Princeton Üniversitesi'nde kurulan Arap Barometresi ağı tarafından BBC News Arapça servisi için yapılan yeni bir çalışmaya göre Araplar arasında en popüler lider bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu ancak Erdoğan'ın popülerliği bir önceki anket dönemine göre azaldı.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde üniversiteler ve kamuoyu yoklama organizasyonlarıyla çalışan Arap Barometresi ağı tarafından yapılan Arap Dünyası Anketi'nin 2021-22 sonuçlarına göre Erdoğan hala en popüler lider konumunda.
Ekim 2021 ve Temmuz 2022 arasında 9 ülke ve Filistin'den 23 bin kişinin katıldığı ankette Arap dünyasının demokrasiden ekonomiye, kadın haklarından uluslararası ilişkiler ve göç hareketlerine kadar geniş bir yelpazede görüşleri inceleniyor.
Dünya liderlerinin bölge politikalarının değerlendirildiği ankette, Erdoğan'ın MENA'ya yönelik politikalarının Tunus, Filistin, Moritanya, Ürdün, Fas ve Sudan olmak üzere 6 ülkede özellikle popüler olduğu görülüyor.
Erdoğan'ın popülerliği azalıyor
Erdoğan'ın kendisininden sonraki en popüler liderlerle arasında büyük fark var. Örneğin Filistinlilerin yüzde 61'i Erdoğan'ın politikalarının iyi ya da çok iyi olduğunu düşünüyor. Ona en yakın lider olan Putin'in MENA politikalarının iyi ya da çok iyi olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 19. Moritanya için Erdoğan'ın MENA politikalarının iyi ya da çok iyi olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 77; onu izleyen Muhammed Bin Salman'ın oranı ise yüzde 54.
Ancak Erdoğan'ın popülerliği azalıyor. Politikaları 2018'e göre Sudanlılar arasında 23 puan, Ürdünlüler arasında 16 puan, Filistinliler arasında 12 puan ve Tunuslular arasında 11 puan kaybetti. Ancak Fas'ta popülaritesi 11 puan ve Irak'ta 10 puan arttı.
Ankete göre Arap ülkeleri ve İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yönelik adımlar çoğunlukla olumlu karşılanmıyor. Özellikle kendilerini uluslararası arenadan soyutlanmış hissettiğini söyleye Filistinliler dünya liderlerinin politikalarından memnun olmadıklarını söylüyorlar. Filistinliler sadece Erdoğan'ın politikalarını beğendiklerini söylüyorlar.
Bununla birlikte ABD Başkanı Biden'ın politkalarının selefi Trump ile aynı ya da ondan daha kötü olacağı beklentisi hakim.
'Ekonomi demokrasi rejimi altında zayıflıyor'
Demokrasi hayalleriyle bölgede yayılan Arap Baharı hareketlerinin üzerinden on yıldan uzun süre geçti ve bölgede demokrasinin ekonomi, istikrar ve kararlılık açısından olumsuz etkileri olduğu görüşü hakim hale geliyor. Anket yapılan ülkelerdein 6'sında (Tunus, Sudan, Ürdün, Lübnan, Filistin, Irak, Libya) ve Filistin'de katılımcıların yarısından fazlası ülke ekonomilerinin demokratik bir sistem altında zayıfladığı düşünülüyor.
Demokratik rejimlerin kararsız ve sorunlarla dolu olduğunu söyleyenlerin oranı 2018'de yüzde 14 iken 2022'de yüzde 40'a çıkarak keskin bir yükseliş gösterdi.
Demokrasiye şüpheyle yaklaşan ülkeler arasında Irak ilk sırada yer alıyor. Irak'ın ekonomisinin demokrasi rejimi altında zayıfladığını söyleyenlerin oranı 2013'te yüzde 21 iken 2022'de 51 puanlık bir artışla yüzde 72'ye çıktı. Benzer bir sıçramanın yaşandığı Ürdün'de demokrasi rejimi altında ekonominin zayıfladığını söyleyenlerin oranı 2018'te yüzde 24'ten 2022'de yüzde 57'ye çıktı.
Arap Barometresi ağının direktörü Michael Robbins, "Demokrasinin mükemmel bir yönetim biçimi olmadığı ve her şeyi düzeltemeyeceği konusunda artan bir farkındalık var" diyor ve ekliyor:
"Bölge genelinde, insanların aç kaldığını, ekmeğe ihtiyacı olduğunu ve yönetildikleri rejimlerle ilgii hayal kırıklığına uğradığını görüyoruz."
Filistin'de potansiyel göçmenlerin tercihi Türkiye
Anket sonuçlarına göre MENA bölgesinde nüfusun önemli bir bölümü başka bir ülkeye göç etmeyi düşünüyor. Oranın en yüksek olduğu Ürdün'de nüfusun yüzde 48'i göç etmek istediğini söylerken en düşük olduğu Mısır'da bu, nüfusun yüzde 13'üyle sınırlı. İnsanların başka bir ülkeye yerleşme isteklerinde ekonomi en önemli sebep olarak gösteriliyor. Oranlar özellikle genç, erkek ve eğitilimli kesimde daha yüksek seyrediyor.
Göçmek istediğini söyleyenlerin büyük çoğunluğu Kuzey Amerika, Avrupa ve Körfez Ülkeleri'ni tercih ediyor. Ancak Türkiye de bazı katılımcılar arasında popüler. Örneğin Filistinliler arasında en popüler destinasyon Türkiye. Potansiyel göçmenlerin yaklaşık dörtte biri Türkiye'yi tercih edeceğini belirtiyor. Ürdün için bu oran yüzde 14; Libya için yüzde 11.
Ülkelerin ekonomi ilişkileri konusunda algı ölçümü yapan ankete göre 8 ülkenin 7'sinde katılımcılar bir iş için en yüksek kalitede projeyi üretecek ülkenin Almanya olduğunu düşünüyor. Tek istisna olan Moritanya'da ABD ilk sırada yer alıyor. Katılımcıların çoğu ABD'nin kalite açısından ikinci, Türkiye'ninse üçüncü olacağını söylüyor. Türkiye Irak'ta Çin'in ardından dördüncü; Libya'da Çin ve İtalya'nın ardından beşinci sırada yer alıyor.
Türk şirketlerin düşük maliyetli olduğu algısı hakim
Bununla birlikte Türkiye maliyetin en düşük olduğu algısında 6 ülkede Çin'in ardından ikinci sırada yer alıyor.
Şirketlerin yolsuzluk algısında 8 ülkenin 5'inde ABD rüşvet ödeme ihtimali en az olan ülke konumunda görülüyor. Libya'dan katılımcılar için bu sorunun yanıtı Türkiye; Tunus ve Moritanya için Almanya. Ancak bunun tersi de doğru: Katılımcılar arasında rüşvet ödeme ihtimali en fazla olan ülkeler arasında ABD en popüler seçenek. Türkiye bu konuda da Libyalılar arasında en popüler seçenek.
Dine dönüş
BBC'nin yayımladığı anketin 2019 sonuçlarında bölgede özellikle 30 yaşın altındakiler arasında kendilerini dindar olarak tanımlamayanların oranının arttığı sonucu yer alıyordu. Yeni anket sonuçlarındaysa kendilerini "dindar değil" olarak tanımlayanların oranı Tunus, Libya, Fas, Sudan, Mısır, Ürdün ve Filistin'de azalıyor. Fas'ta 7 puanlık, Mısır ve Tunus'ta 6; Filistin, Ürdün ve Sudan'da ise 4 puanlık azalış yaşandı.
Buna karşılık Sudan'da 2018'deki ankete göre 20 puanlık bir artış yaşandı ve kendilerini dindar olarak tanımlayanların oranı yüzde 57'ye çıktı. Fas için 13 puanlık artışla oran yüzde 51'e ve Mısır'da 8 puanlık artışla oran yüzde 48'e çıktı. Tunus ve Irak'ta da dine dönenlerin oranında arttı.
8 ülkenin 7'sinde ve Filistin'de 30 yaşın altındakiler arasında kendini "dindar değil" olarak tanımlayanların oranında azalış yaşandı. Bu düşüşün en keskin yaşandığı Tunus'ta "dindar değil" olarak tanımlayanların oranı 2018'te yarı yarıyayken 2022'de üçte bire indi.
Bu bölgelerde 30 yaş altındakiler arasında sabah namazını vaktinde kıldığını söyleyen oranı 2018'e göre arttı.
Anketin tamamını burada görebilisiniz.