Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Malatya’nın Örnekköy ilçesinde; “Gerçekten bu depremin yaralarını yine milletin kendisi saracak öyle görünüyor. Birkaç gün vatandaşlarımız kendi tırnaklarıyla, elleriyle bu enkazdan yakınlarını çıkarmanın gayreti içinde olmuşlar. Kimisini sağ kurtarmışlar kimisinin maalesef cenazesini çıkarmışlar. Özellikle ilk birkaç gün ilçelerde, köylerde kurtarma çalışmalarının ağırlıkla vatandaşlarımızın kendi imkanlarıyla gerçekleşmiş. Milletçe kenetlendik. Devletin kurumları çalışıyor ama tek başına kamunun, devletin, yerel yönetimlerin bu işin altından kalkamayacağı da bir gerçek. Burada olması gereken merkezi hükümetin yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, gönüllülerin hepsinin bir arada beraber çalışması, bu birlik beraberlik olmadan yaraların sarılması mümkün olmayacak” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ülke tarihinin en büyük felaketlerinden birisi olan Kahramanmaraş merkezli ve 10 şehrin etkilendiği deprem sonrası bölgedeki ziyaretlerini sürdürüyor. Bugün ilk olarak Malatya’nın Doğanşehir ilçesini ziyaret eden Babacan daha sonra Örnekköy’de deprem mağduru yurttaşlarla bir araya geldi. Örnekköy Cemevi önünde açıklama yapan Babacan, şunları söyledi:
“Malatya’nın Doğanşehir ilçesini az önce ziyaret ettik. Doğanşehir’de çok büyük bir yıkım var. Yüzlerce belki binlerce bina yıkılmış durumda. Vatandaşlarımızın ciddi barınma sorunu var, hava çok soğuk burada, gündüz eksi 5, gece eksi 17-18. Çadır ihtiyacı var. Bu bölgede en çok talep çadır konusunda ve çadırların içinde ısınma ihtiyacı var. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine baş sağlığı diliyoruz.
"Devletin kurumları çalışıyor ama tek başına kamunun, devletin, yerel yönetimlerin bu işin altından kalkamayacağı da bir gerçek"
Doğanşehir’den sonra Malatya’ya doğru yola çıktık, şu anda Örnekköy’deyiz, arkamızdaki cemevinin duvarları önemli ölçüde hasar görmüş durumda. Gelen yardımlar burada toplanıp hem Örnekköy’e hem de çevredeki köylere dağıtılıyor. Tüm hemşehrilerimize, vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum, bu yoğun çalışmaları için. Milletçe kenetlendik. Devletin kurumları çalışıyor ama tek başına kamunun, devletin, yerel yönetimlerin bu işin altından kalkamayacağı da bir gerçek. Burada olması gereken merkezi hükümetin yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, gönüllülerin hepsinin bir arada beraber çalışması, bu birlik beraberlik olmadan yaraların sarılması mümkün olmayacak. İyi bir koordinasyon gerekiyor. Tabi koordinasyondan sorumlu kurumlar var. Hadi depremin ilk 2-3 günü bu sorun oldu ama 10’ununcu güne geldik, bundan sonra koordinasyon sağlamamanın mazereti olmaz, olamaz. Herkes can, acımız büyük. Bu bölgede yıkım özellikle ikinci sarsıntıyla meydana gelmiş durumda. Büyük yıkım ikinci sarsıntıda olmuş. İlk sarsıntıda insanlar korktuğu için, evlere binalara girmediği için ikinci sarsıntıda Allah’tan can kaybı başka bölgelere göre daha az. Biraz sonra Malatya merkeze doğru hareket edeceğiz.
"Bu depremin yaralarını yine milletin kendisi saracak öyle görünüyor"
Alanı inceliyoruz, eksikler nedir bunları yerinde tespit ediyoruz. Elimizden geldiğince bizim kendi temaslarımızla ihtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz. Sesini duyuramayanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hem kamu kuruluşlarında hem sivil inisiyatiflerde kim var ihtiyaç sahiplerini onlarla buluşturmaya çalışıyoruz. İletişim köprüsü görevini görmeye çalışıyoruz. Sadece biz değil herkes yoğun bir gayret içinde. Gerçekten bu depremin yaralarını yine milletin kendisi saracak öyle görünüyor. Birkaç gün vatandaşlarımız kendi tırnaklarıyla, elleriyle bu enkazdan yakınlarını çıkarmanın gayreti içinde olmuşlar. Kimisini sağ kurtarmışlar kimisinin maalesef cenazesini çıkarmışlar. Özellikle ilk birkaç gün ilçelerde, köylerde kurtarma çabalarının ağırlıkla vatandaşlarımızın kendi imkanlarıyla gerçekleşmiş.
"Nasıl bundan önceki zorlukları beraber aştıysak bunu da aşacağız"
Nice zorluk yaşadık bu topraklarda, bu ülkenin vatandaşı hepimiz biriz ruhuyla hareket ettikten sonra inşallah bu zorlukları da aşarız. Bu millet sağduyusu çok yüksek bir millet, metanetli bir millet. Nasıl bundan önceki zorlukları beraber aştıysak bunu da aşacağız. Önemli olan herkesin birbiriyle konuşması, özellikle kamu kuruluşlarının milleti, insanları dinlemesi, kamunun içine kapanmaması tam tersine kucağını ve kulaklarını vatandaşa açması çok önemli. Allah memleketimizi böyle benzer acılardan korusun.” (ANKA)