Gündem

AYM, Figen Yüksekdağ'ın tutukluluk süresinde hak ihlali tespit etmedi

Anayasa Mahkemesi, 4 Kasım 2016'dan beri cezaevinde olan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutukluluğunun makul süreyi aşmadığına karar verdi

01 Şubat 2022 14:06

Anayasa Mahkemesi, eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutukluluğunun makul süreyi aştığı iddiasıyla yapılan başvuruda hak ihlali olmadığına karar verdi. Yüksekdağ'ın 3 yıl 1 aylık tutukluluğunun makul olduğunu belirten mahkeme, tutukluluğunun 4 ay 5 günlük kısmında milletvekili/siyasi parti genel başkanı olmasının bir sorun oluşturmayacağını kaydetti. Kararda, "Tutuklanmasına karar verilen kişinin milletvekili olması, bu tedbiri otomatik olarak ölçüsüz kılan bir durum arz etmez" denildi. 

4 Kasım 2016 tarihinde Ankara'daki evinde gözaltına alınan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, götürüldüğü Diyarbakır'da aynı gün silahlı terör örgütüne üye olma ve halkı suç işlemeye alenen tahrik etme suçlarından tutuklandı. Yüksekdağ hakkında açılan dava, daha sonra yetkisizlik kararıyla Ankara'ya gönderildi. Bu arada Yüksekdağ, Ankara'da başlatılan 6-8 Kobani olayları soruşturması kapsamında ikinci kez tutuklandı. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Şubat 2021 tarihli 32. duruşmada Yüksekdağ'ın davasını Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Selahattin Demirtaş'ın da tutuklu bulunduğu Kobani davasıyla birleştirdi.

Halen Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olan Yüksekdağ'ın "terör örgütü propgandası yapmak" suçundan aldığı 1 yıl 6 aylık hapis cezası kesinleşti. Bunun üzerine Yüksekdağ'ın bu cezasının infazına geçildi, bu nedenle Kobani davasındaki tutukluluk kararının infazı durduruldu. Yüksekdağ'ın propaganda suçundan kesinleşen cezası 23 Ocak 2019-25 Ekim 2019 tarihleri arasında infaz edildi.

Yüksekdağ, mahkemelerin tahliye kararı vermemesi üzerine 26 Şubat 2021 tarihinde bireysel başvuruda bulundu.

AYM tutukluluk süresinde sorun görmedi

Başvuruyu 13 Ocak 2022'de değerlendiren Anayasa Mahkemesi, tutukluluğun makul süreyi aşması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Kararda, tutuklandığı tarihte milletvekili olan Yüksekdağ'ın tutukluluğun makul süreyi aştığı ve bununla bağlantılı olarak seçilme ve siyasi faaliyette bulunma imkânlarının kısıtlandığı iddiası incelendi.

AYM kararında, Yüksekdağ'ın 5 yıl 2 ay 19 gün olan toplam tutukluluk süresini hesaplarken; hakkındaki propganda cezasının infaz edildiği süreyi  çıkardı. Bu nedenle AYM; toplam tutukluluk süresini 3 yıl 1 ay olarak belirledi.

Yüksekdağ hakkında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan yürütülen soruşturmanın farklı suçlarla ilgili soruşturmalara göre zorluğu ve karmaşıklığı olduğu savunulan kararda, "Bu bakımdan delillerin toplanmasındaki güçlüğün, başvurucu hakkındaki suçlamaların sayısı ve mahiyetinin ve hâlihazırda yürütülen davanın kapsamının soruşturma/kovuşturma süreçlerinde tutuklama tedbirine başvurma ihtiyacını artırdığı ve anılan süreçlerin cereyanında bir özensizliğin bulunmadığı görülmektedir" denildi.

Kararda, şu değerlendirme yapıldı:

"Sonuç olarak tutukluluğun ön şartı olan suç işlendiğine dair kuvvetli belirti ile hürriyetten yoksun bırakılmanın meşru nedenlerinin ve tedbirin ölçülülüğünün belirtilmesi bakımından başvurucu hakkındaki tutukluluğun devamına ilişkin kararların gerekçelerinin ilgili ve yeterli olması ve soruşturma/kovuşturma süreçlerinin yürütülmesinde bir özensizliğin bulunmaması hususları bir bütün olarak dikkate alındığında yaklaşık 3 yıl 1 aylık tutukluluk süresinin makul olduğu sonucuna varılmıştır."

Milletvekili olarak 4 aylık tutuklamada sorun yok

Anayasa Mahkemesi, daha önce tutuklu bazı CHP ve HDP'li vekillerle ilgili verdiği hak ihlali kararını Yüksekdağ için uygulamadı. Yüksekdağ'ın tutuklandığı 4 Kasım 2016 tarihinde HDP'nin eş genel başkanı olduğu, hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü bulunması nedeniyle milletvekilliğinin 21 Şubat 2017 tarihinde TBMM tarafından düşürüldüğüne işaret edilen kararda, şu değerlendirme yapıldı:

"Başvurucunun milletvekili ve bir siyasi partinin genel başkanı sıfatını taşıdığı dönemde geçen tutukluluk süresi 4 ay 5 gündür. Bu sürenin yukarıda anılan başvurularda Anayasa Mahkemesi tarafından makul bulunmayan tutukluluk sürelerine -Selahattin Demirtaş başvurusunda 1 yıl 7 ay 20 gün; Mehmet Haberal ile Mustafa Ali Balbay başvurularında yaklaşık 2 yıl 1 ay 17 gün; Kemal Aktaş ve Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, İbrahim Ayhan ile Gülser Yıldırım başvurularında ise 2 yıl 6 ay 20 gün- nazaran oldukça kısa olduğu görülmektedir. Tutuklanmasına karar verilen kişinin milletvekili olmasının bu tedbiri otomatik olarak ölçüsüz kılmayacağı ve başvurucunun milletvekili/bir siyasi partinin genel başkanı sıfatıyla tutulmasının uzunca bir süre devam etmediği de gözetildiğinde 4 ay 5 günlük sürenin yaklaşık 3 yıl 1 ay boyunca devam eden tedbirin ölçülülüğü açısından bir sorun oluşturmadığı değerlendirilmiştir."

Alican Uludağ

© Deutsche Welle Türkçe