Aydınlık gazetesi Kurban Bayramı'nın birinci günün bugünkü (21 Ağustos 2018) sayısında okurlarına "artan maliyetler ve kağıt sıkıntısı sebebiyle yayınına üç gün ara vereceğini" duyurdu. Gazete 25 Ağustos'ta tekrar basılmaya devam edecek.
Gazetenin süründe duyurduğu haberde, "Artan maliyetler ve kağıt sıkıntısı sebebiyle yayınımıza üç gün zorunlu olarak ara veriyoruz. Dolar kuşatmasından okurlarımızın da desteğiyle güçlenerek çıkacağız. 25 Ağustos Cumartesi gününden itibaren daha güçlü bir aydınlık için şimdiden kolları sıvıyoruz!" dendi.
ABD ile Türkiye arasında Rahip Andrew Brunson kriziyle başlayan dövizdeki hareketlilik,Türk Lirası'nın yabancı paralar karşısında değer kaybetmesine neden oldu. Gazetede konuya ilşkin yayımlananbaşyazıda artan doların kağıt fiyatlarını 3 kat artırdığına dkkat çekildi ve "Kamu kurumları ise doların yazılı basını boğmasını kenardan izliyor" elkeştirisi getirildi.
Söz konusu yazı aynen şöyle:
Kağıt fiyatı dolara bağlı olarak 3 kat arttı. Kamu kurumları ise doların yazılı basını boğmasını kenardan izliyor.
Gazeteler kağıt fabrikası kuramaz. Bu görev kamunundur. Yazılı basına kağıt temininde kolaylık sağlanması hem kamu çıkarları ve güvenliğinin hem de basın özgürlüğünün şu anda en önemli koşuludur. Devlet kağıt tedarikine ve üretimine kayıtsız kalamaz. İthal kağıtla milli basın olmaz. Yerli ve milli siyasetler ithal kağıda yazılamaz!
Aydınlık yöneticileri yıllardır kağıt sorunuyla uğraşıyor. Gazetenin yayınına ayrılması gereken zaman ve emek zorunlu ihtiyaçların teminine harcanmaktadır. Kamu, kamu görevini yaparsa gazeteciler de gazetecilik yapabilir.
Öncelikli olarak kağıtta gümrük vergileri ve benzeri yükümlülükler sıfırlanmalıdır. Eşzamanlı olarak Basın İlan Kurumu ilan tarifelerine -kağıdın sürekli artan maliyetini göz önünde bulundurarak- zam yapılmalıdır. Yazılı basına düşük faizle kredi ve teşvik paketleri hazırlamak da hızla gündeme alınmalıdır. Yazılı basının baskı güvenliğini sağlamak, kamunun ertelenemez görevidir. İkinci olarak kağıt üretimi konusunda gerekli yatırımların hızla yapılması gerekiyor. Kağıt fabrikası olmayan ülkelerin yazılı basını özgür olamaz. Kağıdı olmayan bir devlet yazılı basınını doların insafına terk eder! Pek çok devlet kağıt tedarikinde ulusal gazetelerini eşit bir şekilde doğrudan desteklemektedir.
Ekonomik koşullar basın özgürlüğünü sınırladığında devlet yayım özgürlüğünü sağlamakla yükümlüdür. Bir hak talebinde bulunmuyoruz, Anayasal bir görevi hatırlatıyoruz!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne, Türkiye Basın Konseyi’ne ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’na açıklamaları için teşekkür ediyoruz.