Gündem

Arınç: BDP'lileri nasıl kadın sayıyorsunuz?

Arınç, Meral Tamer’in kadın kotası konusunda sorusuna, 'BDP’lileri nasıl kadın sayıyorsunuz? Her biri polis iteliyor, tokat atıyor, her biri otobüs üzerine çıkıp acayip şeyler söylüyor' dedi

18 Eylül 2012 13:38

Aslı Aydıntaşbaş
(Milliyet, 18 Eylül 2012)

Bu ülkenin üzerinde dolaşan bir nazar bulutu var. Maalesef son haftalarda terör ve ölüm günlük hayatımızın bir gerçeği haline geldi. Örneğin pazar günü Milliyet yazarları olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la buluşmadan hemen önce, 8 polisin ölüm haberini aldık. Arınç’ın bizden sonraki Bursa programında da, bir şehit cenazesi vardı...

Bülent Arınç’ı artık tanıyoruz. Kabinenin hem sağduyulu, hem de duygusal ismidir. Hep hafif bir tebessümle konuşur; ama o tebessümün altından bazen inanılmaz sert, kırıcı ifadeler, bazen de büyük bir vicdan çıkar.

Pazar günü her ikisi de vardı.

Sohbetimiz ister istemez terörle başladı. Arınç, Güneydoğu’da Kürt muhafazakar tabanda sevilir. Askeri vesayete karşı duruşu ve şu zamana kadar Kürtleri kıracak bir hamaset dili kullanmamış olması, önemsenir. Çok değil 6 ay önce Meclis kürsüsüne çıkıp ”Kürtlere bütün haklarını vereceğiz” deyince, BDP’liler tarafından da hararetle alkışlanmıştı.

Sohbetimizde Arınç kendi cephesinden ”açılım” sürecini anlattı. Nostaljiyle. Nihai ”ambalajın içinde Mahmur’un boşaltılması, dağdan inişlerin teşvik edilmesi, dağa çıkışların engellenmesi ve terörle vedalaşmak ümidi” olduğunu söyledi. Kürtçe üzerindeki yasakların kalkması için hükümetin kat ettiği mesafeyi anlattı. Hatta ”anadilde eğitim” konusunda bile kapıyı kapamadı:

”Eğitim dilinin Kürtçe olması hukuken de fiilen de mümkün değil. Ama hukuken mümkün olsa bile, biz şu anda seçmeli Kürtçe dersi için ne öğrenci ne öğretmen bulabiliyoruz. Bu bir başlangıç. Sonrasını daha sonra konuşuruz. TRT Şeş’te Kürtçe program yapabilecek noktaya bile 3 senede geldik. Demek ki bu aşama aşama. Ama bunun dışında bizden ne istenmişse gerçekleşti.”

Ah ama sonra iş BDP’li kadınlar meselesine gelince, o insani bakış yerini bir anda dışlayıcı, kırıcı bir dile bıraktı. Meral Tamer’in kadın kotası konusunda sorusuna, ”BDP’lilerin kadın kotasını arttırmasına neden yok. Onları nasıl kadın sayıyorsunuz? Her biri polis iteliyor, tokat atıyor, her biri otobüs üzerine çıkıp acayip şeyler söylüyor” dedi.

Geçmişte de Bülent Arınç’ı ne zaman eleştirsem, konu kadın meselesiydi. Bakan kadınlarla ilgili daha duyarlı bir dil kullanmalı. BDP’lileri övmek zorunda değil; siyaseten karşıtlar, tabii ki eleştirecek. Ama bu eleştiriyi cinsiyetleri üzerinden yapmamalı.

Unutmayın kadınlar illa da çıtı-pıtı, itaatkar, hanım-hanımcık, erkekleri memnun eden bir üslup kullanan tipler olmak zorunda değil! Nasıl tek bir erkek şablonu yoksa, tek bir kadın tipi de yok. Ama siyasette ne zaman biraz dişli davransalar, kadınlıklarıyla alay ediliyor. Erkeklerde mazur görülen, hatta alkışlanan davranışlar, iş kadınlara gelince acımasızca eleştiriliyor.

Diyeceğim, BDP’nin yaptığı en iyi şeylerden biri partideki %50 kadın kotası. Muhafazakar bir coğrafyada, bunu tutturdular. Siyaset, ideoloji bir yana, bu konuda alkışlamamız lazım. Sayın Arınç’tan ricam, BDP’li kadınların gönlünü alması. Bu siyasi gerilim ortamında, bunu ancak siz yapabilirsiniz. Ve kim bilir, belki başka şeylere de vesile olur...