Aydın Engin*
İran İslam Cumhuriyeti, (Kuzey) Kore Halk Cumhuriyeti, Mısır Arap Cumhuriyeti, Irak Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, Suriye Arap Cumhuriyeti...
Daha sayayım mı?
Gerek var mı?
***
Cumhuriyet en kestirme tanımıyla “halkın iktidarı” demek. Yani iktidarı aristokrasinin, rahiplerin, imamların, emirlerin, sultanların, kralların, padişahların elinde tuttuğu devlet değil.
İyi de o zaman yazının başında sayıp döktüğüm “cumhuriyet”ler ne menem cumhuriyetlerdir?
Ya da sahiden cumhuriyet midirler?
Soruya sağlıklı bir cevap üretmek için bir cumhuriyetin “olmazsa olmazları”nı doğru tanımlamamız; kavramı bileşenlerine ayırıp değerlendirmemiz gerekiyor.
Örneğin cumhuriyetle yönetilen bir devletin yurttaşları farklı dinsel inançlara sahip kümelerden oluşuyorsa ve orada devletin dizginleri farklı dinsel inançlardan sadece birine bağlı güçlerin elindeyse o devlet sakat, eksik, kusurlu bir cumhuriyettir.
Örneğin cumhuriyetle yönetilen bir devletin yurttaşları farklı etnik kökenlerden gelen kümelerden oluşuyorsa ve orada devletin dizginleri tek bir etnik kökenden gelen yurttaşların elindeyse o devlet sakat, eksik, kusurlu bir cumhuriyettir.
Örneğin cumhuriyetle yönetilen bir devletin yurttaşları farklı ideolojik ve siyasal görüşlere sahiplerse ve fakat o devlette bir tek parti iktidarı varsa o devlet sakat, eksik, kusurlu bir cumhuriyettir.
Örneğin cumhuriyetle yönetilen bir “devlet”te iktidar, adı imam, emir, sultan, kral, padişah olmayan tek bir kişinin elindeyse o devlet sakat, eksik, kusurlu bir cumhuriyettir.
Son dört paragrafta sayılan bileşenler yani Cumhuriyet’in eksik, kusurlu ve sakat olmamasını sağlayan “olmazsa olmazları” aslında tek bir kavramı işaret ediyor: Demokrasi..
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 94. yıldönümünü kutladık.
95. yaşına basmış Cumhuriyetimiz hâlâ eksik, sakat ve kusurlu. Üstelik AKP iktidarında bu eksikler, sakatlıklar ve kusurlar katlanarak artmakta, büyümekte.
Laikliği vazgeçilmez bir ilke bellemiş, milliyetçi yargı ve önyargılardan arınmış, çoğunlukçuluğu değil çoğulculuğu benimsemiş bir cumhuriyet için, yani bir demokratik cumhuriyet için zorlu ödevler bizlerin omuzlarında...
Bu yazı ilk kez Cumhuriyet'te yayımlanmıştır.