Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini söyledi. Arslan, "Hukuk devletinde, uzaktan kumandalı yargı da yargıç da düşünülemez" dedi.
"Yeni anayasa kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır" diyen Arslan, "Güçler ayrılığına dayalı iyi ve etkin bir sistem kuran bir anayasa yapılması mümkündür. Yeni anayasa tüm sorunları bir anda çözecek bir sihirli değnek de değildir" ifadesini kullandı.
Arslan, AYM'nin 52. yıl dönümü töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu da Anayasa Mahkemesi'nin 53. kuruluş yıl dönümü ve yeni seçilen Üye Rıdvan Güleç'in yemini dolayısıyla Anayasa Mahkemesi'nde düzenlenen törene katıldı.
Arslan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Fikri ve vicdanı hür olmayandan hakim olmaz. Aklını ve vicdanını başkalarına kiralayan veya iradesine ipotek konmasına izin veren kişiden hakim olmaz. Hukuk devletinde, uzaktan kumandalı yargı da yargıç da düşünülemez.
Demokratik toplumlarda yargıya düşen görev, topluma ve siyasete nizam vermek değil, hukuk kurallarını adalet süzgecinden geçirerek uygulamak, bu suretle uyuşmazlıkları çözmektir. Ancak bu durumda yargı ve yargıç, temel hak ve özgürlüklerin teminatı olabilir. Anayasa mahkemesinin varlık nedeni anayasal adaleti gerçekleştirmektir. Mahkememizin hak eksenli anlayışla verdiği kararlar farklılıkların bir arada yaşaması idealine de katkı sağlamaktadır.
Mahkememizin hak eksenli özellikle ihlal kararları bireysel başvuru sayısının giderek artmasına neden olmaktadır. 18 bin 9 başvuru elimizde vardır şu anda. Mahkeme olarak sistemi daha etkin hale getirecek tedbirleri almaktayız. Bireysel başvurunun, kanundan sonra bir yeni ve süper bir temyiz imkanı sunmadığını bilmemiz gerekmektedir.
‘Her türlü eleştiriyi değerli kabul ediyoruz’
AYM olarak kararlarımıza ve uygulamalarımıza yönelik her türlü eleştiriyi değerli gördüğümüzü söylemek isterim. Yeni anayasa kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Anayasa için uygun bir iklimin oluşması lazım. Bu iklimin oluşması için ayrıştıran değil birleştirten pozitif bir tavır gerekmektedir.
Yeni anayasa arayışı bugüne has bir durum değildir. Bu ülke yaklaşık 150 yıldır anayasasını arıyor. Yeni anayasa yapım sürecinde oluşan anayasa geleneğinin hesaba katılması gerekmektedir. Kopyala yapıştır yöntemiyle yeni anayasa yapılması ne kadar yanlışsa demokratik anayasaların olmazsa olmazlarını almadan bir anayasa yapmaya çalışmak o derece yanlış olur. Güçler ayrılığına dayalı iyi ve etkin bir sistem kuran bir anayasa yapılması mümkündür.
‘Bir adım geri atmaları gerekebilir’
Yeni anayasanın önündeki en önemli engellerden biri telifi çok zor görüş ve önerilerin her şeye ve herkese rağmen anayasallaşmasının istenmesi olabilir.
Bu durumda sürece katılan aktörlerin maksimalist taleplerini gözden geçirmeleri, belki de bulundukları pozisyondan bir adım geri atmaları gerekebilir.
Esasen gelinen noktada olağan bir dönemde halkımızın kendi dinamikleriyle yeni bir anayasa yapabileceğini göstermek sosyal psikoloji açısından yapılacak anayasanın içeriğinden çok daha önemli hale gelmiştir.
‘Haşim Kılıç'a şükranlarımızı sunmak istiyorum’
Yeni anayasa tüm sorunları bir anda çözecek sihirli bir değnek de değildir. Sayın Haşim Kılıç’a mahkememize katkılarından dolayı şükranlarımız sunmak istiyorum. Sayın Kılıç 25 yıl boyunca bu mahkemeye ve ülkemize büyük hizmetler yapmış ve paradigma değişiminin öncüsü olmuştur. Kendisine emeklilik hayatında huzur diliyorum."