Ekonomi
Babacan: Suriye'ye yeni yaptırımlar düşünüyoruz ANKARA (A.A)
03 Aralık 2011 12:41
-Babacan: Suriye'ye yeni yaptırımlar düşünüyoruz ANKARA (A.A) - 03.12.2011 - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin, Suriye ile ilgili olarak, 30 Kasımda ekonomik yaptırımlarını açıkladığını belirterek, ''Fakat, Esad iktidarı halkına karşı şiddete başvurmaya devam ederse yeni yaptırımları da düşünüyoruz'' dedi. Babacan, Nihon Keizai Shimbun gazetesine verdiği röportajda, nükleer santralde son nesil reaktörler kullanılacağı için, yapımı konusundaki kararlılıkta bir değişiklik olmayacağını bildirdi. Japonya'nın zor durumunu anladığını ifade eden Babacan, her iki tarafın da hazırlıklarını tamamlamasıyla, Türkiye'nin hemen müzakerelere başlamak ve karşılıklı olarak tatmin olunacak bir yöntemle anlaşmaya varmak istediğini kaydetti. Türkiye'nin, en yeni model nükleer santralleri istediğini belirten Babacan, bu konuda bir sorun görmediğini ifade etti. Dizayn ve yapım gibi aşamaların en az 6-7 yıl süreceğini kaydeden Babacan, Türkiye'nin, mümkün olduğunca santralin yapımını hızlı bir şekilde tamamlayarak, işletmeye almak istediğini kaydetti. Babacan, iç talebin büyümesiyle, enerjiye dayalı ithalatın artması ve bunun sonucunda ortaya çıkan cari açığın, kötüye gidişinin engellenmesi gerekliliğinin altını çizdi. -Suriye- Türkiye'nin, Suriye ile ilgili olarak, 30 Kasımda ekonomik yaptırımlarını açıkladığını kaydeden Babacan, ''Fakat, Esad iktidarı halkına karşı şiddete başvurmaya devam ederse yeni yaptırımları da düşünüyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine de ekonomik yaptırımların getirilmesi gündemde. Ne kadar erken olursa o kadar iyi olur. Askerî operasyon arzulamıyoruz. Fakat tüm senaryoları da değerlendiriyoruz'' dedi. -''Türkiye, Çin'in ardından ikinci olacak''- Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye ekonomisinin Avrupa'nın borç krizinden etkilenecek olsa da, bu yıl GSYİH'nin geçen yıla oranla, yüzde 7-8 aralığında büyüyeceğini bildirdi. Türkiye'nin bu yıl yüzde 8 büyüme sağlayabilirse, IMF'nin tahmini verileri kıyaslaması ışığında bakıldığında, G-20 ülkeleri içinde büyümede Çin'in ardından ikinci ülke olacağını ifade eden Babacan, yabancı şirketlerin de bu büyümeyi dikkatle izlediğini söyledi. Babacan, 2012 yılı ekonomi tahminleri hakkında ise Avrupa ve ABD ekonomilerinde yavaşlama olmasına rağmen, yurt içinde güçlü talep ve sağlıklı bankacılık sisteminin sürdürülmesiyle, ''Avrupa'dan daha yüksek, yüzde 4 seviyesinde büyümeyi sağlayabiliriz'' dedi. ABD'de başlayan mali krizin dünyada etkisini gösterdiği 2009 yılından bu yana ''2.5 milyon ilave istihdam yaratıldığını'' vurgulayan Babacan, Türkiye'nin kamu borcunun GSYİH'ya oranla yüzde 40'ın altına indiğini ve 2014 yılında yüzde 32'ye kadar düşürülmesinin hedeflendiğini belirtti. Türk ekonomisinin aşırı ısınma riski hakkında ise Babacan, ''Hükümet ve Merkez Bankası'nın (vergi artırımı, parasal sıkılaştırma gibi yöntemlerle) iç talebi sınırlama politikası izlediğini ve bunun sonucunda büyüme hızının bir miktar düşecek olsa da sürdürülebilir bir büyüme sağlanacağını kaydetti. Bankacılık sektörüne de değinen Babacan, 2004-2006 yılları arası büyük çaplı reformlar yapıldığını belirterek, düzenlemelerin katılaştırılması sonucu Avrupa'daki kriz sonrasında dahi güçlü bir büyümenin mümkün hale geldiğinin altını çizdi. Babacan ayrıca, Türkiye'nin ticaret şehri İstanbul'u, dünyanın en büyük 10 finans merkezinden biri haline getirme politikasını anlattı. Öte yandan, Avrupa krizinin çözümü için ''güçlü liderlik ve cesaret gerektiğini'' vurgulayan Babacan, ''Birçok gelişmiş ülkede bu noktada yetersiz kalınıyor. Yapısal reformlar ve yıllık harcamaların kısılması gibi konularda sonuç alınamıyor'' diye konuştu. Babacan, Türkiye'nin ulusal politikası olan Avrupa Birliği (AB) üyeliği müzakereleri hakkında ise, ''Üyelik standartlarına ulaşılması Türkiye'nin siyasi reformlarına da katkı yapıyor'' diyerek mevcut krizden etkilenilmeyeceğini ifade etti.