Diyarbakır merkez Bağlar İlçesi’ne bağlı Batı Karakoç Köyü’nde 2 hafta önce bir tarlada bulunan kadın cesedinin, 49 yaşındaki Mimar Gülseven Diken’e ait olduğu belirlendi. Gülseven Diken’in 10 bin dönümlük arazi anlaşmazlığı nedeniyle öldürüldüğü ve bunun bu olayla ilgili 4’üncü cinayet ileri sürüldü.
Habertürk'ten Mehmet Kayahan'ın haberine göre 2003 yılında babaları Şerif Diken’i kaybeden 12 kardeş, babalarının 10 bin dönüm arazisi olduğunu ancak amcaları R.D.’nin bunun 2 bin dönümünü daha önceden usulsüz olarak üzerine geçirdigini öne sürdü. 2 bin dönümlük araziyi geri isteyen kardeşlerle amca R.D. arasında husumet başladı. Kardeşler araziyi geri almak için hukuk mücadelesi başlattı. Amcaları da karşı dava açtı. Bu arada kardeşlerden Ö.Z.D., aynı zamanda kayınpederi olan amcası ile hareket etmeye başladı. Bazı kardeşleri de ona katıldı. 12 kardeş 5 ve 7 kişilik iki gruba ayrılıp arazi anlaşmazlığının tarafları oldu.
Silahlarla taranan evde 3 kişi öldü
Husumet sürerken, 2015 yılında Diken Ailesi’nin Batı Karakoç Köyü’nde bulunan evleri uzun namlulu silahlarla tarandı. Olayda kardeşlerden Serdar Diken ile oğlu Ahmet Diken ve kuzeni Cemal Diken hayatını kaybetti. İddiaya göre amca R.D.’nin ifadesi üzerine Serdar Diken’in avukat olan kardeşi Hasan Zerdüşt Diken gözaltına alındı, suçlamayı reddetti ama tutuklandı.
Barış heyetiyle görüşmeye gitti
Bu olayın ardından erkek kardeşlerden biri kalp krizi sonucu öldü. Bunun üzerine Mimar Gülseven Diken, arazilerle ilgilenmek için yaşadığı Balıkesir’den Diyarbakır’a döndü. Köyde tutuklu kardeşi Hasan ve kalp krizinden ölenin de aralarında bulunduğu kendisi dahil 7 kişinin arazilerini ekip biçmeye başlayan Diken, bir yandan da diğer 5 kardeşiyle yaşanan husumete son vermenin yollarını aradı. Gülseven Diken, 16 Kasım’da, avukat olan kız kardeşi Zeliha Diken ile barış heyetiyle görüşmek için Batı Karakoç Köyü’ne gitti. Kardeşi heyetle görüşürken, Diken araziye bakmaya gitti. Ancak iddiaya göre, geçen yıl jandarma komutanının araya girmesiyle paylaştıkları arazinin kendilerine düşen kısmını kardeşi Ö.Z.D.’nin sürdüğünü gördü. Jandarmaya haber veren Gülseven Diken, bir süre sonra tarlada uzun namlulu silahla vurularak öldürülmüş halde bulundu. Cinayetle ilgili kardeşi Ö.Z.D. katil zanlısı olarak aranmaya başlandı.
"Tarla için değer mi?"
Aile olarak can güvenliklerinin olmadığını savunan Gülseven Diken’in ablası Vecdet Diken Şeyhanoğlu, amcası R.D.’nin cinayeti azmettirdiğini öne sürerek Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Şeyhanoğlu, “Kardeşim husumetli olduğumuz arazinin Ö.Z.D. tarafından sürüldüğünü görünce jandarmayı arıyor fakat jandarma gelmiyor. Sonra vuruluyor. Cesedi tarlada bulunuyor. Köye gittiğimde jandarma komutanı bana ‘Tarla için değer miydi?’ dedi. Ben de ‘Siz işini yapsaydınız bunlar olmazdı’ dedim” ifadesini kullandı.
"Daha önce de kaçırıldı"
Gülseven Diken’in önce amcasının çocuklarınca kaçırıldığını, bir kez de tarlada uğradığı silahlı saldırıdan kurtulduğunu söyleyen abla Vecdet Diken Şeyhanoğlu, “Birinci saldırıdan kurtuldu, ikincisinde hayatını kaybetti” dedi.
“Amcam arazilerin tamamına el koymak için kimisini mezara, kimisini cezaevine göndermek istiyor” iddiasında bulunan Şeyhanoğlu, “Gülseven hayat dolu biriydi, cömertti, etrafına neşe saçardı. Azimli biriydi. Onu katlettiler. Aynı zamanda amcamın damadı olan kardeşim Ö.Z.D., azmettirici olarak amcam R.D., F.K. ile görevlerini yapmadıkları gerekçesiyle jandarma komutanı C.B.Ş. ile personel hakkında suç duyurusunda bulunduk. Faillerin bir an önce bulunması ve adaletin önüne çıkarılmasını istiyoruz” diye konuştu.
"Tutuklanan kardeşim suçsuz"
Şeyhanoğlu, kardeşleri Serdar’ın öldürülmesiyle ilgili tutuklanan kardeşi Hasan Zerdüşt Diken’in de suçsuz olduğunu savunarak, “Saldırı günü Hasan bizim yanımızdaydı. 2 yıldır tutuklu ama hâlâ iddianame hazırlanmadı” iddiasında bulundu.