Gündem

'Ayhan Çarkın'ın tahliyesi ortadan kaldırılacağı anlamına geliyor'

1994 yılında öldürülen Behçet Cantürk'ün yeğeni Reşit Cantürk, Ayhan Çarkın'ın tahliyesini, 'Ya bir trafik kazasında veya intihar etti haberlerini okursak şaşırmayalım' sözleriyle değerlendirdi

11 Temmuz 2014 22:19
Arzu Yıldız

Behçet Cantürk'ün yeğeni Reşit Cantürk, Ankara 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Faili Meçhul Cinayetler Davası'nda Ayhan Çarkın hakkında verilen tahliye kararını T24'e değerlendirdi.

90'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerde ilk öldürülen isim olan Kürt işadamı Behçet Cantürk'ün yeğeni Reşit Cantürk, Çarkın'ın hayatının tehlikede olduğunu iddia etti.


Reşit Cantürk, şunları söyledi: 
"Davanın en önemli sanıkları arasında yer alan Korkut Eken’in avukatı, mahkeme heyeti önünde açıkça tehditler savurdu. Bu cesareti kimden alıyor? Diğer yandan Ayhan Çarkın davanın en önemli sanığı. Çarkın, maktüllerin alıkonulması olaylarını yer, zaman, kroki, silah bilgilerini vererek bir bir anlattı.

 

'Ayhan Çarkın'ın can güvenliği yoktur'

 

Buna rağmen kendisinin tahliye edilmesi bizce Ayhan Çarkın’ın ortadan kaldırılacağı anlamına geliyor. Ya bir trafik kazasında veya intihar etti diye yarın öbür gün haberlerin okursak şaşırmayalım. Bizce Ayhan Çarkın’ın can güvenliği yoktur ve Korkut Eken’in tehditlerinden sonra bertaraf edileceği kaygısını ciddi bir şekilde gündeme getirmiştir.

Mahkeme Heyeti’nin 130 klasörlük dava ile ilgili bilgi, belge ve bulgulara sahip olduğu kanaatinde değiliz. Öyle olsaydı bu kadar itirafa, delile ve belgelere rağmen Çarkın tahliye edilmez, diğer tetikçi sanıklar ise davadan vareste tutulmazlardı.

 

'Bu kararla Kürtlerin adalete güveni bitmiştir'

 

Bugün bir pankart için 7 yıl hapis yatan gençler varken cinayet itirafına rağmen bugün Ankara Adliyesi’nde yaşananlar bir komedidir. Ve bu kararla Kürtlerin adalete güveni bitmiştir. Avukatlarımız tabiî ki hukuki itirazları yapacak ancak Cantürk ailesi olarak adalete olan güvenimiz kalmamıştır.

Geçmişle yüzleşme ve adil bir hesaplaşma olacaksa bu Ankara Adliyesi’nden geçmektedir. Evleri yakılan Kürtler, yakınları öldürülen Kürtler ama yine mağdur edilen yine Kürtler. Devlet gerçek bir barış istiyorsa bu halkla yüzleşmesi ve halka karanlık dönemi yaşatanları açığa çıkartarak bu halktan özür dilemesi lazım. Yoksa barış olmaz.

Biz diyoruz ki Meclis tam donanımlı özel yetkilere sahip bir araştırma komisyonu kurarak bu olayın üzerine gitmelidir. "