Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Yerel yönetimlerle şehirlerimizi sadece çöplerden değil cinsiyet temelli ayrımcılıktan da temizlememiz gerek" düşüncesini dile getirdi. Babacan, partisinin hazırladığı 'Eşitlikçi Kentler' projesi kapsamında, kadına yönelik şiddetle mücadelede 'tek kapı' sistemini uygulayacaklarını, şiddetle mücadelede ana dil engelini de ortadan kaldıracaklarını söyledi.
Projede 'Mor Bayrak' politikasıyla şiddet mağduru kadınların çalışma hayatına dahil edilmesi, kadınların yerel yönetim temsiliyetlerinde de artışının sağlanması da öngörülüyor.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı
Babacan, Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin soruya, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusuyla ilgili parti olarak kararımız, seçim kararının alınmasıyla birlikte partimizin yetkili organları tarafından tartışacaktır." yanıtını verdi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen ile Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Candan Karlıtekin katılımıyla bir basın toplantısı gerçekleştirildi.
Babacan açıklamasında, "Partimiz her alanda çözüm odaklı çalışmalar yapıyor. Sadece bugünkü sorunları tespit etmekle kalmıyoruz. Bu sorunların nasıl çözüleceğiyle ilgili de açık yol haritasını pek çok konuda ortaya koyuyoruz. Şehirlerimizi eşitlikçi, adil, kapsayıcı bir anlayışla yeniden inşa etmek hedefiyle arkadaşlarımız çalıştı." dedi.
Babacan şu ifadeleri kullandı:
"Yerel yönetimlerle şehirlerimizi sadece çöplerden değil cinsiyet temelli ayrımcılıktan da temizlememiz gerek"
Biz DEVA Partisi olarak siyaseti her alanda insanların hayatının kolaylaştırılması için çalışan bir alan olarak görüyoruz. Yani sadece laf üretmeyen aynı zamanda iş üreten bir alan olarak görüyoruz. Yerel yönetimlerle şehirlerimizi sadece çöplerden değil cinsiyet temelli ayrımcılıktan da temizlememiz gerektiğini düşünüyoruz.
Sosyal hayatı paylaşan insanlar arasındaki ayrımcılığın her türlüsünü de reddediyoruz. Bu kapsamda yerel yönetimlere de düşen sorumluluğun farkındayız. Yerel yönetim deyince aklına hemen imar rantı düşenlerin zihniyetini en kısa zamanda tarihin tozlu raflarına kaldırmaya kararlıyız.
Eşitlikçi kentler kurma umuduyla tasarladığımız planımız tüm bireylere karşı eşit ve adil yaklaşan bir şehir yaşamını öngörüyor. Bu kapsamda atacağımız bazı adımları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Tek kapı sistemi
"Yaşanabilir şehirlerden konuşmaya yaşam hakkından başlamak gerekiyor. Önce insan diyen DEVA Partisi olarak eşitlikçi kentler projesi sayesinde yerel yönetimlerin kapasitesini de etkin kullanarak kadına yönelik şiddetle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu hususta tek kapı sistemine geçeceğiz.
Böylece merkezi hükümet, belediyeler, STK, İŞKUR, ŞÖNİM,barolar ve diğer ilgili kurumların eşgüdüm halinde çalışmalarını sağlayacağız.
Pek çok kurumun bu konuda devrede olması bazen ciddi koordinasyon problemine sebep oluyor. Şiddet gören kadınların nereye, nasıl müracaat edeceklerini bilmekte bazen güçlük çektiklerini görüyoruz.
“Şiddetle mücadelede ana dili engelini de ortadan kaldıracağız”
Şiddet anında yerel yönetimlerin hizmetlerine hızla ulaşılmasını sağlayacağız. Bakanlıklarla koordineli yürütülecek 7/24 yardım merkeziyle çok dilli destek faaliyetini sürdüreceğiz. Böylece şiddetle mücadelede ana dili engelini de ortadan kaldıracağız.
“Mor bayrak politikasıyla şiddet mağduru kadınları çalışma hayatına dahil ederek ayakta durmalarına destek olacağız”
Şiddetin yaygın yaşandığı bölgelerde panik butonu, mobil güvenlik uygulamaları, etkin kamera sistemleri gibi teknolojik önlemleri alacağız. Şiddet mağduru kadınlara istihdam kolaylığı sağlayacak tedbirleri de gerçekleştireceğiz. Yerel yönetimlerde mor bayrak uygulamasını hayata geçireceğiz. Mor bayrak politikasıyla şiddet mağduru kadınları çalışma hayatına dahil ederek ayakta durmalarına destek olacağız.
"Kadınların güven içinde özgür olmalarına destek olacağız"
Eşitlikçi kentler özgürlük ve güvenliği garanti altına alan şehirlerdir. Kadınların hak ve özgürlüklerini kullanırken kendilerini rahat ve güvende hissedeceği kentlerdir. Şehirlerimizde güçlü aydınlatma sistemlerini oluşturarak kadınların güven içinde özgür olmalarına destek olacağız.
“Gecenin belirli saatlerinde durak dışında da yolcu indirme hizmetini hayata geçireceğiz”
Yine bu bağlamda toplu taşıma hizmetlerinde de yeni bir uygulama başlatacağız. Kadının güvenliğini sağlamak amacıyla gecenin belirli saatlerinde durak dışında da yolcu indirme hizmetini hayata geçireceğiz.
Kadının yaşamını kolaylaştırmak amacıyla atacağımız adımlar bunlarla sınırlı kalmayacak. Kadınların ekonomik, sosyal, kültürel ihtiyaçlarını öncelikle yerel yönetimler tarafından temin edeceğimizi ifade etmek istiyorum.
"Bütçelemeyi kadına duyarlı bir anlayışla yeniden yapılandıracağız"
Kadınların ekonomik durumlarını ve sosyal konumlarını güçlendirmek amacıyla kamu kaynaklarının kullanımında hakkaniyetli davranacağız. Bütçelemeyi kadına duyarlı bir anlayışla yeniden yapılandıracağız. Kent yoksulluğunu kısa vadede sosyal yardımlar; orta ve uzun vadede ise istihdam ve girişimcilik uygulamalarıyla asgariye indireceğiz.
Yerel yönetimlerin satın alma işlemlerinde kadın girişimcilere destek olacak modeller uygulayacağız. Kadınların ürettiklerini satabilecekleri pazar alanlarını, ilgili dijital platformları yaygınlaştırmak için gerekli her türlü desteği vereceğiz. Ayrıca halk eğitim merkezleri gibi eğitim destek mekanizmalarıyla kadınların çağımızın ihtiyaçlarına yönelik beceri, bilgilerini de artıracağız.
"15 Dakikalık Kent’ adını verdiğimiz ‘kendi kendine yeten mahalle’ modelini işleteceğiz"
Parka ve sağlık ocağına, kültürel ve ticari ihtiyaçların karşılanacağı mekanlara yürüme mesafesini 15 dakikaya indireceğiz. Mahallere engeli, çocuk ve yaşlı bakım merkezleri açacağız. Her mahalleye nitelikli, uygun fiyatlı kreş açarak kadına ve aileye nefes aldıracağız. Ben her alanda demokratik ve özgürlükçü Türkiye’ye kadınların aklıyla, düşünceleriyle ve emeğiyle varacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum. Bildiğiniz gibi karar süreçlerinde de kadınların temsiliyetini yükseltmek çok önemli bir husus. Yerel yönetimlerde de kadınların temsilinin yükselmesiyle ilgili yoğun bir çalışmamız var şu anda.
Biz özgür ve zengin bir ülke için çalışıyoruz. Cinsiyet eşitliği, güçlü yerel yönetimlerle eşit, adil ve zengin bir ülke hayalimize kavuşacağımızı gayet iyi biliyoruz. Bu nedenle kadın politikaları başkanlığımızın bir süredir gerçekleştirdiği çalıştayların ilk basın toplantısını yerel yönetim çalışmalarıyla gerçekleştirmiş olduk.
Biz hele iş başına gelelim de ondan sonra ne yapacağımıza düşünürüz diyen bir anlayışa sahip değiliz. Türkiye’de siyasete gerçekten yeni bir kültür ve çalışma alışkanlığı kazandırıyoruz. Daha muhalefetteyken iktidar için her türlü hazırlığını yapmış bir siyasi partiyiz. Her alanda çalışıyoruz ve çözüm önerilerimizi geliştiriyoruz. Vatandaşlarımıza gerçekçi projelerin sözünü veriyoruz.
Karlıtekin: Parti tüzüğüne cinsiyet kotaları yerleştirdik ve titizlikle uygulamaya çalışıyoruz
Babacan'ın ardından söz alan Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Candan Karlıtekin, "Kadının ekonomik ve siyasal hayatta eşit düzeyde yer almadığı bilinen bir gerçeklik. Bu sadece bize özgü de değil, gelişmiş Batılı demokrasilerde de bu idealden uzak durum sürüyor. DEVA olarak tüm yetkili kurullarda ve pozisyonlar için parti tüzüğüne cinsiyet kotaları yerleştirdik ve titizlikle uygulamaya çalışıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Karlıtekin sözlerini şöyle sürdürdü:
Kadının ekonomik ve sosyal hayatta eşit yer alabilmesi ve hakkaniyetli bir bölüşüm çerçevesinde hayatını sürdürebilmesi siyasette eşit konuma yükselmesiyle mümkün olacaktır. Siyasette kadın temsilinin dengeli bir seviyede gerçekleşmesi, geleneksel anlayışla bir süre daha gecikecekse burada sormak lazım, kadının sesi nasıl duyulacak? DEVA olarak kadına nefes aldırmayı önceliyoruz. Kadına dar kimlikler veya ideolojiler üzerinden siyaset yapanların kutuplaştırıcı ve veren el politikalarına rehin bırakmamaya kararlıyız.
Esen: Yerel yönetimler politikalarımızın nihai hedefi kadın dostu eşitlikçi kentler olacak
Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, “Hazırlayacağımız yerel yönetimler politikalarımızın nihai hedefi kadın dostu eşitlikçi kentler olacaktır. Yerel eşitlik birimleri olarak kadının güncellenen ihtiyaçlarını yerel yönetimler hizmetlerine yansıtmayı planlıyoruz. Yerel meclislerde ve muhtarlıklarda kadının nitelikli temsiliyetini önemsiyoruz." diye konuştu.
Esen projeye ilişkin olarak şu bilgileri paylaştı:
"Şiddet mağduru kadına istihdam desteği vermeyi planlıyoruz"
Şiddet mağduru kadına istihdam desteği vermeyi planlıyoruz. Varsa çocuklarıyla insan onuruna yaraşır şekilde yaşamını sürdürmesini destekleyecek programlar uygulayacağız. İkincil bir şiddet dalgasından koruyacak tedbirleri alacak.
"Dijital alan ve fırsatları kadın faydasına kullanacağız"
Risk haritalarını oluşturacağız. Dijital alan ve fırsatları kadın faydasına kullanacağız.
Kadının ekonomik katkısını dikkate alarak özellikle kreş hizmetinde mahalle bazlı erişilebilir, nitelikli, güvenilir ve uygun fiyatlı çocuk bakım hizmeti ile kadını ve aileyi destekleyecek, nefes aldıracağız.
O.S.B ve teknoparkları teşvik mekanizmaları ile destekleyecek, içinde ya da yakınında kreş yeri ayrılmasını ve kreş açılmasını destekleyecek, kadının istihdama katılımını kolaylaştıracağız.
Bakım merkezleri ve kreşleri yardımcı teknolojilerle iyileştirecek, yararlanıcıların kolay kullanımını destekleyecek, sivil inisiyatifle ortak sosyal sorumluluk projelerini destekleyeceğiz.
Sosyal hizmet, çocuk gelişimi, fizyoterapi uzmanı gibi ihtiyaç duyulan bakım elemanlarının çalışmasını liyakat kriterleri ile belirleyecek, kadın ve çocuk perspektifinde meslek içi eğitimlerle farkındalıklarını arttıracağız.
Kırsalda ve çeperlerde yaşayan kadın ve çocukların bu hizmetlere etkin erişimini ve fırsat eşitliğini sağlayacak politikalar geliştireceğiz."