Gündem

Arınç'tan 'Ak Saray' açıklaması: İsrafa karşı bir insanım, ben cumhurbaşkanı olsaydım...

'Rakam yüksek, bu yükseklik neden kaynaklanıyor, tartışılabilir'

06 Kasım 2014 09:23

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı hakkındaki eleştirilere ilişkin olarak, Ben mütevazi bir insanım ve tevazuyu severim, israfa da karşıyım. Bu benim şahsi düşüncemdir. Ben cumhurbaşkanı olsaydım, nasıl yapardım? Olmamış şeyi konuşmanın alemi yok burada. Rakam yüksek, bu yükseklik neden kaynaklanıyor, tartışılabilir" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve yakın kurmayları hakkında kulis bilgiler paylaşan Twitter fenomeni Fuat Avni hakkında da konuşan Arınç, "Evliya gibi adam; Hızır mıdır İlyas mıdır bilemiyorum. Adamı meşhur etmeyelim Allah aşkına" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, kendisine bağlı kurumların yılık bütçeleri görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Gündem maddeleri arasında, Cumhurbaşkanlığı için alınan uçak ve yaptırılan yeni bina da vardı.

Arınç, yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı hakkındaki eleştiriler üzerine, "Bir defa dünyanın her yerinde cumhurbaşkanlığı makamları, sarayları prestijli yerlerdir" dedi ve şunları söyledi:

"Bu kadar mıdır onu kastetmiyorum. Çoğu yerlerde bir eski saray kalıntısı da olabilir. Bazen parlamento binaları da böyledir. Bazılarında da bir azamet göstermesi bir debdebe göstermesi de gerekebilir. Bizim Osmanlı geleneğinde de böyledir.

(Ömer Seyfettin'in Pembe İncili Kaftan'ı) Pembe İncili Kaftan bir güç gösterisidir. Aynı zamanda bu kabuller de Osmanlı'da bir geleneğe tabidir... Dünyanın her yerinde cumhurbaşkanlığı makamları yani çalışma ofisleri şüphesiz daha büyük olur, daha görkemli olur. Burada orman çiftliğinin çok az bir yeri vardır, daha çok Orman Genel Müdürlüğü ve oradaki bazı lojmanların bulunduğu alandan istifade edilmiştir. Onların da dökümleri var...

'Burada 1 katrilyonun üzerinde masraf yapıldı. Bu kadar olmamalıydı' derseniz bu tartışılabilir. Bunu tartışabiliriz. Az bir para değil. Bunu incelediğimde şu çıktı karşıma. Özel imalat bunlar. O kadar ince işçilik kullanılmış ki biz de vakıflarda bunu görüyoruz... Öngörülemeyen bazı imalatlar için sonradan keşif artışı verilebiliyor. Haddim olmayarak çok da aklım ermez de 'nereye gitti bu paralar, ne oldu' falan dediğimizde zaten dün müteahhitin firması falan da açıklanmış. Bazı işler özel imalat olarak yaptırılmış. Bunlar doğrudur ama masraflıdır."

 

'Ben cumhurbaşkanı olsaydım...'

 

Mütevazi bir insan olduğunu ve tevazuyu sevdiğini anlatan Arınç, israfa da karşı olduğunu belirtti.

Meclis Başkanlığı döneminde akan suyun bile hesabını sorduğuna dikkati çeken Arınç, resmi konutu da kullanmadığını anımsattı.

Arınç, "Bu benim şahsi düşüncemdir. Ben cumhurbaşkanı olsaydım, nasıl yapardım? Olmamış şeyi konuşmanın alemi yok burada. Rakam yüksek, bu yükseklik neden kaynaklanıyor, tartışılabilir" dedi.

 

Cumhurbaşkanı'nın yeni uçağı

 

Arınç, Başbakanlık'ta oluşturulan hava taşıt havuzundaki uçak ve helikopterlere ilişkin soru üzerine, burada 34 koltuk kapasiteli "ANA", 18 koltuk kapasiteli "CBK" ve "DAP", 16 kişilik "ATA" ve "GAP" ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan havuza dahil edilen 8 kişilik uçağın bulunduğunu belirtti.

"Bu havuzdan cumhurbaşkanı da başbakan da ilgili başbakan yardımcıları, TBMM başkanımız ve bakanlar yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarda devletin önemli hizmetlerinde kullanıyorlar" diyen Arınç, son olarak uzun menzilli bir uçağın daha geldiğini söyledi. 

Bazı komisyon üyelerinin bu konuya da değindiğini ifade eden Arınç, "Cumhurbaşkanımızın kullanmaya başladığı uçak, Türk Hava Yolları'na (THY) aittir, Airbus A 330 tipi uçak. Bu THY üzerine ABD'den alınmıştır. 185 milyon dolar bedelle Başbakanlık uçak havuzuna dahil edilecektir, satın alma süreci başlatılmıştır" diye konuştu. 

Arınç, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden kullanılan üç helikopterin de bulunduğunu söyledi.

Arınç, muhalefet partisi milletvekillerinden bazılarının söz konusu havuzun büyüdüğüne ilişkin eleştirilerine, "Havuzumuz büyüdü, çünkü biz hareketli bir hükümetiz. Her yere koşmak, yetişmek mecburiyetindeyiz" karşılığını verdi.

 

'Artık CHP'de bile mescit var'

 

Bir milletvekilinin hastane ve cami sayısını verdikten sonra "60 bin kişiye bir hastane, 300 kişiye bir cami düşüyor" dediğini belirten Arınç, şunları söyledi:

"Yani herkesin bir hastane sahibi olması mümkün değil. Ama şunu söylemem lazım, cami meselesinde benim şahsi düşüncem şudur, 'Yeryüzü mescittir' diyor, temiz olan her yerde namaz kılınır. Ancak mesela cuma namazı gibi bir topluluğa ve cemaate ihtiyaç vardır. Yine cemaatle kılmak isterseniz bunun için de belki basit de sade de olsa, çünkü İslam'daki hükmü öyle biliyorum, 'Şehirlerinizi mamur yapın, camileriniz sade olsun' diyor. Biz de tabi bu tam tersine de anlaşılabiliyor. Çok görkemli camiler var. Cami ihtiyacı o kadar kendisini hissettiriyor ki artık CHP'de bile genel merkezinde mescit var." 

 

'Fuat avni kimdir?'
 

"MİT'ten kaç kişi ihraç edildi" sorusu üzerine Arınç, başka kamu ve kuruluşlarına göndermenin ceza sayılamayacağını, böyle gördükleri kişilerden 7'sini başka kurumlara gönderdiklerini kaydetti.

Arınç, bir soru üzerine Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İsmail Palakoğlu'nun Deniz Feneri davasıyla ilgisinin bulunmadığını vurguladı.

Arınç, "Fuat Avni kimdir?" sorusunu, "Bu isim konuşulduğunda bütün milletvekillerimizin gülümsemelerine bakılırsa sorunun ve ilginin, konunun ciddiyeti açıkça anlaşılabilir. Bilmiyorum. Bilsem ben de hesabını göreceğim de bilmiyorum. Evliya gibi adam... Hızır mıdır İlyas mıdır bilemiyorum... Adamı meşhur etmeyelim Allah aşkına. Kimse kim..." diye yanıtladı.