Gündem

Avukatlar, Pursaklar Belediyesi barınağına girdi: Mama ve su kapları boş; yasaklı ırklara eziyet ediliyor

“Barınağın veteriner işleri sorumlusu ‘İstediğiniz yere şikâyet edin, size bilgi vermek zorunda değilim’ dedi”

12 Ağustos 2024 13:57
Ceren Bala Teke

Gönüllü avukatlar, Pursaklar Belediyesi’nin barınağına yaptığı ziyarette padokların ve beslenme düzeninin yönetmeliğe uygun olmadığını, yerlerde dışkı olduğunu ve temizlik şartlarının sağlanmadığını, mama ve su kaplarının boş olması ile büyük, küçük ve yasaklı ırkların padoklara uygun dağılımı sağlanmadığından bazı köpeklerin tepkisiz bir şekilde ölüme yattığını gözlemledi. Avukatlar, hukuki işlemlerin başlatılacağını belirterek; barınağın veteriner işleri sorumlusu İsa Demir’in gülerek “İstediğiniz yere şikâyet edin, size bilgi vermek zorunda değilim” dediğini aktardı. 

Sokak köpeklerine ‘ötanazi’ tartışmalarına neden olan ve kamuoyunda büyük tepki çeken"7527 Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", 2 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından Niğde ve Altındağ’dan köpek katliamı haberleri geldi. Öte yandan; barınakların durumu da hayvanların yaşaması ve bakımı için uygun değil, bakımevlerinden gelen ihbarlara göre; hayvanlar bakımsızlık ve açlıktan birbirlerine saldırıyor. 

Pursaklar Belediyesi’ne ait hayvan bakımevi 4 - 8 Ağustos tarihlerinde gönüllü avukatlar tarafından ziyaret edildi. Bakımevini ziyaret eden avukatlar burayı bir “eziyet evi” olarak tanımlarken 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Uygulama Yönetmeliği uyarınca kurulan bakımevinin, anılan Yönetmeliğin 22-23. maddelerinde tanımlanan koşulların neredeyse hiçbirini taşımadığını aktarıldı. 

“Barınak yönetmelik şartlarının neredeyse hiçbirini karşılamıyor”

Barınağı ziyaret eden avukatlar, gözlemlerini T24’e aktardı. 4 Ağustos’ta yaptıkları barınak ziyaretinde çalışan personel olmadığı ve köpeklerin birbirine saldırdığını belirten avukatlar, şöyle devam etti: 

“Pursaklar Belediyesi’ne ait hayvan bakımevini 04 Ağustos ve 08Ağustos’ta ziyaret ettik. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Uygulama Yönetmeliği uyarınca kurulan bakımevi, Yönetmeliğin 22-23. Maddelerinde tanımlanan koşulların neredeyse hiçbirini taşımıyor. Yönetmeliğin 22-24. maddeleri uyarınca bakımevinde bulunması gerekli olan her hayvan için etolojik ihtiyaçlarına göre yeterli büyüklükte kapalı ve açık bölmeler, karantina bölümü, hasta bakım bölümü, yavrulu anne bölümü, hayvan müşahede bölümü, hayvanların yiyeceklerinin hazırlandığı mutfak bölümü, muayene odası, ameliyat odası yoktu.

“Hayvanların sürekli sıcakta ve soğukta kalmalarını önleyici tedbirler yok”

Yönetmeliğe rağmen hayvanların kaldığı alanlar güneş alacak şekilde düzenlenmemiş. Zemininde ve tabanında idrarın birikmesine meydan vermeyecek bir eğim ve hayvanların sürekli sıcakta ve soğukta kalmalarını önleyici tedbirler sağlanmamış. Tellerle bölünen açık alanlarda tel delik aralıkları hayvanların yaralanmalarını önleyecek şekilde yapılmamış.

Köpeklerin konulacağı birimlere veya kafeslerine birden fazla hayvanın konulmaması ancak mecburîyet varsa aynı mizaç ile fiziksel açıdan yapıları ve güçleri benzer hayvanların bir araya konulması ve hayvanların birbirlerine zarar vermesinin önüne geçilmesi gerektiği halde bu hükümler de hiçe sayılmış. Hükümlere aykırılıklar çoğaltılabilir.”

“Bazı hayvanlar tepkisiz duruyor, ölüme yatmış”

Padoklarda “yasaklı ırk” olan 15 köpeğin olduğu ve köpeklerin yasak, büyük ve küçük ırk olarak ayrılmaması nedeniyle birbirlerine saldırdıkları, zayıf kalan köepklerin tepkisiz bir şekilde ölüme yattığını söyleyen avukatlar, şunları aktardı: 

“Bakımevindeki tabloyu daha da somutlaştırmak gerekirse; bakımevinde -yasaklı ırk tabir edilen köpekler hariç- yan yana toplam 8 bölme(padok) bulunmakta olup, her birinde 7-8 tanesinin bir arada tutulduğu toplam 37 köpek vardır. Bir bölmeye ise irili-ufaklı, küpeli-küpesiz toplam 16 köpek bir arada koyulmuş olup devamlı şekilde birbirlerine saldırdıkları, bazı hayvanların köşeye sinmiş biçimde hiç tepki vermeksizin adeta ölüme yatmış oldukları görüldü.”

“Hayvanlar bakımsız, zayıf ve bitkin; birbirlerine saldırıyorlar”

Köpeklerin bakımsız, zayıf ve bitkin olduklarını, birbirlerine saldırdıklarını ifade eden avukatlar, “Köpeklerin bakımsız, zayıf ve bitkin oldukları, göğüs kafesleri ve kalça kemiklerinin beslenme yetersizliğinden dolayı belirgin olduğu görüldü. Padoklarda hayvanların tedavi şeması yer almamaktadır. Yan yana sıralı bulunan padokları ayıran tellerin kopuk olduğu ve bu boşluklardan köpeklerin diğer padoklara uzanarak birbirlerine saldırdığı görüldü” dedi. 

“Zeminde idrar ve dışkı var, mama ve su yok”

Padokların zemininde idrar ve dışkı olduğunu, su kaplarının boş ya da az miktardaki suyun pas içinde olduğunu belirten avukatlar, şunları söyledi: 

“Padokların zemininde idrar ve dışkılar bulunmakta. Padoklarda su kaplarının nerdeyse boş olduğu, az miktardaki suyun pas içinde bulunduğu görüldü. Mama kabı veya zeminde mama, yemek bulunmamaktadır.  Hayvanlara yemek verildiğinde ne kadar aç oldukları anlaşılmıştır. Bakımevinde bulunan 1 personelden getirdiğimiz kuru mamayı dağıtması rica edilmiş, her hayvanın ayrı beslenmesi gerektiği halde personel mamayı olduğu gibi idrar ve dışkı olan zemine fırlattı. Hayvanlar buna rağmen dökülen mamaları iştahla yemeye çalışmış ve dökülen mama için birbirleriyle kavga etti. Küçük ırkların ve genç köpeklerin büyük ırklarla aynı padokta tutulması nedeniyle dezavantajlıların suya ve mamaya ulaşımının bulunmadığı görüldü.  Yakından görülmesine müsaade edilmeyen alan içerisinde yaklaşık olarak 15 adet yasaklı tabir edilen ırk köpek olduğu,  yine bakımevi sınırları içinde 1 adet Angora Tavşanı ve sayısız kanatlı hayvan olduğu gözlemlendi.

“Yasaklı ırklara eziyet ediliyor”

Yasaklı tabir edilen köpeklerin ayrı kafeslerde tutulduğu ancak beton kafeslerin yüksekliğinin dahi 1 metreden ibaret olduğu görülmüştür. Bu hayvanların 2021 yılında yapılan yasa değişikliği ile sahiplenmelerinin yasak olduğu dikkate alındığında, çok uzun zamandır güneş dahi görmeyen küçücük beton kafesler içine kapatılmaları hayvanlara eziyet ve kötü muameleye neden olmaktadır. Ayrıca bu hayvanların da önünde yiyecek bulunmadığı, bazılarının su kaplarının boş, bazılarında ise az ve kirli su bulunduğu gözlemlendi.”

“Barınak veteriner hekimi ‘İstediğiniz yere şikâyet edin, size bilgi vermek zorunda değilim’ dedi”

8 Ağustos’ta barınağa yaptıkları ziyarette bakımevinin veteriner işleri sorumlusu İsa Demir’in kendilerine ‘İstediğiniz yere şikâyet edin, size bilgi vermek zorunda değilim’ dediğini söyleyen avukatlar, Demir’in başka bir personeli ise avukatlara bilgi vermemesi için susturduğunu öne sürdü. 

Barınak personelinin hiçbir soruyu yanıtlamadığını belirten avukatlar, konuya dair şunları anlattı: 

“4 Ağustos tarihli ziyarette bakımevinin tel kapısı zincirlenmiş olup içeride hiç kimse bulunmamaktadır. Hayvanların padoklarda birbirine saldırdığı görülmüş olup, duruma müdahale edecek hiçbir personel yoktu. 8 Ağustos tarihindeki ziyarette ise bakımevi içerisinde 1 personel vardı. 

“Mevzuat gereği zorunlu olduğu halde veteriner hekim yoktu”

Mevzuat gereği zorunlu olduğu halde veteriner hekim yine yoktu. Ziyaret sırasında görevli personele sorulan soruların hiçbirine cevap alınamamış, bu nedenle kendisinden, görevli veteriner hekimi araması ve kendisini bakımevine çağırması talep edildi. Bir müddet sonra adının İsa Demir olduğu öğrenilen veteriner hekim, alana bir grup personel olduğu iddia olunan kişilerle gelmiştir. Görevli veteriner hekime, bakımevinin ilgili yönetmeliğe uygun şartlarda olmadığı, köpeklerin bakımsız ve yetersiz beslenmeden zayıf kaldığı, küpeli ve küpesiz köpeklerin bir arada kaldıkları, köpeklerin kaldığı alanların pislik içinde olduğu, köpeklerin kaldığı padokların sınıflandırılmasında hiçbir şekilde hastalık, ırk, karakter ve etolojik ihtiyaç ayrımı göz önünde bulundurulmadan karışık şekilde istiflenerek yapıldığı söylenmiş ve nedeni soruldu. Bunun üzerine veteriner hekim ve personel olduğu iddia olunan kişiler, durumu aydınlatmak ve bizleri bilgilendirmek adına herhangi bir açıklama yapmamış, sorularımız üzerine gülerek ‘İstediğiniz yere şikayet edin, size bilgi vermek zorunda değilim’ şeklinde beyanlarda bulundu.  

“Hiçbir soruyu yanıtlamadılar, ‘korkumuz yok’ dediler”

Daha sonra da sorularımıza cevap vermek isteyen başkaca bir personeli de zorla susturarak bilgi edinme hakkımıza engel olundu. Hem bakımevinin ilan edilen ziyaret günü olması hem de barodan aldığımız yetki üzerine Hayvan Hakları Merkezi üyesi avukatlar olarak gözlem ve raporlama yapmak üzere geldiğimiz ifade edilmesine rağmen, ilgili hekim ve personel hiçbir soruyu yanıtlamamış ve böyle bir sorumlulukları olmadığını, istediğimiz yere şikayet edebileceğimizi, hiçbir korkularının olmadığını beyan ettiler. Gerekli yasal başvuruların yapılması amacıyla, her bir ziyaret üzerine katılan meslektaşlarla birlikte tutanak tutuldu.”