Avrupa Parlamentosu, Türkiye raporunda AKP'yi, Deniz Feneri ve yeşil sermaye vurgunlarında daha fazla işbirliği yapmaya davet etti.
Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komisyonu'nda kabul edilen Türkiye raporunda, Deniz Feneri ve İslami holdinlerin gerçekleştirdiği yeşil sermaye vurgunlarıyla mücadele konusunda hükümetin adli makamlarla daha sıkı işbirliği yapması istendi.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Deniz Feneri ve basına yönelik baskı ile ilgili maddelerin sonradan ilave edildiği AP taslak raporu, Dış İlişkiler Komisyonu’nda görüşüldükten sonra ilave edilen değişiklik önergeleriyle dörde karşı altmış beş oyla kabul edildi. Hollanda milletvekili Hristiyan Demokrat Ria Oomen- Ruijten tarafından hazırlanan Türkiye raporu, martın son haftası AP genel kurulunda oylanacak.
AP Dış İlişkiler Komisyonu’nda taslak raporda Türkiye’deki basın özgürlüğüne yönelik kaygılarını oldukça sert bir dille ifade etti. Raporda isim vermeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın basını hedef alması da eleştirilerek, “Demokratik ve çoğulcu toplumlarda basın özgürlüğü ne internet sitelerinin sık sık kapanması ile ne de eleştirel basına uygulanan baskı ve davalar yoluyla sağlanamaz” sözlerine yer verildi.
İşbirliği çağrısı
Raporunda hükümetin Deniz Feneri ve yeşil sermaye vurgunları konusundaki tutumu da yer buldu. Deniz Feneri ve yeşil sermaye dolandırıcılığı davalarında AB vatandaşlarının ve AB ülkelerinde yaşayanların mağdur oldukları ifade edildi ve bu davalar için hükümet ve adli makamlardan daha sıkı işbirliğine gidilmesi istendi.
Raporda, Ergenekon davasına ilişkin yer alan, “Örgütün devlet kurumlarına sızan uzantılarının bütünüyle ortaya çıkarılması için yetkilileri soruşturmayı sürdürmeye teşvik ediyoruz. Sanıklar olumsuz muameleyle ilgili haberlerden endişe duyuyor. Türk makamlarından sanıklara adil yargılanma hakkı sunmalarını ve hukukun üstünlüğü ilkelerine sıkıca bağlı kalmalarını istiyoruz” ifadesinin sonuna Hrant Dink’in öldürülmesi gibi çözümlenemeyen davalarda “Ergenekon’un rolü olduğu” tezinin ciddiye alınmasını içeren ifadeler eklendi.
Raporda ayrıca Türkiye’den, tehdit altında olan azınlıklara düşmanlık besleyen bütün örgüt ve gruplara karşı önlem alınması da istendi. Raporda, Leyla Zana örneği verilerek muhalif kişilerin yasal kovuşturmaya tabii tutulması eleştirildi.
Raporda, AB’nin Türkiye adına kendi kendisinden de bir talebi olması dikkat çekti. Tek oy farkıyla kabul edilen değişiklik önergesinde, AB’ye üye ülkelerden öğrenciler, akademisyenler ve işadamlarına vize konusunda kolaylık sağlamaları istendi.