Türkiye, bu hafta içinde NATO üyeliği için resmi başvuruda bulunacak olan Finlandiya ve İsveç'in İttifak'a katılmasına soğuk bakıyor. Ancak Avrupa bu krizin aşılacağı konusunda iyimser.
Konuyla ilgili olarak İsveç parlamentosunda konuşan Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, "Son birkaç gün içinde Türkiye'den gelen açıklamalar çok hızlı şekilde değişti ve sertleşti" ifadesini kullanırken "Ancak gerçekleştirilecek yapıcı görüşmelerle bu durumun aşılacağından eminim" diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen ay yaptıkları telefon görüşmesinde Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğini destekleyen bir mesaj verdiğini belirten Niinistö, "Fakat geçen hafta 'olumlu bakmadığını' söyledi... Bu, görüşmeleri sürdürmemiz gerektiği anlamına geliyor. Ben iyimserim" dedi.
Scholz'dan Türkiye'nin yapıcı katkılarına vurgu
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Türkiye'nin sürece destek vermesini bekliyor. Finlandiya ve İsveç'in üyeliklerini desteklediğini yineleyen Scholz, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg gibi kendisinin de, sürecin Türkiye dâhil tüm üye ülkelerin desteğiyle hızlı ve seri bir şekilde sonuçlandırılabileceği konusunda iyimser olduğunu söyledi.
Berlin'de Liechtenstein Başbakanı Daniel Risch'le düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Almanya Başbakanı, Türkiye'nin son dönemde Ukrayna krizindeki tutumuna dikkat çekerek pek çok yapıcı katkıda bulunduğunu belirtti, Boğazların Rus savaş gemilerine kapatılması gibi kararların hayata geçirilişini örnek verdi.
Taviz sinyali
Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht de Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın üyeliklerine yönelik itirazını geri çekmesini beklediğini söyledi.
AB savunma bakanları toplantısı için bulunduğu Brüksel'de konuşan Lambrecht, "Nihayetinde Finlandiya ve İsveç gibi iki güçlü AB ülkesinin katılması NATO'ya zenginlik katacaktır... Ve Türkiye'nin de buna ikna olabileceğinden gayet eminim" dedi.
Ayrıca Türkiye'nin endişelerinin ve argümanlarının ciddiye alınması gerektiğini söyleyen Lambrecht, "bunun Almanya'nın bazı tavizler vermesi anlamına gelip gelmeyeceği" yönündeki bir soruyu ise yanıtsız bıraktı. Ankara, bir önceki Alman hükümetinin Türkiye'nin 2019 yılında Suriye'ye düzenlediği kara harekâtı nedeniyle silah ihracatını kısmen durdurmasından ötürü Berlin'e tepkili.
Yaşanan NATO üyeliği kriziyle ilgili açıklamada bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da iyimser konuştu.
Türkiye'nin çekincelerine rağmen her iki ülkenin de hızla NATO üyesi olacağından emin olduğunu belirten Baerbock, şu an Ankara'nın ortaya koyduğu hususların ele alındığını ifade ederek "Hızlı bir kabul süreci olacağından çok eminim. Çünkü herkes bunun dramatik bir durumda yaşanan tarihi ve belirleyici bir an olduğunu biliyor" dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı, başvuru ve tam üyelik arasındaki sürenin uzaması hâlindeyse NATO üyelerinin İsveç ve Finlandiya'ya güvenlik garantileri vereceğini sözlerine ekledi.
AB de ümitli
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de İsveç ve Finlandiya'nın tüm NATO üyelerinden destek göreceğine "emin" olduğunu söyledi. Borrell, "Çünkü bu durum birliğimizi artıracak ve bizi daha güçlü kılacak" ifadesini kullandı.
AB yetkilisi, Türkiye'nin bazı itirazları olduğunu ancak "NATO'nun bunların üstesinden geleceğini ümit ettiğini" söyledi.
NATO'ya yeni üye kabulü için ittifakın 30 üyesinin de onayı gerekiyor. Erdoğan, Türkiye'nin iki ülkenin üyeliğine olumlu bakmadığını açıklamış, bu yaklaşımına gerekçe olarak İsveç ile Finlandiya'nın PKK ve DHKP-C gibi örgütler konusundaki tutumunu göstermişti. Ankara ayrıca İsveç ve Finlandiya'nın Türkiye'ye yönelik bazı silah satışlarına izin vermemesine tepkili. Türkiye'nin 2019'daki Suriye operasyonu sonrası İsveç ve Finlandiya da Ankara'ya silah ambargosu uygulamaya başlamıştı.