ABD Başkanı Donald Trump'ın nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan 7 ülkenin vatandaşlarına 3 aylık vize kısıtlaması getirmesi ve Suriyelilerin ABD'ye girişini durdurması Arap basınında geniş yer buldu.
Gazetelerde, Trump'ın bu adımının, 'ırkçı olduğu' ve 'ABD değerleriyle bağdaşmadığı' yorumları yapıldı.
Irak'ta, Şii İslami Yüksek Konseyi'nin gayrı resmi yayın organı konumundaki Al-Adala'nın yazı işleri müdürü Adel Abdel Mahdi, 'ortadaki kararın, ABD yönetiminin ırkçı politikalarının açık kanıtı' olduğunu belirtti.
Mahdi, bu adımdan sonra ABD ile Irak arasındaki stratejik işbirliği anlaşmasının ne anlama geleceğini sorguladı.
Katar'da yönetim yanlısı Al-Vatan'dan Ahmed Mansour, bu adımın ABD imparatorluğunun izole olmasına ve sonunda yıkılmasına neden olacağını yazdı.
Londra merkezli, Arap milliyetçisi çizgisindeki Al-Quds Al-Arabi, 'bu yedi ülkenin vatandaşlarının, bir terör saldırısına karıştığını kanıtlayan tek bir kanıt bulunmadığını' yazdı.
Hizbullah karşıtı çizgisideki Lübnan gazetesi El-Mustakbal'dan Ali Nun, "Trump'ın kararı toplu cezalandırmadan başka bir şey değil. Bunun zehirli ve iğrenç, ırkçı kökleri bulunuyor ve bunun Batı'nın adalet ve demokrasi ilkeleriyle hiçbir ilgisi yok" diye yazdı.
Londra merkezli El-Arab gazetesi, "Trump, Müslüman dünyasına, yakınlaşma politikasının etkisinin bittiği mesajını verdi" yorumunu yaptı.
Suudi Arabistan'da yönetim yanlısı Al-Riyadh'ın editoryal yazısında, "Önümüzdeki günlerde ABD yönetimi ile Arap ve Müslüman ülkeler arasındaki ilişkiye dair kaygılıyız" ifadesi yer aldı.
Londra merkezli, Suudi sermayeli Al-Şark Al-Avsat'ta Tarik El-Hamid ise yedi ülkeden bazılarını eleştirmiş:
"ABD'ye karşı yıllardır devam eden düşmanlıktan sonra şimdi İran neden Trump'ın kararına kızıyor? Neden, yıllar boyunca Amerika'ya karşı öfke yayan köktenci İslamcı söylemi benimseyenler şimdi bu karardan dolayı kızgın?"