Gündem

Atalay: PKK'ya karşı operasyonlar sürecek

Başbakan Yardımıcısı Beşir Atalay, basında çıkan 'PKK ile adı konulmamış bir ateşkes var' yönündeki iddialara yanıt verdi.

18 Aralık 2011 02:00

T24 - Başbakan Yardımıcısı Beşir Atalay, basında çıkan 'PKK ile adı konulmamış bir ateşkes var' yönündeki iddialara yanıt verdi. Atalay, "Şu an hiçbir yer PKK için güvenli değil olmayacak, operasyonlar kesintisiz sürecek" dedi.



Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, şu an, PKK ve terör unsurları için hiç bir yerin güvenli alan olmadığını belirterek, "Çalışmamız aynen bu şekilde devam edecek. Kış operasyonlarımız da devam edecek, ara vermiyoruz ve vermeyeceğiz" dedi.


Bir TV kanalının canlı yayınında soruları yanıtlayan Beşir Atalay, terörle mücadele konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Terörle mücadelede kurumlar arasında uyumlu bir çalışma yapıldığını, istihbarat paylaşımının üst düzeyde olduğunu söyleyen Atalay, terörle mücadelenin devam edeceğini kaydetti.


Aralıksız devam eden operasyonlarla terör örgütünde ağır bir zayiat olduğunu vurgulayan Atalay, şöyle devam etti: "Şu an, PKK ve terör unsurları için hiç bir yer güvenli alan değil ve olmayacak. Sınır içi, sınır dışı, kırsal kesim, hepsi onlar için güvensiz ve bizim şu andaki çalışmamız aynen bu şekilde devam edecek. Bu günlerde basında falan görüyoruz bazen, ’ismi konulmuş bir ateşkes var’ falan diye, biz hiç bir zaman böyle bir kavramı kullanmadık. Güvenlik tedbirlerimiz aynen devam edecek, ediyor. Kış operasyonlarımız da devam edecek, ara vermiyoruz ve vermeyeceğiz. Şu anda denildiği gibi bir ’görüşmedir, şudur, budur’ öyle bir şey söz konusu değil.


Tek yönlü uyguladığımız entegre bir stratejimiz var devlet olarak. Sınır ötesi operasyonlardan, KCK operasyonlarına hepsi koordinasyon içinde, tartışılmış, kararlaştırılmış, planlanmış ve yürütülmektedir" diye konuştu.


"PKK ile devletin güvenlik birimlerinin görüşmeler yaptığını biliyoruz. Bu tür görüşmeler yapılıyor mu?" sorusu üzerine Atalay, "Şu anda bizim hiç bir görüşmemiz yok" dedi.


Gelinen noktada işin geçmişine bakmak gerektiğini vurgulayan Atalay, terörle mücadelede tek yönlü bakış yerine yeni paradigmalar getirdiklerini anlattı. Demokratik açılımla ilgili, istismarın unsurlarını yok etmek için çok ileri adımlar attıklarını, bunun için çok büyük risk aldıklarını söyleyen Atalay, "Attığımız adımları şimdi de savunuyoruz, diyelim ki Habur en çok tartışılan, ben şimdi de savunuyorum. Habur ile ilgili bizim yaptığımız şudur; dağdaki insanı silahını bırakarak indirmek için en ileri adımlar attık. Habur konusunda, o günkü BDP değildi başka partiydi, onlar sözlerinde durmadılar. ’Habur’u istismar etmeyin, istismar ederseniz yürüttüğümüz çalışmalara büyük darbe vurursunuz’ dedik, Vurdular da. Biz yapmamız gerekeni yaptık, onlar yanlış yaptılar" diye konuştu.


Dağdakilerin indirilmesi için o çalışmaları yine yapacaklarını ifade eden Atalay, şu anda teslim olmalarla ilgili teşvik edici bir tutum içinde olduklarını ve teslim olanların sayısının çok fazla olduğunu ifade etti. Canlı olarak teslim almanın öncelikli olduğunu ve teslim olanlara büyük bir şefkat gösterildiğini belirten Atalay,"Şu anda inme psikolojisi inişten daha fazla. İnme psikolojisi, fiilen inip teslim olanlardan çok daha fazla, fırsat, imkan olsa daha fazla inecekler" dedi.


"Terör örgütü tarafından, ’Devlet bize verdiği sözleri tutmadı, o yüzden yaz döneminde ateşkesi bozduk’ gibi şeyler yansıdı. Bunlar doğru mu?" sorusu üzerine, Atalay, "Hükümetimizin, Başbakanımızın verdiği hiç bir söz yoktu. Bu işin koordinatörü olarak söylüyorum, bizim hiç kimseyle yapılmış, sağlanmış bir mutabakatımız yoktur. Devletin bazı kurumlarının görüşmeleri vardı. Belki bazı talepler olabilir bir yerlerden, ama bizim kimseye, Başbakanımızın kimseye ne bir taahhüdü ne bir sözü olmuştur. O günlerde yine basında yazıldığı gibi mutabakatlar ve saire öyle şeyler olmamıştır" diye konuştu.


Beşir Atalay, terörle mücadelede, bölge vatandaşlarına büyük önem verdiklerini, kamuoyu yoklamaları, anketlerle bölge vatandaşının nabzını tutmaya çalıştıklarını ifade ederek, önümüzdeki dönemde buna ağırlık vereceklerini ve bölge ziyaretleri yapacaklarını anlattı.


"Türkiye’de demokratikleşme konusunda 6 aydır hiç bir şey olmadı, farkında mısınız?" sorusuna karşılık Atalay, muhalefetin TBMM’yi çalıştırmadığını belirterek, seçimin ardından yeni Anayasa’ya odaklandıklarını, yeni Anayasa’nın ardından uyum yasalarının gündeme geleceğini kaydetti.




"Yargılamayı hızlandırıcı çalışmalar yapıyoruz"


Türkiye’yi daha fazla demokratikleştirme hedefinde olduklarını belirten Atalay, bunu yalnızca terörle irtibatlı olarak düşünmemek gerektiğini vurguladı.


Atalay, demokratikleşme yönünde bazı hukuki adımlar da atacaklarını, ceza kanununda ve diğer kanunlarda yargılamayı hızlandırıcı bazı mekanizmalar üzerinde çalıştıklarını anlattı. Beşir Atalay, "Tutukluk süreleriyle ilgili, süreleri kısaltma değilse bile yargılamayı hızlandırma gibi şu anda bir çalışma elimizde var. Olgunlaşmadığı için açıklamıyoruz. Bunları bitireceğiz, karar verildiğinde açıklanır. Bu konuda Başbakanımızın da olurunu aldık, biz bir heyet olarak bunlar üzerinde çalışıyoruz. Bunlar belli bir karar safhasına geldiğinde açıklanır. Şu kanunda şu değişiklik diye bir şey söyleyemiyoruz, çünkü daha o safhada değiliz" dedi.




"Tesadüfilik yoktur"


Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, kamuoyunda "yeni dönemde cumhurbaşkanın görev süresi, Cumhurbaşkanı ve başbakanın kim olacağına" yönelik iddia ve değerlendirmelerle ilgili olarak, "Biz de tesadüfilik yoktur yani herşey görüşülür, istişare edilir karar verilir zamanı geldiğinde en uygun karar verilir ve çözümlenir. Bütün bu konuların ben, bu süreç içinde en uygun şekilde partimizi güçlü şekilde yoluna devam ettirecek bir çizgide çözüleceğine inanıyorum" dedi.


Bakan Atalay, "AK Parti’nin 2014 ve sonrası için yol haritası değerlendiriliyor. Başbakan Erdoğan, 2014’ten sonra tekrar milletvekili adayı olmayacak. Kim cumhurbaşkanı olacak, kim başbakan olacak? " şeklindeki soru üzerine şu yanıtı verdi: "AK Parti büyük bir siyasi hareket. Onun için 3 seçimdir her seçimde oyunu artırarak iktidar oluyor. Ve Türkiye’ye damgasını vurmuş bir parti.


Türkiye’de en büyük değişimi sağlamış bir parti. Türkiye’ye dünyada en etkili ülkeler arasında getirmiş bir parti. Ve biz artık 2001 yılında kurulduk ve 10. yılımızı kutladık, kurumsallaşmış bir partiyiz.


Bizde strateji çok önemlidir. AK Parti’de konjonktürel yaşama değil, strateji ile ayakta durma ve icraatını yürütme esastır. Biz gerçekten stratejiyi çok önemseriz. Genel başkanımız da bu strateji çalışmalarını sonuna kadar dinleyen ve paylaşan biridir. Biz de tesadüfilik yoktur yani her şey görüşülür, istişare edilir karar verilir zamanı geldiğinde en uygun karar verilir ve çözümlenir. Bütün bu konuların ben, bu süreç içinde en uygun şekilde partimizi güçlü şekilde yoluna devam ettirecek bir çizgide çözüleceğine inanıyorum.


Tabii kendi aramızda değişik zeminlerde bunlar konuşuluyor. Nitekim şu günlerde cumhurbaşkanımızın görev süresiyle ilgili değerlendirmeler resmi zeminlerimizde de belli oranlarda yapıldı. Artık 2014 şeyi, yani bunun 7 yıl olması gereği zaten hukuki şey olarak da anayasal çerçevede de öyle...


Bunu tabii bu süre kanunla düzenlenir mi bilmiyorum ama orada bir tereddüt var. Ama yani bunu neticede parlamentonun, Meclis’in söz sahibi olması esas bizim yaklaşımımız. Dolayısıyla o sorun artık çözüldü şeklinde değerlendirilebilir." Başbakan Yardımcısı Atalay, "nasıl bir düzenleme olacak. Ne denilecek?" sorusu üzerine, "Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bir kanun zaten şu anda Meclis’in gündeminde. Öyle bir tasarımız var bizim" dedi.


Bu tasarı gündeme geldiğinde bunları görüşülüp tartışılacağını dile getiren Atalay, "orada bir kanun içinde bir ifade olarak mı yoksa Meclis Başkanlığı’nın bir tasarrufu olarak mı... Ama bizim tercihimiz Meclis içinde meclis tarafından bu sürenin belirlenmesidir. Zaten süreci Meclis başlatacaktır" diye konuştu.


2014’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin olacağını dile getiren Bakan Atalay, AK PArti tüzüğünde yer alan 3 dönem üst üste milletvekili olabilmeye yönelik maddeyle ilgili de " Tüzüğümüzde 3 dönem üst üste milletvekili seçilme ondan sonra ara verme gibi bir şey var. Bütün mevzuat içinde kendi programımızı yapacağız. Kararlarımızı vereceğiz ve bu kervan yürüyecek. AK Parti büyük bir samimiyet hareketidir. İnsanların birbirine çok değer verdiği, bağlılıkların çok güçlü olduğu bir misyon harekete" dedi.


Normal siyasi hayatın içindeki diğer partilerde olduğu gibi bunların AK Parti’de büyük meseleler olmadığını, hep bunların kolay çözüldüğünü dile getiren Bakan ATalay, yine bu şekilde olacağını söyledi.


Atalay, "Tüzük değişebilir mi?" sorusuna ise " o yönde bugüne kadar ben bir şey işitmedim, tüzüğün değiştirileceğine yönelik bir ifade hiçbir yerde duymadım, kendi zeminlerimizde... Ama bu bir bağlayıcı bir şeydir. şu anda hukuk kuralı. Büyük kongrede onaylanan mevzuattır. Neticede büyük kongremiz bunu değerlendirir. Şu anda bununla ilgili bizde bir çalışma söz konusu değil" dedi.


"Olmayacağı anlamına da gelmez" sözleri üzerine de Atalay, "Yani o yönde herhangi bir şey duymadım. Olmayabilir de. Başbakanımızın da bu konuda biraz kararlılığını görüyoruz" diye konuştu.



"Cumhurbaşkanı kim olur konuşuyor musunuz?


Kendi aralarında cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunu konuşup konuşmadıkları sorusuna "hayır" yanıtını veren Atalay, "Yani gayri resmi şeylerde daima siyasetin içinde konuşulur bunlar ama resmi platformlarda, istişari mahiyette veya karar oluşturma anlamında bir görüşme söz konusu değil şu anda. Daha erken, epeyce erken. Yeni kurulan bir hükümet var. önünde projeler var" diye konuştu.


Bakan Atalay, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunurken, bu konunu daha fazla gündemde olması gerektiğini dile getirdi. Bu konuda kamuoyunun ve medyanın daha fazla sıkıştırması gerektiğini ifade eden Bakan Atalay şöyle konuştu: "Anayasa daha fazla gündemde olması lazım, hem kamuoyunun hem medyanın biraz sıkıştırması lazım. Toplumda anayasanın dozunu düşürmemek lazım. partide komisyonumuz var. Orada da konuştuk. Anayasa heyecanı ve konuşmanın dozu daha düşük gibi. Meclis başkanlığının artık yürütüğü bir çalışma ama bizler yine bu heyecanı artırma yönünde rol oynamalıyız...


AK Parti olarak bu çalışmalara çok önem veriyoruz, kendi mekanizmamızda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Medyada da anayasa heyecanı çok azaldı. Bu süreci heba etmemek lazım. Çok önemli bir fırsat.



YAŞ'ta harp durumunun konuşulması normal


Başbakan Yardımcısı Atalay, YAŞ’tan sonra yapılan açıklamada ’harp durumu hazırlıklarından’ söz edildiğini hatırlatılması üzerine yaptığı değerlendirmede, bu açıklamayı normal bulduğunu söyledi.


Bakan Atalay, Suriye ile ilgili gelişmeleri savaş ortamına gidecek şekilde bir senaryoda ele almamak gerektiğini dile getirdi. TSK’nın çalışma şartlarını, personel yapısını ve geleceğini değerlendiren bir şura olduğunu dile getiren Atalay, toplantıda bu tür konuların değerlendirilmesinden daha doğal bir şey olmadığını kaydetti.


Ben YAŞ üyesi değilim ama bütün bunların konuşulmasını çok normal görüyorum, açıklamada olması da normal... Biz, doğrusu silah sanayi konusunda iddialı bir ülkeyiz. kendi ihtiyaçlarımızın yüzde 60’ını karşılıyoruz. Daha sofistike silahları üretme yönünde arayışlarımız var. Bir de ben Kırıkkaleliyim.


Silah sanayi daha çok Kırıkkale’dedir. bütün bunlar belli oranda ele alınmıştır.


Türkiye için hep söylüyoruz ya, coğrafi ve stratejik konumu... Yani güçlü ordu.


Tüm Türkiye’nin bu manada çok iyi durumda olması zaten gerekiyor. Yani çok özel bir gerekçeye bağlamamak lazım. Askeri Şura’da bunların görüşülmesini." -Başbakan Erdoğan’ın sağlık durumu- Atalay, "Başbakan Erdoğan’ın sağlık durumuyla çok değişik spekülasyonlar da yapıldı. Kendi gördükleriniz, bildiklerinizin dışında sağlık durumu nasıl, gerçekten bir sıkıntı var mı yok mu?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Ben hem süre olarak açıklamalar işte sağlık bakanımızın verdiği bilgi falan biliyorum, hem süreci çok yakından tabii izledik, hem de geldikten sonra kendi durumu, genel manada başbakanımızın sağlık durumu şu anda gayet iyi. O zaten açıklandı. Yani tahlil amaçlı bir müdahaleydi. Tahlillerin hepsinin de pozitif çıktı, olumlu çıktı. Şu anda da bizim gördüğümüz başbakanımız, hele birazcık dinlenmeden sonra daha aktif, normal programına başlayınca da çok daha kendisini iyi hissetti. Biz de kendisini iyi gördük. Uzun bir bakanlar kurulu toplantısı yaptık cuma günü.


Tamamen, en küçük bir şey yok. Normal programına başlamış oldu. Yani burada en küçük bir tereddütümüz yok. o konuda vatandaşlarımıza söyleyeceklerimiz bu. Şükrediyoruz. Bu bizim için çok önemliydi. Hepimiz doğrusu hem dua ettik, hem şifa diledik, Hepimiz işlerimizi daha iyi yürütelim anlamında kendi işlerimizi yürüttük, hiç bir şey aksamasın anlamında... Şu anda başbakanımız geldi, Bakanlar Kurulumuz toplandı. Çalışmalarımız devam ediyor. Ona şükrediyoruz, kendisine de ailesine de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Şükrediyoruz. Allah bu manada kimseye hastalıklar vermesin" -Van’daki deprem Atalay, Van depremiyle ilgili soruyu yanıtlarken yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.


"Çadırı ne kadar ısıtmaya çalışsanız çalışın en iyi, en dayanıklı çadırın bile sorunlu olacağını" ifade eden Bakan Atalay, "Onun için de hızlı şekilde konteynerlere geçişi sağlamaya çalıştıklarını dile getirdi.


Köylerde, bugün itibariyle konteyner ihtiyacı olan herkese bunların temin edildiğini dile getiren Bakan Atalay, depremin ardından bölgeye en hızlı şekilde müdahale edildiğini, bunu uluslararası önemli kuruluşların da söylediğini anlattı.


Atalay, "Hamdolsun tabii Allah depremler vermesin ama depremden sonra biz çok hızlı bir müdahale içinde olduk. Afetler tarihinde en çabuk ve en hızlı koordinasyonu sağlanan deprem çalışmasıdır bu... 39. gündü, biz kalıcı konutların temelini attık. (Kalıcı konutların inşasında) Şimdi 1. kata gelmiş, böyle bir hızda çalışıyoruz. Bütün bakan arkadaşlarımız kendi üzerine düşeni yapıyor. AFAD, TOKİ, Van Valiliği büyük bir koordinasyon içinde ben de sık sık gidiyorum. Mali yönünden hiçbir sıkıntımız yok" diye konuştu.


Beşir Atalay, konteynerlere geçildiğinde, ardından kalıcı konutların tamamlanmasıyla hayatın normale döneceğini bunun için de devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini sözlerine ekledi.