AB'nin uzun vadeli kredi kurumu Avrupa Yatırım Bankası (AYB) geçen yıl Türkiye'ye 2,7 milyar Euro rekor finansman sağladı.
Daha çok AB üyelerinde yoğunlaşan AYB, Türkiye'ye 2006 yılında 1,8 milyar Euro ve 2007'de 2,1 milyar Euro kredi açmıştı.
Brüksel'de yıllık değerlendirme toplantısı düzenleyen AYB yönetiminin verdiği bilgiye göre geçen yıl İstanbul ve Ankara'da olmak üzere Türkiye'de 2 ofis açan bankanın 2004-2008 döneminde Türkiye'ye sağladığı kaynak 8,3 milyar Euro’ya ulaştı.
‘Türkiye-IMF anlaşması bizim desteğimizi etkilemez’
AYB'nin Türkiye'den sorumlu Başkan Yardımcısı Matthias Kollatz-Ahnen, Uluslararası Para Fonu'yla (IMF) anlaşma imzalanıp imzalanmamasının kendi faaliyetlerini etkilemeyeceğini söyledi.
Kollatz-Ahnen, AYB'nin Türkiye'de 2008 yılı faaliyetlerini ve bu yıldan beklentilerini değerlendirmek için düzenlenen toplantıda, Türkiye'de geçen yıl ulaştıkları 2,7 milyar Euro rekor krediyle "hedefi aştıklarını" belirterek, "Önceki yıllara baktığınızda bu önemli bir rakam. Bu yıl da yeterli talep olursa benzer bir rakamı gerçekleştiririz diye düşünüyorum" dedi.
Türkiye'nin geçen yıl İspanya, İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere'nin ardından AYB'nin 6'ncı büyük müşterisi haline geldiğine dikkat çeken Kollatz-Ahnen, Üsküdar-Ümraniye metro hattı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne açtıkları 700 milyon Euro kredinin bankanın 41 yıllık Türkiye tarihinde bir kalemde kullandırdığı en büyük miktar olduğunu kaydetti.
KOBİ’ler öncelikli
"Geçen yıl açtığımız İstanbul ve Ankara ofislerimiz, müşterilerimizle doğrudan ve kolay temas imkanı sağlıyor" diyen Kollatz-Ahnen, bu yıl öncelik verecekleri sektörleri şöyle sıraladı:
"Türkiye'de bu yıl için önceliklerimiz sırasıyla KOBİ kredileri, ar-ge yatırımları, yenilenebilire ağırlık verecek şekilde enerji üretimi ve büyük altyapı yatırımları olacak. Kriz ortamında KOBİ'lerin uzun vadeli finansman bulması çok zorlaştı. Bizim ölçeğimizde kısa vade sayılan 5 yıl bile onlar için oldukça uzun vade anlamına gelebiliyor. Bu nedenle KOBİ'lere ağırlık vereceğiz. Bu yıl KOBİ'lerin toplam kredilerimizden alacağı pay yüzde 50 civarında olabilir."
AB Komisyonu'nun da yönlendirmesiyle bu yıl Türkiye'nin doğu ve güneydoğusuna ağırlık vermek istediklerini anlatan Kollatz-Ahnen, buralarda desteklemeye değer proje arayışlarının sürdüğünü bildirdi.
AYB Başkan Yardımcısı Kollatz-Ahnen, Türkiye'de bu yıl değerlendirmeye aldıkları ilk projeler hakkında da bilgi vererek, Zorlu Enerji'nin Osmaniye'de kuracağı rüzgar enerjisi parkıyla aracı bankalar eliyle kullandırmayı planladıkları yeni KOBİ kredilerini birkaç hafta içinde onaylayabileceklerini belirtti.
Kollatz-Ahnen, "Türkiye'de fonladığımız projelerin büyük çoğunluğu AB ülkeleri düzeyinde ve etkileyici kalitede. Bazı projeler biraz daha geliştirilebilir" diye konuştu.
Faaliyet alanlarına Türkiye'yi de ekleyen Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) için "yeni bebeğimiz" diyen Kollatz-Ahnen, "Bizim Türkiye'de 41 yıllık tecrübemiz var. Bazı projeleri ortaklaşa finansman edebiliriz. Bunun dışında en büyük partnerimiz Dünya Bankası'nın üyesi olan Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Alman Kalkınma Bankası (KfW), Fransız Kalkınma Ajansı ve hatta Ankara-İstanbul hızlı tren projesinde olduğu gibi Çin ihracat kredi bankası ile bile ortak çalışabiliyoruz" bilgisini verdi.
AYB Başkan Yardımcısı Kollatz-Ahnen, bir soru üzerine "IMF ile anlaşıp anlaşmama hükümete kalmış, bizim faaliyetlerimizi doğrudan etkilemez. Temaslarımdan edindiğim izlenim Türk tarafında ciddi bir direnç var. IMF özellikleri itibariyle likidite sağlamada benzeri olmayan bir kurum. Kişisel görüşüm küresel krizde muhtemel yeni gelişmeleri de dikkate alarak IMF kapısını kapatmamak akıllıca olur" dedi.
Kollatz-Ahnen, Türkiye'deki döviz riskiyle ilgili de şunları kaydetti:
"Türkiye eskisi gibi değil. Son yıllarda çok değişti. Türk Lirası krizde biraz değer kaybetti ama bölgedeki ülkelerle kıyasladığınızda kötü durumda değil. TL'nin değer kaybı ihracatı teşvik etmiş olurken döviz cinsinden ödemelerini zorlaştırıyor. Bunun artısı eksisi iyi hesap edilmeli. Şu aşamada Türkiye için belirgin bir döviz riski görmüyorum."
Açılan kredinin yüzde 44’ü Türkiye’ye
Geçen yıl 27 AB üyesine 51,5 milyar Euro kaynak aktaran AYB'nin AB dışına açtığı kredilerin toplamı 6 milyar 145 milyon Euro’yu buldu. Türkiye 2 milyar 706 milyon Euro ile tek başına bu miktarın yüzde 44'ü aldı.
Banka geçen yıl Türkiye'de ulaşım altyapısı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne 700 milyon Euro ve İstanbul'da kamu binalarının depreme hazırlık amacıyla güçlendirilmesine 300 milyon Euro finansman sağladı.
AYB'den aracı bankalar eliyle küçük ve orta boy işletmelere (KOBİ) ayrılan krediler geçen yıl 700 milyon Euro’ya ulaşırken bu miktarın 250 milyon Euro’su Akbank, 200 milyon Euro’su Garanti Bankası, 150 milyon Euro’su Fortis ve 100 milyon Euro’su Eximbank tarafından kullandırıldı.
Öte yandan Avrupa Yatırım Bankası, Denizbank'la işbirliği içinde küçük ve orta büyüklükte altyapı yatırımlarına 12 yıl vadeli 150 milyon Euro’luk kredi tahsis etti.
AYB, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) eliyle de küçük ve orta boy altyapı yatırımlarına 200 milyon avro kredi temin etti.
TOFAŞ'ın Doblo modelinin devamı olacak yeni hafif ticari araç projesi için 200 milyon Euro kredi açan AYB, EnerjiSA'ya 8 baraj projesi için 135 milyon Euro, Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne hafif raylı ulaşım altyapısı için 100 milyon Euro, Türkiye Eleketrik Dağıtım AŞ'ye dağıtım ağları modernizasyonu ve yeni yatırımlar için 100 milyon Euro, Türk Hava Yolları'na yeni uçak alımı için 99,8 milyon Euro, Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne tramway yatırımı için 19 milyon Euro ve bazı ar-ge projeleri için 2,5 milyon Euro uzun vadeli finansman sağladı.
Geçen yıl Türk Lirası dâhil 22 para birimi üzerinden 59,5 milyar Euro borçlanan AYB, bunun yüzde 43'ünü ABD Doları, yüzde 28'ini Euro, yüzde 15'ini İngiliz Sterlini ve yüzde 14'ünü diğer para birimleri cinsinden gerçekleştirdi.
AYB'nin geçen yılki borçlanmalarında yüzde 1,4 pay alan Türk Lirası, 22 para birimi içinde ABD Doları, Euro, İngiliz Sterlini, Avustralya Doları, Japon Yeni, İsviçre Frangı ve Yeni zelanda Doları'nın ardından 8'inci sırada yer aldı.
‘Küresel krizde dip noktasının oldukça uzağındayız’
‘Küresel krizde dip noktasının oldukça uzağındayız’ diyen Kollatz-Ahnen, "Krizin merkezi ABD olduğu için dibi de orada görmeyi beklemeliyiz. Önceki krizlere bakarsak toparlanma süreci, kötüleşme sürecinden daha fazla zaman alacaktır. Asya krizi gayrı safi milli hasılaların yüzde 25'ine yakınını götürmüştü. Bu krizin daha ağır geçeceği dikkate alınırsa, henüz açıklanan küçülme rakamları çok ciddi düzeylerde değil. Fakat krizin hangi şiddette yaşanacağı ve toparlanma süresi biraz da ülkelerin alacakları önlemlere bağlı. Şu ana kadar genel olarak doğru adımlar atıldı" değerlendirmesinde bulundu.