Gündem
Araştırma: Alman hükümeti toplumda algılanandan daha başarılı
Bertelsmann Vakfı'nın yaptığı araştırmaya göre Başbakan Olaf Scholz liderliğindeki Alman hükümeti kamuoyundaki algının tersine geride kalan görev süresinde başarılı bir grafik çizdi.
12 Eylül 2023 11:36
Bertelsmann Vakfı'nın yaptığı araştırmaya göre Başbakan Olaf Scholz liderliğindeki Alman hükümeti kamuoyundaki algının tersine geride kalan görev süresinde başarılı bir grafik çizdi.Almanya'da vatandaşlar Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) oluşan koalisyon hükümetinden memnun değil. ARD'nin güncel Deutschlandtrend anketine göre hükümetten memnun olanların oranı sadece yüzde 19. Bertelsmann Vakfı'nın yaptığı yeni bir araştırma ise Aralık 2021'de kurulan hükümetin geride kalan görev süresinde aslında başarılı bir performans sergilediğini ortaya koydu.
Bağımsız vakıf, analizinde üç partinin hükümeti kurmadan önce üzerinde mutabakata vardığı koalisyon sözleşmesini ve burada formüle edilen seçim vaatlerini temel aldı. Bu inceleme temsili bir anketle tamamlandı.
Araştırma raporunda "Bu yöntem, koalisyonun bulunduğu vaatlerinin gerçekte ve algıda ne ölçüde hayata geçmiş olduğunu karşılaştırmayı mümkün kıldı" denildi. Raporu kaleme alan Bertelsmann Vakfı'ndan Prof Dr. Robert Vehrkamp ve Trier Üniversitesi'nden Prof. Dr. Theres Matthiess araştırmada Federal Hükümet'in irili ufaklı 453 vaadini inceledi ve bunlardan hangilerinin şimdiye kadar bunların hangilerinin hayata geçirildiğini değerlendirdi.
Çocuklar için daha fazla kaynak ve vatandaşlığa geçişte kolaylık
İncelenen vaatler arasında çocuk yoksulluğuyla mücadele ve bu amaçla öngörülen ve koalisyon ortaklarının haftalarca kamuoyunda tartıştığı çocuklar için temel mali güvence gibi ağır toplar da var. Alman vatandaşlığına geçişi kolaylaştıran yeni vatandaşlık yasası da vaatler arasında yer alıyor. Bu temel konularda SPD, Yeşiller ve FDP sert tartışmalar sonrasında uzlaştı.
Bu tür tartışmalı konular, hükümetin Alman toplumu nezdinde imajını şekillendiren ve memnuniyetsizliğin artmasına neden olan konular. Araştırmaya göre koalisyon hükümeti, vaatlerinin yaklaşık üçte ikisini ya tamamen gerçekleştirdi ya da gerçekleşmesi için gerekli süreci başlattı.
Robert Vehrkamp buna bakıldığında "Toplamda oldukça ümit veren, ancak koalisyon ortaklarının kamuoyu önünde yaptığı tartışmalar ve çok sayıdaki tamamlanmamış çalışma nedeniyle gölgelenen ve şekillenen bir ara bilanço" değerlendirmesini yapıyor.
Araştırma ekibi 2021 yılında üzerinde uzlaşmaya varılan koalisyon sözleşmesinin içeriğindeki çok sayıdaki vaat nedeniyle de iddialı olarak değerlendiriyor. Sosyal Demokratlarla Hrıstiyan Birlik partileri (CDU/CSU) arasında kurulan bir önceki hükümetin koalisyon sözleşmesinde vaat sayısı 296 iken bu sayı 453'e yükseldi. Partilerin renkleri nedeniyle kamuoyunda "Trafik Lambası Koalisyonu" adı verilen hükümet bir önceki hükümete göre yüzde 50 oranında daha fazla somut hedef önüne koydu.
Çok sayıda vaat ve büyük iddialara sahip koalisyon sözleşmesi
Araştırma raporunun yazarlarından Theres Matthiess "Vaat sayısının çokluğu, bir yandan Trafik Lambası Koalisyonu'nun programatik olarak birbirinden bağımsız üç parti arasında, politik kampları aşan bir koalisyon olarak karmaşıklığını yansıtıyor. Ancak diğer yandan da daha iddialı olduğunu gösteriyor" diyor.
Hükümete dair kamuoyu algısı ise bunun tam tersi. Sadece yüzde 12'lik bir kesim, üzerinde mutabık olunan vaatlerin "tümünün, hemen hemen tümünün ya da büyük bir kısmının" hayata geçirildiği kanaatinde. Yüzde 43'lük bir kesim bunların "sadece küçük bir kısmının uygulanacağına ya da hiçbirinin uygulanmayacağına" inanıyor.
Berlin merkezli düşünce kuruluşu Das Progressive Zentrum'dan Wolfgang Schröder hükümetin toplum nezdinde algısını iyileştirmek için koalisyon içi iş birliği ve kendisini sunma konusunda yeni bir başlangıç yapması gerektiğini belirtiyor. Schröder "Kamuoyu önünde sergilenen koalisyon tartışmaları, hükümetin gerçek performansının ve vaatlerini gerçekleştirmeye olan bağlılığının küçümsenmesine neden oluyor" diyor.
Araştırma sonuçları Almanya'daki siyasi ittifakların temelden karşılaştığı bir ikilemi de yansıtıyor gibi gözüküyor. Raporda "Seçmenlerin yargıda bulunurken hayal kırıklığına uğrama toleransının ve uzlaşma gönüllüğünün az olması, tüm koalisyon hükümetleri ve partileri açısından büyük bir zorluk yaratıyor" deniliyor.
Siyasi uzlaşmaların kabulü
Bertelsmann Vakfı'nın araştırmasına katılanların yüzde 85'i partilerin seçim programlarında yer alan hedef ve niyetleri hayata geçirmelerini "çok önemli ya da önemli" gördüklerini ifade ediyor. Buna karşılık sadece yüzde 40'lık bir kesim seçim vaatlerinin yerine getirilememesi için "makul nedenler" olabileceği fikrinde.
Vehrkamp ve Matthiess hazırladıkları raporda "Birçok kişi uzlaşmalara dayanan ve bağımlı olan parlamenter hükümet biçimini partilerin ilkelerine ve ideallerine bir ihanet olarak görüyor gibi gözüküyor" ifadelerini kullanıyor.
DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?