Gündem

Avrupa Konseyi uyardı: Terörle mücadelede yapılan yasal düzenlemeler AİHS'ye uygun olmalı

"Türk yetkililerle devam eden ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırmak önemli"

10 Eylül 2018 19:05

Avrupa Konseyi, Türkiye’de Olağanüstü Hal Uygulamasının (OHAL) kaldırılmasının ardından terörle mücadele ile toplantı ve gösteri özgürlüğü konusunda yürürlüğe giren son yasal düzenlemelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) uygun olması gerektiği uyarısında bulundu.

Euronews'in haberine göre Avrupa Konseyi, yeni yasal düzenlemenin AİHS’ne uygunluğunu denetlemek için Türkiye ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu bildirdi.

Avrupa Konseyi Sözcüsü Daniel Höltgen, Türkiye’deki insan hakları alanındaki son gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Yeni yasal düzenlemelerin AİHS’ne uygun olmasının önemine işaret eden Höltgen, “OHAL'in kaldırılmasının ardından terörle mücadele ile toplantı ve gösteri özgürlüğü konusunda yürürlüğe giren yeni yasal düzenlemelerin uygulanmasının AİHS’ne uygun olması için Türk yetkililerle yapılacak istişareler çok önemli” ifadesini kullandı.

Türkiye’de yaklaşık 2 yıl süren OHAL’in kaldırılmasını olumlu bir şekilde not ettiklerini kaydeden Höltgen, buna uygun olarak Türkiye’nin AİHS’nin olağanüstü hallerde yükümlülükleri askıya alma ile ilgili 15. maddesini kullanma hakkını geri çektiğini hatırlattı.

Türkiye'nin Avrupa açılımı

Avrupa Konseyi Sözcüsü, bundan sonra AİHS’nin bütün maddelerinin istisnasız uygulanmasını beklediklerin ifade etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, Türkiye’nin Avrupa Konseyi ile yakın işbirliği içinde olma, yargı ve temel haklar alanında reformları sürdürme iradesinden büyük memnunluk duyduklarını kaydeden Sözcü, “Bu bağlamda, somut sonuçlar alma hedefiyle ve karşılıkla taahhütler temelinde Türk yetkililerle devam eden ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırmak önemli” dedi.

Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye temsilcisi Taner Kılıç’ın serbest bırakılmasından duyulan memnuniyeti bir kez daha dile getiren Höltgen, insan hakları savunucularının insan haklarının korunmasında önemli rol oynadıklarını belirtti ve bu kişilerin keyfi müdahalelere maruz kalmadan çalışmalarını sürdürebilmelerinin gerektiğini sözlerine ekledi.