Gaziantep’te Nurdağı’nın Sakçagözü ve İslahiye’nin Boğaziçi mahallelerini ziyaret eden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanı’nda toplandığını vurgulayarak, “Hiçbir yetkisi olmayan yöneticinin istifasını istemek çok anlamlı olmuyor. Millet şu andaki iktidarı görevden alacak. Onların istifasına gerek olmadan görevden alma gerçekleşecektir, ilk seçimde göreceğiz” diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gaziantep’te Nurdağı’nın Sakçagözü ve İslâhiye’nin Boğaziçi mahallelerinde depremzedeleri ziyaret etti. İslahiye’den Medyascope’a bağlanarak Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan Babacan şu ifadeleri kullandı:
"Çadır ve seyyar tuvalet ihtiyacı bazı bölgelerde şiddetli şekilde hissediliyor"
“Birinci hafta acil ihtiyaçlar daha çok gıdayla ilgiliydi. Barınma ilk günden beri ihtiyaç. İkinci hafta gıdayla ilgili ihtiyaçların azaldığı, dağıtımın belli bir seviyeye geldiğini gördük. Fakat barınma, seyyar tuvalet ihtiyaçları hâlâ devam ediyordu. Üçüncü haftaya geldiğimizde bazı merkezlerde hâlâ çadır ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Çadır ve seyyar tuvalet ihtiyacı bazı bölgelerde şiddetli bir şekilde hissediliyor. Hâlâ gece ateşin başında battaniyeye sarılıp sabaha kadar açıkta geçiren vatandaşlarımız var. Şu andaki en acil ihtiyaç bu gibi görünüyor.
"Hiçbir yetkisi olmayan yöneticinin istifasını istemek çok anlamlı olmuyor"
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile bütün yürütme yetkisi tek bir kişide toplandı. Bakanlar bile sadece sekretarya hizmeti veriyorlar. Bütün yetki tek kişide. O tek kişi kime, ne kadar, ne zaman talimat verirse ancak ondan sonra iş görülüyor. Sonuçta kimsenin bir sorumluluğu yok ki. Herkes ‘Bana ne talimat verildiyse ben onu yaptım’ diyor. Peki talimat vermesi gereken, yukarı çık çık çık, bir kişi kalıyor. Dolayısıyla istifa etmesi gereken birileri varsa, tek yetkinin, tek sorumluluğun üzerinde toplandığı bir makam var. O da Cumhurbaşkanlığı makamı. Yoksa hiçbir yetkisi olmayan, imkânı olmayan ve talimat almamış yöneticinin istifasını istemek, istifa ettirmek de çok anlamlı olmuyor. Millet şu andaki iktidarı görevden alacak, onların istifasına gerek olmadan görevden alma gerçekleşecektir, ilk seçimde göreceğiz.
"Vinçler ilk 48 saatte neden devreye giremedi?"
Vatandaşlarımız bana bu soruları soruyor, ben de hükûmete ve Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyorum. Bu soruların cevaplarını bilmek vatandaş olarak benim hakkım. Depremden zarar gören bütün vatandaşlarımızın hakkı. Bu kadar inşaat sektörünün güçlü olduğu bir ülkede, vinçler ilk 48 saatte neden enkaz kaldırma çalışmalarında devreye giremedi? Neden bu iş makinaları mobilize edilemedi?
"Milli Savunma Bakanı’nın bir talimat beklemesi gerekiyor muydu?"
Neden o ilk 48 saat içinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli mobilize edilmedi? Biz askerlerimizi üçüncü, dördüncü günden sonra gördük. Maden işçileri donanımlı insanlar, neden ilk saatlerde mobilize edilmedi? İlk 48 ve 72 saatte niçin devlet kurumları harekete geçmedi, geçirilmedi, geçirilemedi? Mesela Milli Savunma Bakanına sormak lazım, depremin olduğu ilk gün TSK personelinin mobilize edilmesiyle ilgili bir talimat verdi mi? Bir talimat aldı mı? Bir talimat beklemesi gerekiyor muydu? O ilk saatlerde ne oldu? Vatandaş olarak çok merak ediyorum.
"Çözümlerimizi önümüzdeki hafta açıklayacağız"
Kısa vadede, orta vadede, uzun vadede bu depremin yaralarını sarmak, sosyal ve ekonomik enkazı kaldırmak için neler yapmak gerektiğini açıklayacağız. 13 politika birimimize talimatı verdik. 13 politika birimimiz kendisiyle ilgili konuları hazırlıyor. Cuma akşamına kadar süre verdik. Birkaç günde bunu toparlayıp sanırım önümüzdeki hafta içerisinde kapsamlı çözümlerimizi açıklayacağız.”