Avrupa Komisyonu, Erdoğan'a “AB konusunda niyetini açıkça söyle” çağrısında bulunurken, Avrupa Parlamentosu'nun en önemli grubu Hristiyan Demokratlar'dan ilk defa “Türkiye güvenilir ülke olmaktan çıkıyor” mesajı geldi.
AP son üç aydır aralıksız biçimde Türkiye'yi tartışıyor. Nisan ayında Türkiye raporunu tartışıp oylayan AP, geçen ay da Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki sığınmacı anlaşması ve Türk vatandaşları için vize serbestisi hakkında olağanüstü bir genel kurul oturumu düzenlemişti. Her iki oturumda da eleştiri oklarının hedefinde Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı. Ancak dokunulmazlıkları kaldırılan TBMM üyeleri hakkında bu hafta düzenlenen genel kurul oturumunda kullanılan üslup ve verilen mesajlar AP'nin Ankara'daki mevcut yönetimle köprüleri attığı gün olarak tarihe geçebilir.
"Türkiye başka bir istikamete yöneliyor"
Oturumda Avrupa Komisyonu adına söz alan Genişlemeden sorumlu Avusturyalı komiser Johannes Hahn, Ankara ile “bulunduğu coğrafi konum” nedeniyle birçok konuda görüşülmesi ve işbirliği yapılması gerektiğini söylemekle birlikte, “Türkiye'nin AB'den uzaklaşıp, bambaşka bir istikamete yöneldiğine” işaret etti. “AB üyesi olmak isteyenin Türkiye olduğunu” hatırlatan Hahn, bunun için şartlar olduğunu, bu şartların yerine getirilmemesi halinde üyeliğin mümkün olamayacağını ifade etti.
Hahn, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulunarak "AB üyeliği konusunu ciddiye alıp almadığına açıklık getirmesini" istedi. "Aksi halde bu konuya bu kadar zaman ayırılmış olması yazık" şeklinde konuşan Hahn, "Biz hazırız ama sadece Avrupa koşullarıyla. Hukuk devletine saygı müzakere edilemez. Demokrasinin Türk varyantı yoktur" ifadelerini kullandı.
Hahn, Avrupalı parlamenterlere "Ne siz ne de bizim Başkan Erdoğan'dan korkmamız için sebep yoktur. Bizim inanç ve ilkelerimiz ortada. Komşu Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olmak istiyoruz. Hiçbir zaman hiçbir konuda taviz vermemiz söz konusu olamaz. Fakat Avrupa vatandaşlarının çıkarı için Türkiye'yle görüşmemiz de gerekiyor sonuçta" şeklinde seslendi.
"Erdoğan Avrupa değerlerini çiğniyor"
AP'deki siyasi gruplar ise milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını kınayan mesajlar verdi. Dokunulmazlıkların kaldırılması “Türkiye'nin hukuk devletinden uzaklaştığının göstergesi” olarak değerlendirildi.
AP'nin en önemli grubu olan Hristiyan Demokratların (EPP) gölge Türkiye raportörü, Alman parlamenter Renate Sommer, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm Avrupa değerlerini çiğnediğini ve Türkiye'de yönetimin diktatörlüğe kaydığını" savundu. Sommer, Türkiye'nin "kendine güvenilir ülke olmaktan çıktığını ve bu nedenle üyelik müzakerelerinin durdurulmasının değerlendirilmesi gerektiğini" de sözlerine ekledi.
AP Sosyal Demokratları adına konuşan ve aynı zamanda AP Türkiye raportörü olan Hollandalı parlamenter Kati Piri ise, Türkiye'nin terörle mücadele hakkının olduğunu belirtmekle birlikte, “tartışmalı terörle mücadele yasası temelinde parlamenterlerin yargılanacak olmasının vize serbestisini tehlikeye atacağını ve Türkiye-AB ilişkilerini zora sokacağını” dile getirdi.
Geçen ay düzenlenen oturumda Türkiye'yle üyelik müzakerelerin durdurulması çağrısında bulunan Liberal Grup temsilcisi Alman parlamenter Alexander Lambsdorff “Türkiye'de durum düzelmiyor” ifadelerini kullandı.
Oturumda söz alan bazı parlamenterler dokunulmazlıkları kaldırılan TBMM üyeleriyle dayanışma komitesi oluşturulması önerisinde bulundu. Türkiye'nin üyelik perspektifine karşı parlamenterler Ankara ile katılım müzakerelerinin durdurulmasını istedi.
Kimi Yunan vekiller ise oturumda Ayasofya'da Kur'an-ı Kerim okunmasını gündeme getirdi, bu durumu "Hristiyanlığa yönelik tahrik" olarak tanımladı.
Oturum sonunda herhangi bir karar alınmadı. Ancak bu son genel kurul oturumu AP'de Türkiye konusundaki havanın olağanüstü kötüleştiğini bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.