T24 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Genelkurmay’ın 27 Nisan bildirisini internet sitesinden çıkarması gerektiğini belirterek, “Bu bir jest değil, gerekliliktir” dedi. Necmettin Erbakan’ın cenaze törenine askerin katılmasını “askerin toplumla kaynaşmasının bir göstergesi” olarak niteledi.
Arınç, önceki akşam Kanaltürk’te katıldığı “Merkez Siyaset” programında özetle şunları söyledi:
“(27 Nisan bildirisi) Böyle bir yazıyı belli bir yerde muhafaza etmek bence doğru değil. Sayın Erbakan’ın vefatı dolayısıyla TSK’nın bir taziye mesajı yayınlaması fevkalade doğru, yürekleri yumuşatan, insani bir davranış. 1’inci Ordu Komutanı’nın başkanlığında 8-10 üst rütbeli subayın, bizzat cenazeye kadar gelmeleri, silahlı kuvvetler adına çelenk gönderilmesi yine olumlu davranışlar. Siz bunlara jest diyorsanız evet, böyle jestlere ihtiyaç var. TSK kendine yakışanı yapmıştır. Ama gelinen noktada, 27 Nisan bildirisinin demokrasiye ve cumhurbaşkanlığı seçimine bir müdahale olduğu konusunda kimse ihtilaf etmediğine göre, hâlâ bunun resmi bir sitede yer almasının ve sahiplenilmesinin doğru olmadığına hepimiz inanmalıyız. Bu jestse jest olsun ama jestin ötesinde bir şey bu. Bunun o sitede durmasının hiçbir yararı yok. Bu bir cesaret konusu değil. ‘Ben haklı bir şey yaptım. Sonuna kadar arkasındayım’ demek şeklinde anlaşılırsa bunun da bir faydası yok. Mesela Orgeneral Mustafa Muğlalı kışlasının olayın cereyan ettiği yerde hâlâ büyük bir levha halinde bulunması, halkın tepkisine rağmen muhafaza edilmesinin de doğru olmadığını düşünüyorum.
Türbanlı aday endişesi
Türkiye’nin geldiği noktada artık başörtülü bir hanımefendi de siyaset yaparken milletvekili olmalı mı?’ derseniz, şahsi kanaatimi söylüyorum, evet, mutlaka olmalı. Ama parti olarak böyle bir aday şimdi gösterilmeli mi? Aday gösterirseniz seçilecektir ve parlamentoya girecektir. Bu konuda hemen ‘evet’ diyemiyorum. Bazı kaygılarım, endişelerim var. (Endişe ve kaygılarının Merve Kavakçı örneğinden mi kaynaklandığı sorusu üzerine) Hemen hemen onu söylüyorum. Zamanı gelmeden çiçek bile açmıyor. Ama bir gün mutlaka olmalı ve her şeyin bir ilki var. Bunun Türkiye’de ne laiklikle ne rejimle ilgisi var. Ama Türkiye’de geleneksel korkular, vehimler, sıkıntılar var. Biraz daha beklenmesi gerekir, diye düşünüyorum.”