İklim ve enerji alanlarındaki çalışmalarıyla bilinen düşünce kuruluşu Ember, küresel elektrik üretimini incelediği yeni araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre göre 2021'de ilk kez dünya genelinde elektriğin yüzde 10'u rüzgar ve güneş enerjisinden üretildi.
Türkiye'de güneş ve rüzgar enerjisinin elektrik üretimindeki payı yüzde 13'ü geçti ancak Ember "Türkiye'nin daha fazla yenilenebilir enerjiye geçiş için daha iddialı hedeflere ihtiyacı var" diyor.
Araştırmaya göre Türkiye, 2021'de pandemi öncesine göre elektrik talebinin en hızlı arttığı 4'üncü ülke oldu.
Elektrik talebinin en hızlı arttığı ülke yüzde 13'le Çin oldu. Çin'i yüzde 12'lik artışla Azerbaycan, yüzde 10'luk artışla Kazakistan ve yüzde 9'luk artışla Türkiye takip etti.
Türkiye, 2015 ve 2021 yılları arasında elektrik üretiminde rüzgar ve güneş payını üçe katladı. 2021'de yüzde 13'ün üzerindeki payı ile Türkiye, G20 ülkeleri arasında rüzgar ve güneş üretiminde beşinci sıraya yerleşti. Buna karşın Türkiye'nin, enerji talebindeki artışı yenilenebilir enerjiden karşılama oranı yeterli değildi.
Türkiye, normal şartlar altında elektriğinin yaklaşık dörtte birini hidroelektrik santrallerden üretiyor ancak son dönemde artan kuraklıkla bu oran bu beşte birin altına indi. Türkiye hidroelektrik üretimindeki azalmayı doğal gaz talebindeki artışla telafi etti.
Rapora göre Türkiye 2021'de gaz talebinin en çok arttığı üç ülkeden biri oldu. Türkiye ile birlikte Brezilya ve Rusya azalan yağışların eksikliğini gazla telafi etti.
Ember'a göre 2021'de hidroelektrik üretiminin payı yüzde 26'dan yüzde 17'ye düşerken, gazın payı yüzde 23'ten yüzde 33'e yükseldi.
2021'de dünya genelinde elektrik üretiminin yüzde 38'i 'yeşil enerji'den
Araştırmaya göre diğer yenilenebilir kaynaklar dahil edildiğinde 2021'de dünyada elektrik üretiminin yüzde 38'i "yeşil enerji" kaynaklarıyla yapıldı.
Diğer yandan pandemi sonrası ekonomik toparlanma sürecinde kömür kullanımında 1985'ten bu yana görülen en hızlı artış yaşandı.
Paris İklim Anlaşması'nın imzalandığı 2015 yılından bu yana rüzgar ve güneşin payı ikiye katlandı.
Rüzgar ve güneş enerjisine en hızlı geçiş Hollanda, Avustralya ve Vietnam'da gerçekleşti. Üçü de son iki yılda elektrik arzının yüzde 10'unu fosil yakıtlardan yeşil kaynaklara kaydırdı.
Vietnam bir yılda güneş enerjisi üretimini yüzde 300'ün üzerinde artırdı
Ember'den Hannah Broadbent, "Hollanda, güneş enerjisinin yükselişinin yalnızca yılın uzun bir bölümünde güneş görmekle ilgili olmadığının, büyük fark yaratan doğru politika ortamına sahip olmakla ilgili olduğunu kanıtlayan kuzey enlemli ülkelerin harika bir örneği" diyor.
Vietnam, sadece son bir yılda güneş enerjisi üretimini yüzde 300'ün üzerinde artırarak olağanüstü bir büyüme kaydetti.
Ember'den Dave Jones. "Vietnam'ı incelediğimizde, güneş enerjisi üretiminde büyük bir artış olduğunu ve bunun elektrik üretenlere hükümetin yaptığı ödemelerle teşvik edildiğini görüyoruz. Bu da haneler ve enerji sağlayıcıların üretim kapasitesini büyük oranda artırmasını çok çekici hale getirdi" diyor ve ekliyor:
"Bunun geçen yıl güneş enerjisi üretiminde yaşanan büyümenin sadece artan elektrik talebini karşılamakla kalmayan, aynı zamanda hem kömür hem de gaz üretiminde düşüşe yol açan devasa bir adım olduğunu görüyoruz."
Yenilenebilir enerji üretimindeki büyümeye ve Danimarka gibi bazı ülkelerin artık elektriğinin yüzde 50'sinden fazlasını rüzgar ve güneşten sağlamasına rağmen, 2021'de kömür kullanımında da dikkate değer bir artış kaydedildi.
2021'de artan elektrik talebinin büyük bir çoğunluğu kömürle karşılandı. Kömür talebi yüzde 9 oranında arttı, bu, 1985'ten bu yana görülen en hızlı artıştı.
Kömür kullanımındaki artışın çoğu Çin ve Hindistan dahil Asya ülkelerinde gerçekleşti.
Doğal gaz talebindeki artışsa yüzde 1 olarak gerçekleşti. Bu da artan gaz fiyatlarının karşısında kömürü daha ucuz bir elektrik kaynağı olarak konumlandığını gösteriyor.
Dave Jones, "Geçen yıl gaz fiyatları çok fazla yükseldi bu da kömürün gazdan daha ucuz hale gelmesine yol açtı" diyor ve ekliyor:
"Şu anda Avrupa'da ve Asya'nın büyük bölümünde gaz fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre 10 kat daha pahalı, kömürse aynı döneme göre 3 kat daha pahalı."
Jones, hem gaz hem de kömür fiyatlarındaki artışlarla ilgili olarak, "Elektrik üretiminde temiz kaynaklara yönelmek için iki kat fazla neden var çünkü ekonomi çok temelden değişti" diyor.
Türkiye'nin kömür talebi son üç yıldır düşüyor
Ember'a göre kömür, Türkiye'nin toplam elektrik üretiminin üçte birini oluşturuyor. Buna karşın son üç yıldır ülkenin kömür talebi düşüyor. Ember'ın bu yışl başında yayımladığı Türkiye'nin 2021 yılı elektrik üretimi analizine göre, ülkenin kömür üretimi, ithal kömürün artan maliyetleri nedeniyle 2021'de düştü.
Türkiye'nin kömür üretimi 2018'den 2021'e yüzde 8 azaldı. Ancak 2018 öncesi döneme göre en yüksek seviyeye ulaştı.
Türkiye'nin 2053'te karbon nötr olma hedefine rağmen ülke henüz kömürden çıkış için bir tarih belirlemedi. 2021'de fosil yakıtların payı yüzde 65 olarak gerçekleşti.
'Ukrayna savaşı enerji geçişini hızlandırabilir'
Araştırmacılar, 2021'de kömür talebinin yeniden canlanmasına rağmen ABD, İngiltere, Almanya ve Kanada gibi büyük ekonomilerin önümüzdeki 15 yıl içinde şebekelerini yüzde 100 elektrikli hale getirmeyi hedeflediklerini söylüyor.
Bu değişim, ülkelerin küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlamak için verdikleri iklim taahhütlerinden kaynaklanıyor.
Bilim insanları bunu başarabilmek için rüzgar ve güneş enerjisi kullanımının 2030'a kadar her yıl yaklaşık yüzde 20 oranında artması gerektiğini söylüyor.
Ember analizinin yazarları, bunun artık "son derece mümkün" olduğunu söylüyor.
Ukrayna'daki savaş, Rusya'dan petrol ve gaz ithalatını gerektirmeyen elektrik kaynaklarına geçişi hızlandırabilir.
- Ukrayna'daki savaş Avrupa'nın yeşil enerjiye geçişini sağlayacak mı?
- AB, Rusya'ya bağımlılığı azaltmak için ABD ile gaz anlaşması imzaladı
- Uluslararası Enerji Ajansı: Yenilenebilir enerji üretimi rekor hızda artıyor ama 'Net sıfır emisyon' hedefi için yeterli değil
Ember'den Hannah Broadbent, "Artık rüzgar ve güneş enerjisinin artık zamanı geldi" diyor ve ekliyor:
"Bunlar iklim krizi ya da fosil yakıtlara bağımlılık gibi dünyanın karşı karşıya olduğu çeşitli krizlere bir çözüm sunuyor, bu gerçek bir dönüm noktası olabilir."