T24- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun düello önerisine yanıt verdi: Kılıçdaroğlu benim dengim değil. AK Parti'de 5 tane grup başkanvelkili var. İstediğiyle görüşebilir. Müsaitse ben Sayın Baykal ile görüşürüm.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle parlamento muhabirlerini ziyaretinde, Kılıçdaroğlu’na gazetecilerin, "Kozmik-komik-kozmetik polemiği" konusunda, "Bülent Arınç ile polemiğe girmiş durumdasınız. Arınç ile bir düello yaşanabilir mi?" sorusuna, "Benim açımdan bir sakınca yok. Kendisi kabul ederse niçin olmasın" karşılığını vermişti. Bir haftadır Arınç'tan civap beklediklerini söyleyen gazetecilere, Arınç'ın yanıtı şöyle oldu:
ÜZERİNE ATLAMIŞ:
Düello kelimesi, kendisinin bana teklif ettiği bir şey değildir. Siz söylüyorsunuz, o da üzerine atlamış vaziyette. Geleneklerimizde düello bulunmuyor. Kimseyle düello etmeyi düşünmem, Türkiye’de de bunu düşünen bir insan olduğunu zannetmiyorum. Belki biz birisiyle bir konuyu tartışabiliriz. Bu filan olabilir, falan olabilir. Düello birbirini yok etmektir. Avrupa’daki örneklerine bakarak söylüyorum; önce davranan, diğerinin hayatına son verir. Artık Avrupa da bunu terk etti. Biz kimseyi yok etmek için dünyaya gelmedik. Fikirlerimiz, düşüncelerimiz farklı olabilir, bu farklılıkları göstermek için tartışabiliriz. Onun da iyi bir zamanda, iyi bir mekanda olması lazım.
DENGİM DEĞİL:
Aslında ben Sayın Kılıçdaroğlu ile bu konuştuğumuz konularda tartışmak niyetinde değilim. Ondan, fikirlerinden, düşüncelerinden korktuğumdan değil. İnandığım doğruları her yerde müdafaa edebilecek bir noktadayım. Bir defa Sayın Kılıçdaroğlu, benim dengim değil. Dengim olmayan bir insanla, ben ekran önüne çıkıp, tartışmam. Bu bir siklet, denklik meselesidir. Kendisi, partisinin grup başkanvekilidir. AK Parti’de grup başkanvekilleri var, kim kabul ederse, onunla istediğini tartışabilir. MHP’de iki tane grup başkanvekili var, istediğiyle konuşabilir. Olsa olsa benimle tartışması gereken kişi, Sayın Baykal olabilir. Sayın Baykal ile arzu ettiği takdirde ve uygunsa, biz bir konuyu karşılıklı olarak, görüşüp, tartışabiliriz. Fikirler ortaya çıkar, bu fikirlerden de hem biz hem toplum yararlanabilir. Ama inanıyorum ki kendisinin de böyle bir ihtiyacı, düşüncesi yok.
TAKDİRLER KARŞILARIM:
Sosyal Sigortalar döneminden kalan defolarını bilmeme rağmen, siyasette kedisini takdirle karşılarım. Yolsuzluklar konusu... Ben de yolsuzluklar konusunda hassaiyet sahibi birisi olarak biliniyorsam, hamdolsun öyleyim, takdirle karşılıyordum çalışmalarını. Ancak, Türkiye'de her olaya yolsuzluk olarak bakarsınız, bu o insan için de hayırlı gelişme değil. Yolsuzluk iddialarının büyük bir kısmı fos çıktı. Mücadele eden insan kılığına girmek o günler için (yerel seçim dönemi) yaşanan bir olay oldu.
ONUR ÖYMENLE TARTIŞTIRIN:
Onur Öymen'in 'Dersim katliamı' ile ilgili sözlerinin ardından 3 gün sustu... Sonra 'Öymen'in açıklama yapması gerektiğini' söyledi. Bir insan zor onur kazanır ama bir olayıyla bunu bitirebilir. Karizması sıfırlanmış bir siyasetçi olarak, 'ekranda bunu toparlayabilir miyim?' diye düşünebilir. Ona bu fırsatı vermeyeceğim. Ona bir tavsiyede bulunacağım: Siz Sayın Onur Öymen'le TV'de tartışın. Düello demiyorum. Dersim'le ilgili sozleri konusunda o ve siz nerede durduğunuzu söyleyin. Sizin yapacağınız en dürüst iş, Onur Öymen'le tartışabilmek..."