Shabnam von Hein
İran’ın en itibarlı üniversitelerinden Şerif Teknoloji Üniversitesi'nde bir grup araştırmacı, Koronavirüs salgınının ülkedeki yayılımına ilişkin bir bilgisayar modellemesi geliştirdi. Sonuçlar koşulların en iyi tutulması halinde dahi son derece olumsuz. Hükümetin tüm risk bölgelerini karantina altına alması, halkın tüm talimatlara harfiyen uyması ve tıbbi sağlık hizmetlerinde herhangi bir eksiklik olmaması halinde dahi ülkede bir hafta içinde salgın zirve yapacak ve yaklaşık 12 bin kişi hayatını kaybetmiş olacak.
Mezarlıkların genişletilmesi
Ancak bu varsayımlar gerçekçi değil. Hükümet karantina kararı alamıyor. Halk yetkili makamların talimatlarına uymuyor. İlaç tedariği ABD'nin yaptırımları ve kronik hale gelmiş kötü yönetim nedeniyle son derece kötü durumda.
Araştırmacılar (Reza Kashef'in paylaştığı Tweet) bu olguları baz aldığında ise tahminler son derece vahim hale geliyor. Bilgisayar modellemesine göre İran’da mayıs ayı sonunda Koronavirüs salgını zirveye ulaşacak ve ölü sayısı 3,5 milyonu bulacak.
İran'da resmi makamlar da pek iç açıcı değil. İran devlet televizyonundan bugün yapılan açıklamaya göre ülkedeki yeni tip Koronavirüs vakalarının sayısı 17 bini geçti. Virüsün neden olduğu COVID-19 hastalığından ölenlerin sayısı ise 1135 olarak duyuruldu.
Koronavirüsün can aldığı ülkeler arasında İran şu anda üçüncü sırada. Ancak gerçek sayıların çok daha fazla olabileceği belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de ölümlerin sayısının gerçekte beş kat daha fazla olabileceğini açıklamıştı.
İran’da 18 Şubat tarihinde ilk ölüm vakasının açıklandığı Kum kentinde yetkililerin defin için çok sayıda mezar hazırladığı görüldü. Washington Post gazetesi, 12 Mart tarihinde kent yakınındaki bir mezarlığın kısa süre içinde nasıl genişletildiğini ortaya koyan uydu resimleri yayınladı. Fotoğraflarda birkaç futbol sahası büyüklüğündeki bir alana çok sayıda mezar kazıldığı görülüyor.
Özellikle Kum kentinde radikal dinci grupların durumun ciddiyetini kavramadıkları gözüküyor. Yetkililer haftalar süren tereddüt sonrasında Şiilerce kutsal sayılan Fatıma Masume türbesini kapatmaya karar verdi. Ancak pazartesi akşam saatlerinde dinciler girişe konan engeli kırarak birlikte dua etmek için türbeye girdi.
"Karantina Tahran için gerçekçi değil"
İran’da hükümet dindar çevrelerin direnişi karşısında başkent Tahran'ın 130 kilometre güneyindeki Kum kentini karantina almayı başarabilmiş değil. Virüs salgını nedeniyle en fazla ölümün meydana geldiği Tahran’da devlet yönetim kademeleri arasında da tam bir anlaşmazlık hakim.
İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney pazar günü orduya Koronavirüs'le mücadelede Ruhani hükümetinin talimatlarına göre hareket etme emri verdi. Ancak aynı Hamaney bundan iki gün önce başkomutan sıfatıyla ordudan Koronavirüs'le mücadelenin sorumluluğunu üstlenmesini istemişti.
İran’da salgınla mücadelenin kimin sorumluluğunda olduğu tam bir belirsizlik içinde. İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri 10 gün içinde duruma el koyma niyetindeydi. Tahran'da sokağa çıkma yasağı ilan edileceği yönünde spekülasyonlar başladı. Pazar günü ise Cumhurbaşkanı Ruhani karantina kararı ve diğer kısıtlayıcı tedbirlerin hükümetin kriz yönetimi tarafından yapılacağını ve hükümet dışındaki bir kuvvet tarafından yapılmayacağını söyledi. Ruhani ülkeyi bir kriz moduna sokmaktan, en azından başkenti karantina altına almaktan şimdiye kadar kaçındı.
"Tahran’ı karantina alacak kapasite ve yeterliklerimiz yok" diyen Tahran Belediye Başkanı Piruz Hanaçi "İnsanların karantina altında bakımını sağlayamayız. Yaptırımlar nedeniyle de bunu yapamayız" diyor.
Yaptırımlar ilaç ithalatını zorlaştırıyor
50 yıldan uzun süre sonra İran’da ilk kez hükümet perşembe günü krizle baş etmek için Dünya Para Fonu'na yaklaşık 5 milyar dolarlık kredi başvurusunda bulundu. Ancak Washington’un İran’a uyguladığı yaptırımlar, hükümetin bu meblağı kolayca tıbbi ürünler ve insani yardım malzemeleri için harcamasına da engel oluyor.