Dünya

Avrupa Birliği '17 Aralık'ı kapatmıyor: Takipçisi olacağız

Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano, savcının takipsizlik kararını not ettiklerini açıkladı ve bu ‘temel’ konudaki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceklerine dikkat çekti

23 Ekim 2014 10:50

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, 17 Aralık  soruşturmasında savcılığın 53 kişi hakkında verdiği takipsizlik kararını not ettiğini, yolsuzluk gibi ‘temel’ bir konudaki gelişmeleri yakından takip edeceğini açıkladı. Sözcü Peter Stano, Türkiye İlerleme Raporu’nda yer alan, soruşturmaların tarafsız ve şeffaf yürütülemeyeceğine dair endişelerin haklı çıktığını ima etti.

17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında savcının 53 kişi hakkında verdiği takipsizlik kararına, Avrupa Birliği’nin yürütme organı AB Komisyonu’ndan tepki geldi.

Zaman gazetesinin Brüksel Temsilcisi Selçuk Gültaşlı’nın haberine göre, komisyonun Genişleme ve Avrupa Komşuluk Siyasetinden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano, savcının takipsizlik kararını not ettiklerini açıkladı ve bu ‘temel’ konudaki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceklerine dikkat çekti.

Brüksel, soruşturmaların gerektiği gibi yürütülemeyeceğine ilişkin daha önce yaptığı açıklamalarda da haklı çıktığını ima etti. 8 Ekim’de açıklanan Türkiye İlerleme Raporu’na atıf yapan Stano, AB’nin yolsuzluk iddialarının tam bir şeffaflık içinde ve usulüne uygun olarak soruşturulmasının ‘hayati’ olduğuna dair ifadeleri hatırlattı. Sözcü, iddiaların yeterince soruşturulamayacağına dair ‘ciddi endişelerinin’ kayıtlara geçtiğini vurguladı.

17 Aralık 2013’te patlayan iddialara geniş yer ayrılan 80 sayfalık İlerleme Raporu’nda yolsuzluklara 49 defa atıf yapılmıştı.

Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano, “Komisyon, 2014 Türkiye raporunda ‘yolsuzluk iddiaları soruşturmalarının tam bir şeffaflık ve usule uygun şekilde yürütülmesi hayati ehemmiyettedir’ ifadeleri ile konunun altını çizmişti” şeklinde konuştu. İlerleme Raporu’nda ayrıca Aralık 2013’te ortaya çıkan yolsuzluk iddialarının ele alınış şeklinin “suç iddialarının ayrımcılık yapılmaksızın, şeffaf ve tarafsız şekilde ele alınmayacağı konusunda ciddi endişelere sebep olduğu” da belirtilmişti.

Ankara’nın “dengeli” bulduğu İlerleme Raporu, “Yolsuzluk iddialarıyla ilgili soruşturmaların tam bir şeffaflık içinde ve yargı ile polisin operasyonel kabiliyetleri garanti altına alınarak sürdürülmesi hayatidir” ifadeleriyle Ankara’ya ‘soruşturmaya müdahale etmekten kaçınması gerektiği’ mesajı vermişti. Rapor, yolsuzluklarla ilgili hüküm cümlesinde de, hükümetin yolsuzluğa tepkisinin yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliğine müdahalesine dönüştüğünü ve ‘ciddi endişelere’ yol açtığını vurgulamıştı. “Hükümet üyeleri ile ailelerini de kapsayan üst düzey şahsiyetleri konu edinen yolsuzluk iddialarına iktidarın verdiği cevap hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığına ilişkin ciddi kaygılara yol açmıştır” demişti. Rapor, soruşturmaları yürüten hâkim, savcı ve polislerin görevden alınmalarının da endişelerini artırdığına dikkat çekmişti. Brüksel, Ankara’nın telaşla sarıldığı ‘paralel yapı’ ve ‘yolsuzluk soruşturmalarının aslında birer darbe girişimi olduğu’ tezlerine ise mesafeli duruyor.