Anayasa Mahkemesi (AYM), açtıkları kadastro tespit davaları 28, 29 ve 52 yıldır süren başvurucuların, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar vererek, başvuruculara çeşitli miktarlarda tazminat ödenmesine hükmetti.
Anayasa Mahkemesine, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuruda bulunanlarla ilgili kararlar, mahkemenin internet sitesinde yayınlandı.
Dayıları aleyhine 1985'te açtıkları kadastro tespitine itiraz davası halen devam eden 7 kişinin bireysel başvurusundan ihlal kararı çıktı. Anayasa Mahkemesi, 12 Kasım 1985'te açılan ve çeşitli aşamalardan geçtikten sonra halen yerel mahkeme aşamasında devam eden dava nedeniyle başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Kararda, somut olayda 29 yıl 3 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varıldığı, bu nedenle iki başvurucuya 10 bin 380 lira, kalan 5 başvurucuya ayrı ayrı 2 bin 70 lira manevi tazminat ödenmesine hükmedildi.
1989'da açılan dava
Anayasa Mahkemesine bir başka bireysel başvuru ise 1989 yılında açılan davayla ilgili yapıldı. Kızlıltepe'de 1989'da açtıkları kadastro tespit davası halen yerel mahkeme aşamasında devam eden üç kişinin yaptığı bireysel başvuruda da ihlal kararı verildi.
Yüksek Mahkeme, 28 yıllık yargılama süresinin makul olmadığına karar vererek, başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Başvuruculara ayrı ayrı 2 bin 220 lira manevi tazminat ödenmesi kararlaştırıldı.
52 yıllık davada da tazminat
Babalarının 1965'te Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde açtığı kadastro tespitine itiraz davası halen devam eden 6 kişi de makul sürede yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Somut olaydaki 52 yıllık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varan Anayasa Mahkemesi heyeti, başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine ve başvuruculara ayrı ayrı 2 bin 400 lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.