Avrupa Konseyi ve Türkiye arasında, "ifade özgürlüğü ve terörizmle mücadele" konularının görüşüldüğü toplantıda, Konsey, Türkiye'ye AİHS, AİHM ve AYM içtihatlarına uyma uyarısı yaptı.
Avrupa Konseyi (AK) Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’ı temsilen gelen heyet, 8-9 Eylül’de Ankara’da Adalet Bakanlığı’ndan yetkililerle bir araya geldi. Gündemi “ifade özgürlüğü ve terörizmle mücadele” olarak belirlenen görüşmede Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını ihlal eden uygulamalar konuşuldu. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin yanı sıra yeni kurulan OHAL Komisyonu ile de toplantı yapan AK heyeti görüşmede, Türkiye’nin yükümlülüklerini ihlal ettiğini belirterek kritik uyarılarda bulundu. Heyet, “Savcıların ve birinci derece mahkemelerin kararlarının AİHS’ye ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihadına uyumlu hale getirilmesi gerek” dedi.
Türkiye’ye, ifade özgürlüğü konusunda AİHS’ye ve AİHM içtihatlarına uyması gerekliliğinin tekrarlandığı görüşmede soruşturma aşamasında tutuklamanın, AİHS’de öngörülen “makul şüpheye” dayanması gerektiği ve soruşturma aşamasında tutuklamanın ve ifade özgürlüğü konusunda AİHM içtihatları ile tam uyumlu olması gereği vurgulandı.
5 kritik başlık
Türkiye ile Avrupa Konseyi arasında 2015 yılında, Ankara’nın ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, demokrasi alanlarında peş peşe kısıtlayıcı kararlar alması üzerine oluşturulan çalışma grubunun toplantısının ardından ele alınan başlıkları duyuruldu. AYM ve Yargıtay yetkililerinin de görüşmelerde bulunduğu belirtilen açıklamaya göre, Ankara’da şu konular ele alındı:
* Türkiye’nin AİHS’nin uygulanmasına yönelik konular ve özellikle de ifade özgürlüğü konusunda AİHM içtihatlarının uygulanması.
* Son gelişmelerin Türkiye üzerindeki sonuçları, özellikle de ilgili mevzuatın AİHS ile uyumlu olarak uygulanması.
* Savcıların ve birinci derece mahkemelerinin kararlarının AİHS’ye ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihadına uyumlu hale getirilmesi.
* Tutuklamanın son çare olması ve AİHS’de öngörülen makul şüpheye dayanması gerektiği ve soruşturma aşamasında tutuklamanın ve ifade özgürlüğü konusunda AİHM içtihatları ile tam uyumlu olması gereği.
* AK ile Türkiye arasında diyalog ve işbirliğini sürdürmenin önemi.