Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Süt inekleri, göz göre göre kıyıma gidiyor. Üreticiler ineklerini kesmeye mecbur bırakılıyor. Yani süt üretmekten vazgeçtiler. Bu ne demek biliyor musunuz; peynir bulamamak demek. Yoğurdun parayla bile alınamaması demek. Hepimiz için çözümü söylüyorum. Sütün litresini bugün için en az 9 liraya yükseltmek ve yemin yarısını hibe etmek artık bir mecburiyettir” dedi.
Süt üreticilerinin sorunlarını gündeme getiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
"Süt inekleri göz göre göre kıyıma gidiyor"
“Süt inekleri göz göre göre kıyıma gidiyor. Üreticiler ineklerini kesmeye mecbur bırakılıyor. Yani süt üretmekten vazgeçtiler. Bu ne demek biliyor musunuz; peynir bulamamak demek. Yoğurdun parayla bile alınamaması demek. Çocukların sabah bir bardak süt içememesi demek. Üreticilerin elini kolunu bağladılar. Yem fiyatı uçup gitmişken, maliyetler tavan yapmışken; iktidar çiğ sütün litresini sabitliyor. Süt tozu ihracatını da kısıtlıyor. İktidarın siyasetinde tek bir denklem var: ‘Üreten zarar eder’.
"Sütün litresini en az 9 liraya yükseltmek ve yemin yarısını hibe etmek artık bir mecburiyettir"
Hepimiz için çözümü söylüyorum. Sütün litresini bugün için en az 9 liraya yükseltmek ve yemin yarısını hibe etmek artık bir mecburiyettir. Sencer Solakoğlu beyi 6 Mayıs'ta ağırladığım programımdan bir kesiti de buraya koyuyorum. AB standartlarına ulaşmak için tek yolumuz, üretmek.”
"Gözlerini yuman Ziraat Bankası, kaba yemse alınacak ürün versin en azından bu sezon geçinelim"
Ali Babacan, programına konuk olan Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Genel Başkanı Sencer Solakoğlu ile 6 Mayıs’ta kendi YouTube kanalında yaptığı 'Ali Babacan ile Bi’ Kahve' programından bir kesit paylaştı.
6 Mayıs'ta yayınlanan videoda Sencer Solakoğlu'nun yaptığı açıklamalar ise özetle şöyle:
“Bu seneki kaba yem fiyatları gübre ve mazottan dolayı geçen senenin 3 misline çıktı. Süt fiyatlarında öyle bir şey yok. Yıllık kaba yem dediğimiz işte yoncasıydı, yeşil otuydu... Onu alacak para yok bir kere kimsede. Yapılan hesap şu anda şu; 3 tane danası varsa tanesini satarsa kaba yemini alabileceğini hesaplıyor. Biz bunun hesabını yaptık. Tam böyle denk geliyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu zaten düşük olan kapasitenin yüzde 33 daha da düşmesi anlamına geliyor. Bu da arzın düşmesi anlamına geliyor. Biz de diyoruz ki, yapmayın lütfen bunu yapmayın. Gözlerini yuman Ziraat Bankası, kaba yemse alınacak ürün versin en azından bu sezon geçinelim. Dışarıda ahkam kesiyor; şöyle söyleyeceğim, böyle söyleyeceğim… Girdiği anda buna şahit olmuş bir inanım, komedi değil yani, ‘Allah sizi başımızdan eksik etmesin’ aynen buna şahit oldum. Benim için çok büyük bir dersti. Bu güruh yukarıya bilgi verdiği sürece yukarıda bilgi alanlar çok mutlu oluyor... Mesela süt desteği ödenecek. Benim geçen sene Ekim ayından beri hala süt desteğim ödenmedi. Hangi gün ödeneceğini de bilen yok. Ödeneceği gün bir gün öncesinden diyorlar ki, ‘Evet yatıyor, hayırlı uğurlu olsun’…
"Reel sermayede aylık yüzde 5-10 erime var; bu erimeye karşı da bir önlem yok"
Şu anda sanayici sütü aldığı zaman veya eti aldığı zaman bunu bir vadede ödüyor. Bugün baktığınız zaman reel sermayede aylık yüzde 5-10 erime var. Bu erimeye karşı da bir önlem yok. Çiftçiyi böyle zorlayamazsınız. Yeni Zelanda, dünya süt piyasasının neredeyse yüzde 20’sini kontrol altında tutuyor. Türkiye’de yumurta sektöründe buna benzer bir durum vardı. Ürettiğimizin yarısı kadarını ihraç ediyorduk ama hepsi Irak… Tek bir sepete koymuşsuz biz bütün yumurtaları. Irak bir kapandı, herkes gümledi şu anda. Herkes çok sıkıntı çekiyor.” (ANKA)