Avusturyalı raportörler Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ile derdi olan ülkelere şans getirmiyor. Askeri cunta yönetimindeki Türkiye'nin 1981-1984 yılları arasında AKPM'den dışlanmasına neden olan rapor ve karar metni o dönem Avusturyalı parlamenter Ludwig Steiner tarafından kaleme alınmıştı. Bugün Rusya'nın Ukrayna ve Kırım politikası nedeniyle AKPM'den dışlanmasına neden olan karar metninin altında da bir diğer Avusturyalı parlamenter, Stefan Schennach imzası var.
AKPM içinde 1996 yılından bu yana görev yapan Rus parlamenter heyetinin belli başlı hakları, Moskova'nın Ukrayna ve Kırım politikaları nedeniyle bugün elinden alındı. AKPM'nin Strasbourg'daki genel kurulunda bugün gerçekleşen oylamaya katılan 188 Avrupalı parlamenterden 145'i Rus heyetinin oy hakkının elinden alınması için oy kullandı. 21 parlamenterin aleyhte oy kullandığı oylamada 22 parlamenter çekimser kalmayı yeğledi.
Heyetin hangi hakları elinden alındı?
Karara göre, Rus parlamenterler en az Ocak 2015'e kadar AKPM'de oy hakkına sahip olamayacak, AKPM Başkanlık ve Daimi Komisyon toplantılarına katılamayacak ve AKPM'nin değişik Avrupa ülkelerindeki seçim denetim misyonlarında yer alamayacaklar. Rusya'nın “Kırım'ın Rusya'ya bağlanması konusunda geri adım atmaması halinde” AKPM'deki Rus heyetinin tüm yetkileri elinden alınabilecek. AKPM Denetim Komisyonu içinde Ukrayna krizinin takip edilmesi için özel bir alt komisyon oluşturulacak. Bu komisyon Ocak 2015'te AKPM'ye rapor sunacak. Rapor temelinde AKPM bünyesindeki Rus heyeti hakkında yeni bir karar alınacak.
Kararda Rusya'nın Ukrayna politikasının, üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin statüsüne, Helsinki Nihai Senedi'ne ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğüyle ilgili hükümlerin de yer aldığı Budapeşte Memorandumu'na aykırı olduğu belirtiliyor. Rusya'nın Ukrayna'nın egemenlik ve toprak bütünlüğünü ihlal ederek “Avrupa'da barış ve istikrar için tehdit oluşturduğu” görüşü dile getiriliyor. Özellikle “Tatarlar ve Ukraynalılar” olmak üzere Kırım'daki azınlıkların mevcut durumunun “derin kaygı uyandırdığı” not edilip, Rusya'dan, “yasadışı yollardan kontrol ettiği bu topraklarda Tatar ve Ukraynalıların haklarını ihlal etmemesi” talep ediliyor. Rus makamlarının Rusya'ya komşu bazı ülkelerdeki Rus azınlıklar hakkında son zamanlarda yaptıkları açıklamaların söz konusu ülkelerde “endişe yarattığı” da vurgulanıyor.
En sert siyasi yaptırım
AKPM tarafından alınan bu karar, Ukrayna krizi patlak verdiğinden bu yana Rusya'ya karşı uluslararası bir platformda alınmış en sert siyasi yaptırım olma özelliği taşıyor. Karar Rusya'nın da üye olduğu, tüm Avrupa ülkelerinin parlamenterlerini bünyesinde toplayan AKPM tarafından alındı. Rusya'nın, AKPM'nin bağlı olduğu Avrupa Konseyi'nin bütçesine Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya ile birlikte en fazla ve eşit derecede maddi katkıda bulunan 5 Avrupa ülkesinden 1'i olduğu da hesaba katılırsa kararın siyasi önemi kendiliğinden ortaya çıkıyor. Rusya zaten insan hakları ve demokrasi konularında “sabıkalı” olduğu Avrupa Konseyi'nde şimdi siyasi açıdan daha da zor bir konuma yerleşmiş durumda.
Ancak kararın Rusya'ya sadece siyasi değil hukuksal maliyeti de olabilir. Kararın doğrudan yaptırımı olmasa da başta Avrupa Konseyi bünyesinde olmak üzere uluslararası planda Moskova'ya karşı bazı ülke ve bireylerin açacağı olası davalara temel teşkil edebilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bugüne kadar birçok kararında AKPM kararlarını, kendi hükümlerine temel olarak kullandı. Bu arada AİHM gündeminde Gürcistan tarafından 2008 yılından sonra Rusya'ya karşı açılmış bir davanın benzeri de geçtiğimiz haftalarda Ukrayna tarafından açıldı. Dolayısıyla AİHM bugünkü AKPM kararını görmezden gelemez.
Rus heyeti AKPM oturumlarına katılmayabilir
AKPM'nin 18 parlamenterden oluşan Rus heyeti genel kuruldaki oturum ve oylama son anda katılmama kararı aldı. Rus parlamenterler oylama sonrasında Strasbourg'da yaptıkları açıklamada, Strasbourg'da devam etmekte olan AKPM genel kurul oturumlarını derhal terk edeceklerini, bundan sonraki AKPM genel kurul oturumlarına katılım konusundaki kararlarını ise Moskova'da yapacakları değerlendirme toplantısı sonra açıklayacaklarını bildirdiler.
Rusya'yı cezalandırma kararının alındığı oturumun düzenlenmesine AKPM'nin özellikle Ukrayna, Baltık ülkeleri, Polonya, Romanya, Moldova ve Gürcistan'dan gelen üyeleri ön ayak oldu. Siyasi nedenlerden ötürü İngiliz muhafazakarların da destek verdiği bu grup Rus heyetinin tüm yetkilerinin elinden alınması için uğraş verdi. Ancak genel olarak Batı Avrupa devletlerinin parlamenterlerinin girişimiyle AKPM şimdilik Rus heyetine verilecek cezanın oy ve bazı toplantı ve misyonlara katılımın engellenmesiyle sınırlı kalmasını sağladı.
Türk parlamenterler farklı yönde oy kullandı
Yaklaşık 50 Avrupalı parlamenterin konuştuğu oturumda genel kurul salonunda bulunan AKPM üyesi hiçbir Türk parlamenter söz almadı. Türk parlamenterler nihai oylamada bütün davranmadılar. Oylamaya katılan CHP'li üyeler; Deniz Baykal, Gülsün Bilgehan ve Haluk Koç nihai karar lehinde oy kullanırken, MHP'li üye Tuğrul Türkeş çekimser kaldı. AKP'li üyelerden Reha Denemeç, Şaban Dişli, Suat Önal ve Ömer Selvi karar aleyhinde oy kullandı. Diğer AKP'li üye Ahmet Kutalmış Türkeş ise çekimser oy verdi.
Diğer ülkelerin parlamenterlerinin oyları da Rusya'nın AKPM içindeki müttefiklerinin kimler olduğunu göstermesi açısından bir hayli ilginç. Oylamaya katılan Ermeni ve Sırp parlamenterler blok halinde Rusya'nın cezalandırılmasına karşı çıktılar. AKPM'nin Komünist Grup üyeleri de nihai oylamada ya aleyhte oy kullandılar ya da çekimser kaldılar. Rusya'nın cezalandırılmasına karşı oy kullananlar arasında Fransa'da ana muhalefetteki Halk Hareketi Birliği (UMP) partisine mensup iki üye de yer aldı.