Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Ülkeler Grubu (GRECO) Türkiye’de yolsuzlukla mücadele ve siyasi parti harcamalarında şeffaflık alanlarında hazırladığı iki ayrı raporu yayınladı. Türkiye’de birçok alanda ilerleme kaydedilmediği belirtilen raporda yasalarla ilgili vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşlarının görüşünün alınması tavsiyesinin yerine getirilmediğine dikkat çekildi.
GRECO’nun hazırladığı ilk raporda Türkiye’de son dönemde çıkarılan ve yargı bağımsızlığını tehlikeye atan yapısal köklü değişikliklerle ilgili kaygılar dile getirildi.
Euronews'in haberine göre, GRECO, Türkiye’de yeni oluşturulan Hakimler ve Savcılar Kurulunun yargının kendisi tarafından değil cumhurbaşkanı ve meclis tarafından atanıyor olmasının yargı bağımsızlığının temel prensibine karşı olduğunu vurguladı.
Türkiye’ye toplamda 22 alanda tavsiyelerde bulunulduğuna dikkat çekilen raporda bazı tavsiyeler ve elde edilen neticeler şöyle sıralandı:
- Çıkarılacak yasalarla ilgili vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşlarının görüşünün alınması. Torba yasalardan kaçınılması. (Yerine getirilmedi)
- Milletvekillerinin hediye alma ve parlamento dışında ikinci bir iş yapma gibi aktivitelerle ilgili etik kurallarının belirlenmesi (Yerine getirilmedi)
- Milletvekillerinin kişisel/ekonomik durumlarıyla ilgili yaşanabilecek ‘çıkar çatışması’ konusunda bir çerçevenin yayınlanması (Kısmen yerine getirildi)
- Milletvekillerinin deklare edilen kişisel mal varlıklarını doğrulayacak bir sistemin kurulması ve kuralları ihlal edenlerin cezalandırılması (Yerine getirilmedi)
- Milletvekillerine yolsuzlukla mücadale ve etik olmayan davranışlardan kaçınılması konusunda eğitim verilmesi (Kısmen yerine getirildi)
- Siyasi etkiye karşı Hakimler ve Savcılar Kurulunun bağımsızlığını güçlendirecek adımların atılması(Yerine getirilmedi)
- Yeni hakim ve savcı adaylarının seçilmesinde yargının söz sahibi olması ve bunun daha da güçlendirilmesi (Yerine getirilmedi)
Yolsuzlukla ilgili cezaların sertleştirilmesi
İkinci raporda Türkiye’de yolsuzlukla ilgili cezaların sertleştirilmesi alanında yapılan tavsiye niteliğindeki 8 öneriden 6’sının memnuniyet verici şekilde yerine getirildiğine dikkat çekiliyor.
Bunlar arasında özel sektörde aktif ve pasif rüşvetin yasalarla açık şekilde suç haline getirilmesi, kamuda rüşvete karışan kişilerin etkin pişmanlıktan yararlanmasını öngören yasaların gözden geçirilmesi gibi tavsiyeler yer alıyordu.
Siyasi partilerin şeffaflığı
İkinci raporun siyasi parti gelirlerinin şeffaflığı konularında, özellikle parti gelir ve giderlerinin açık bir şekilde gösterilmesi ve bunun dış denetime açık olmasına yoğunlaşıyor.
Şeffaflık bölümünde siyasi partilerin yıllık harcamalarının ve bu hesapları denetleyen raporların kamuya açık olması, parlamento, cumhurbaşkanlığı ve seçim harcamalarının şeffaf bir şekilde yapılması önerilerine yer veriliyor.
İkinci raporun bu kısmında siyasi partilerin gelir ve giderleri ile siyasi parti harcamaları alanındaki durumun hayal kırıklığı yarattığına dikkat çekiliyor.
Türk hükümetinin bu alanda uyulması gereken kurallar belirlemiş olmasının olumlu olduğu ancak GRECO’nun yaptığı önerilerin büyük çoğunluğu için henüz sonuç alınamadığı vurgulandı.