydi. Ben operasyon yapılacak, kardeşim ile beni yaka paça gözaltına alacaklar bunlara ihtimal vermiyordum. 2 gün şehri dolaştırıp poz verdirdiler" dedi.

"Araba ticaretinden anlamam"

Candan, "Ben araba ticaretinden, hatta ticaretten anlamam. İQ'um sıfır şu anda yalnızca EQ'um çalışıyor. Savcıya çok iyi bir ifade vermiştim daha öncesinde" dedi.

"İşe ihtiyacım yoktu, şimdiyse her şeye ihtiyacım var"

Savunma sırasında sık sık maddi problemler yaşadığını dile getiren Nihal Candan, "Eşimin Ferrari'si vardı, benim de işe ihtiyacım yoktu çok şükür. Şimdi ise her şeye ihtiyacım var" diye konuştu.

"Televizyon başımıza çok iş açtı"

Mahkeme Başkanının daha önce 'kamu görevlisine hakaret' dolayısıyla adli kontrol hükümlerinin uygulandığı bir davası bulunup bulunmadığını sorduğu Nihal Candan, "Televizyon başımıza çok iş açtı. Benim yalnız bir davam oldu ondan da ceza almadım ve 5 yıl önceydi. Hakaret etmedim, pasaport kontrolünde yorgunluktan pasaportu görevliye atmış gibi göründüm. Pasaport kontrolü sırasında oldu. Kendisi de zaten televizyondaki hareketlerimizi realist zanneden bir hanımefendiydi" dedi.

"Borcumu babam ödedi"

Candan, "Neye dayanarak benim Onur'un kasası olduğum söylenmiş. Benim 350 bin lira borcum vardı. Bir bankada hesabım ve kredi kartım var. Bu haliyle bir kasa olmam söz konusu değil. Borcumu da babam ödedi, eşim değil" ifadelerini kullandı.

"2021 yılında battım, şirket kapattım"

Adını taşıyan güzellik salonu ile ilgili de konuşan Candan, "2018 yılında adıma açılan bir güzellik salonunu bir süre işlettim. O dönemde Apaydın'ı tanımıyordum. Babam açtı ve her şeyi belgelidir. İşletmenin evrakları mevcut. 2021 yılında battım zaten, şirketi kapattım ve bu beyefendiyle o sıralarda tanıştım. Yalnızca gece kulüplerine ortak olduğunu biliyordum Onur Apaydın'ın. Adını kendisine uzaklaştırma kararı çıkarttığım dönem öğrendim" dedi.

Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada verilen aranın ardından sanık Hacı İsrafil Sağlam savunma yaptı.

Sağlam, “Telefonumda olan tüm dosyalar için yedekleme yaptım. Ancak bu iddianamede soruşturmanın gizliliğini ihlal eden delil olarak değerlendirilmiş. Bana TMSF’den alınmış araçlar olduğu ve satıldığı söylendi. Ben hiçbir zaman ben alıyorum, satıyorum demedim. Ben Nihal ve Bahar Candan’ın hesaplarına para gönderilme konusunu duydum. Onur Apaydın bir keresinde Bahar Candan’a ‘hesaba para gönderilecek’ demişti. Ancak ne için gönderileceğini bilmiyorum. Ben direkt örgüt kasaları Bahar ve Nihal Candan’dır demiyorum. Sadece duyduklarımı söylüyorum. Onur Apaydın’dan sadece 1 defa 15 bin TL nakit aldım. Onun haricinde hiçbir şekilde para almadım” dedi.

"Asayım mı ben kendimi ne yapayım?”

Sanık savunmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, sanık savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere 13 Eylül Cuma gününe ertelendi.

Öte yandan tutukluluk halinin devam ettiğini duyan Bahar Candan babasına dönerek “Ben burada mı kalacağım? Asayım mı ben kendimi ne yapayım?” dedi.

(DHA)

NE OLMUŞTU?

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli ve Nihal ile Bahar Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanık yer almıştı. İddianamede tutuklu Gülnihal Çiçek’in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildiği de aktarılmıştı. İddianamede Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun liderliğindeki şebekenin ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları sazan sarmalı yöntemiyle dolandırdığı belirtilmişti. Bahar ve Nihal Candan’ın suç örgütünün hiyerarşik ve organik yapısı içerisinde yer aldığı iddianamede kaydedilmişti.

İddianamenin devamında “Şüphelilerin önceki tarihlerde çeşitli televizyon programlarına uzun süre katıldığı, ünlü olduktan sonra magazin programlarında da yer aldığı, sosyal medya platformunda çok sayıda takipçiye ulaşması sebebiyle günümüzde sosyal medya fenomeni ve ekran yüzü olarak tabir edilen bir sıfatının bulunduğu, dolayısıyla toplumun geniş kesimleri tarafından tanınan bir sima olduğu, bu özelliği sebebiyle de suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadığı” ifade edilmişti.

İddianamede örgüt lideri Onur Apaydın’ın örgüt içerisinde ‘gizli muhasebeci ve kasa’ konumunda olan Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve elde edilen suç gelirinin aklandığı belirtilmişti.

Öte yandan mağdur temin etme görevlisi olan şüpheli Hacı İsrafil Sağlam iddianamede yer verilen ifadesinde örgüt toplantılarına katıldığını söyleyerek “Toplantılara üst kademeden herkes katılıyordu. Saha elemanları ve alt kademe asla katılamazdı. Örgütün üst yönetimindeki herkes iştirak ediyordu. Toplantıların ikisinde Nihal Candan’ı gördüm. Nihal Candan örgüt lideri Onur Apaydın’ın sevgilisiydi. Diğer şahıslar Nihal Candan’a saygı gösteriyor ve mesafeli davranıyordu. Nihal Candan’ın yanında örgütün iç işleyişine ilişkin konular araba alım satım işler konuşuldu” şeklinde beyanda bulunduğu da iddianamede ifade edilmişti.

İddianamede Bahar Candan’ın ’suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar ’kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ suçundan ise 2 kez 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle, Nihal Candan’ın ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Öte yandan diğer 20 şüpheli hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.