Gündem

Avukatlar tepkili; duruşmalara gelmeyen Sedat Peker hakkında yakalama kararı çıkarılmadı

Sedat Peker, "Oluk oluk kanlarını akıtacağız; kanlarıyla duş alacağız" demişti

09 Haziran 2017 16:08

Suç örgütü lideri Sedat Peker'in, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" üyelerini "Oluk oluk kanlarını akıtacağız; kanlarıyla duş alacağız" diyerek tehdit ettiği gerekçesiyle 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, tutuksuz sanık Peker ile avukatları katılmadı. Müşteki avukatı Meriç Eyüboğlu, "Belgelenmemiş mazeretlerle iki celsedir gelip gidiyoruz, Sedat Peker'in teşrifini bekliyoruz. Mahkeme zorla getirme ya da yakalama kararı vermedi" dedi.

Kendisine ait internet sitesinde yayınladığı bir yazıda, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" üyelerini tehdit eden Sedat Peker'in, 11 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.

Anadolu Adliyesi 20. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Peker ile avukatları katılmadı. Duruşmada, 13 müşteki akademisyen ile avukatları hazır bulundu. Mahkeme hakimi, sanık Peker'in avukatının mazeret dilekçesi sunduğunu tutanağa geçirdi.

Söz verilen müştekilerden Emine Beyza Üstün, önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek, "Tehditte bulunan sanık ve vekili burada yoktur. Bunun dikkate alınmasını talep ediyorum" dedi.

Bir kısım müştekiler avukatı Meriç Eyüboğlu da sanık Peker'in iki celsedir duruşmaya gelmediğini belirterek, "Mazeretlerini geçerli belgeye dayandırmamaktadır. Sağlık sorunları ileri sürülmesine rağmen tıbbi bir belge eklenmemiştir. Kendisi sürekli yayın organlarında görülmektedir. Sağlık sorunları olduğu yönündeki beyanlarını kabul etmiyoruz. Sanık için zorla getirme kararı ya da yakalama emri düzenlenmesini istiyoruz. Sanığın müştekiler ve avukatları huzurunda dinlenmesini talep ediyoruz. Kendisine doğrudan soru sormak istiyoruz" diye konuştu.

Söz verilen diğer müşteki avukatları da sanık Peker hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasını talep etti. Mahkeme hakimi, sanık avukatının mazeretinin son kez kabulüne ve müvekkili Peker'i duruşma gününde hazır etmesinin istenmesine karar verdi. Bu konuda sanık müdafiine duruşma gününü bildirir tebligat çıkarılmasını kararlaştıran mahkeme hakimi, tebligata da şerh düşülmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

"Kendisini göremiyoruz"

Davanın bitmesinin ardından müşteki akademisyenler ve avukatları adliye koridorunda toplandı. Burada açıklama yapan bir kısım akademisyenlerin avukatı Oya Meriç Eyüboğlu, şunları söyledi:

"Kendisini göremiyoruz. Sedat Peker geçen celse belgeli bir mazeret olmaksızın cenazeden söz etmiş böyle bir dilekçe sunmuştu mahkemeye. Bu celse de sağlık sorunundan söz ediyor ama yine de herhangi bir belge, sağlık raporu yok. Belgelenmemiş mazeretlerle iki celsedir gelip gidiyoruz, Sedat Peker'in teşrifini bekliyoruz. Mahkemeden de bu bilgileri paylaşarak bu gelişigüzel tutuma, hem bizlerin hem mahkemenin zamanını alan tutuma göz yummamasını, bu konuda herhangi bir kayırma yaşanmamasını ve bu gerekçesiz mazeretlerin kabul edilmemesini, derhal yakalama kararı çıkarılmasını istedik. Mahkeme zorla getirme ya da yakalama kararı vermedi. Bizim bu taleplerimiz sonrasında son kez ihtar yapmak üzere kendisinin hazır olması için bir ara karar oluşturdu. Bu karara göre bir sonraki celse mutlaka gelmesi gerekecek. Kendisinin bir kısım medya organından yaptığı tehditleri nasıl açıklayacağını duymak istiyoruz."

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, "2016 yılı Ocak ayı içinde çok sayıda akademisyenin imzasıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, PKK'ya karşı yürüttüğü mücadele kapsamındaki uygulamalara yönelik eleştiriler içeren, 'Barış için akademisyenler bildirisi' adlı bir bildiri yayınlandığı" anlatıldı. "Şüpheli Peker'in de kendisine ait internet sitesinde bu bildiriyi eleştiren bir yazı yayınladığı" aktarılan iddianamede, "bazı kişi ve kuruluşların yazının suç teşkil ettiği gerekçesiyle ihbarda bulunduğu, bazı akademisyenlerin de Peker'den şikayetçi olduğu" kaydedildi. İddianamede, Peker'in "tehdit" ve "suç işlemeye tahrik" suçlarından 1 yıl 4,5 aydan, 11 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.