Avrupa Konseyi Sözcüsü Daniel Holtgen, Türkiye'de yayımlanan son Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) incelediklerini açıkladı. Holtgen, KHK'ların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'yle uyumlu olup olmadıklarına baktıklarını söyledi.
Euronews'a konuşan Daniel Holtgen daha sonra da Twitter hesabı üzerinden "Konsey bir dizi tartışma yaratan son KHK'ları inceliyor" mesajını paylaştı.
https://twitter.com/CoESpokesperson/status/946339480155447296Daniel Holtgen ayrıca on binlerce kişinin kamudan ihraç edilmesiyle ilgili olarak Türkiye'ye KHK Komisyonu kurulmasını tavsiye ettiklerini hatırlattı, "Komisyonun işleyişiyle ilgili itirazların olduğunu da biliyoruz" dedi.
Holtgen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa Konseyi bu gelişmeleri inceliyor. Biliyorsunuz Türkiye'de Anayasa Mahkemesi bu itirazları kabul etmiyor. Bu yüzden hak ihlaline uğrayan kişilerin bir yasal merciye başvurabilmeleri için komisyon kurulmasını tavsiye ettik. Bu gerekli bir adımdı çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapılmadan iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekiyor."
Hükümetlerarası bir kuruluş olan Avrupa Konseyi 1949'da kıta genelinde insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi ilkeleri savunmak amacıyla kurulmuştu.
Türkiye de Avrupa Konseyi'nin kurucu üyeleri arasında sayılıyor.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu Nisan ayında 45'e karşı 113 oyla Türkiye'nin 13 yıl sonra yeniden denetim sürecine yeniden alınmasına karar vermişti.
Türkiye, Konsey'in çıkarttığı denetim sürecine yeniden aldığı ilk Avrupa ülkesi olmuştu.
Özellikle hafta sonunda Resmi Gazete'de yayımlanan 696 sayılı kararnamenin 121. maddesi tartışma yaratmıştı.
Bu maddede, "Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, 15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişilerin" hiçbir hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğunun olmayacağı belirtiliyor.
Bu da, 8 Kasım 2016 tarihli, 6755 sayılı kanuna ek getirilerek yapılıyor.
Bu kanunun 37. maddesinde, darbe teşebbüsü ve devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılmasında yer alan resmi görevliler hakkında hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğmayacağı belirtiliyordu.
KHK'da yer alan "cezasızlık" maddesine gelen tepkiler karşısında hükümetten peş peşe "düzeltme yapılmayacağı" açıklamaları gelmişti.
Başbakan Binali Yıldırım'ın, eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de aralarında bulunduğu bazı siyasetçilerin "kararnamedeki dil sorununa" ilişkin değerlendirmelerine dair yorumu "Dilinde falan da sorun yok" olmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Abdullah Gül'ün sözlerine, "Muğlaklıktan bahsetmesi üzücü. Neye dayanarak böyle bir muğlaklıktan bahsediyorsunuz?" cevabını verdi.