Gündem

'Aralarına nifak sokulmuş iki arkadaşın kavgası'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni Cemaati Başkanı Bedros Şirinoğlu ve Ermeni Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Herman Balyon'u kabul etti.

26 Mart 2010 02:00

 T24- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni Cemaati Başkanı Bedros Şirinoğlu ve Ermeni Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Herman Balyon ile görüştü. Görüşme sonrası açıklama yapan Şirinoğlu, 1915 olaylarını "aralarına nifak sokulmuş iki çok samimi arkadaşın kavgası" olarak niteledi ve "Neden üzeri kapatılmıyor, anlamıyorum" dedi. 1915 olayları sırasında Türklerin de zayiat verdiğini belirten Şirinoğlu, Başbakan’ın 100 bin olarak açıkladığı Türkiye’deki kaçak Ermenilerin sayısını kendilerinin verdiğini, ancak bu sayının yanlış olduğunu söyledi ve özür diledi. "Genel bir değerlendirme yaptınız mı?" sorusuna da Şirinoğlu, "Soykırım yasası ve soykırım kelimesini kullanmak istemiyorum. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Türkiye cumhuriyetinin refah ve mutluluğu için çalışmak, ülkemizi kollamak durumundayız" karşılığını verdi.


Kol düğmesinde II. Mahmud'un portresi vardı


Şirinoğlu'nun, Osmanlı İmparatorluğu'nda gayrimüslümlerin haklarını artıran Tanzimat Fermanı'nı hazırlatan Padişah II. Mahmut'un portresinin işlendiği kol düğmeleri dikkat çekti.

Görüşme sonrası yaptığı açıklamada Ermeni diasporasını eleştiren Şirinoğlu, şunları söyledi:

"1915 olaylarında iki çok samimi arkadaşın arasına nifak sokulmuştur. Bunun neticesinde birbirlerini çok seven arkadaşların kavgası kötü bitmiştir. Aralarında güvensizlik doğmuştur. Bu olaylar 100 sene önce oldu. Unutup ileriye bakmak lazım. Ben bir şeyler olmamıştır, demiyorum. Ermenistan'daki soydaşlarımız sıkıntı yaşamıştır. Fakat fazla eşelemekte fayda yok. Böyle olursa gelecek aydınlığa kavuşamaz. 1915 olayları sırasında Ermenilerde olduğu kadar Türklerde de zayiat oldu. Büyükbabam da bu olaylar sırasında vefat etti. Bu olaylar için 'soykırım' denilmesine gerek yok."


'1915'in üzeri neden kapatılmıyor, anlamıyorum'


"100 sene geçmiş üzerinden. Kin taşımaya gerek yok. Dünyada böyle olaylar çok olmuştur, harp de çok olmuştur, sıkıntı da çok olmuştur ama üstü kapanmıştır" diyen Şirinoğlu, "Her nedense Türkiye'de, Osmanlı'da yaşayan Ermeniler ile süregiden bu olayın üstü kapatılmak istenmiyor. Niye kapatılmak istenmiyor, ben anlamıyorum" görüşünü dile getirdi.


'Diasporadakiler gelsinler, yaşamımızı görsünler'

"Ermeniler Türkiye'de güven içinde yaşıyorlar mı?" sorusu üzerine Şirinoğlu, "Evet, Ermeniler kendilerini Türkiye'de güven içinde hissediyorlar. Var mı, Ermenilerle ilgili bir şikâyet duydunuz mu? Türkiye'de yaşayan bir Ermeni'den bir şikayet duydunuz mu? Var mı? Yok" diye konuştu.

Şirinoğlu, "Ermenilerden bir şikâyet yoksa bu tasarılar neden geçiyor? Bu sözleriniz diasporadan tepki alıyor mu?" sorusuna, "Diasporadakiler gelsinler, uzun süredir ülkelerinden uzak olanlar gelsinler, Türkiye'deki Ermeni vakıflarının mallarını, mülklerini, okullarını ve Ermeni vatandaşlarının yaşantılarını görsünler, ondan sonra karar versinler" yanıtını verdi.


Şirinoğlu, "Sayın Başbakan azınlıklarla ilgili bundan sonra yapılacaklara ilişkin bir ipucu verdi mi" sorusu üzerine, "Biz azınlığız ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi bizim de Sayın Başbakan'dan eksikliklerimizin tamamlanması bakımından ricada bulunma hakkımız vardır. Gereğini yapıyor"  dedi.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini öngören protokoller konusunda umutlu olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlarken de Şirinoğlu, "Ben umutluyum, çünkü zannediyorum ki hem Ermenistan, hem Türkiye geçmişten ders alacaktır. Aynı hatalar tekrarlanmayacaktır. Süratle bu iş bitecektir. Ben o umuttayım" görüşünü dile getirdi.

'Erdoğan'ın sözleri ve kalbi bir değil'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilen Ermeni Cemaati Başkanı Bedros Şirinoğlu, "Türkiye'de 100 bin Ermenistanlı vatandaş yok. 20 bin Ermenistanlı vatandaş var. Sayın Başbakanımız, bizim sözümüze güvenerek, inanarak 100 bin kelimesini kullanmıştır. yanılttığımız için kendisinden özür diliyoruz dedi:

''Biliyorsunuz bundan önce kasım ayında sayın Başbakan ile bir görüşmemiz vardı ve bir arkadaşımız Başbakanımızın sorusuna diasporada yaşayan ve Ermenistan'dan Türkiye'ye gelip kaçak olarak çalışan Ermeni vatandaşların kaç kişi olduğunu söylemişti. Arkadaşımızın dili sürçmüştür. Türkiye'de yaşayan Ermenilerle birlikte söylemesi gereken sayıyı, Ermenistan'dan gelen vatandaşlar için kullandı ve, '100 bin Ermenistanlı vatandaş var' dedi. Türkiye'de 100 bin Ermenistanlı vatandaş yok. 20 bin Ermenistanlı vatandaş var. Sayın Başbakanımız, bizim sözümüze güvenerek, inanarak 100 bin kelimesini kullanmıştır. Araştırma yapsaydı kişi sayısını hemen öğrenebilirdi. Bu bize olan güvenidir. Biz sayın Başbakan'a bize güvendiği için çok teşekkür ediyoruz. Aynı zamanda kendisinden onu yanılttığımız için özür diliyoruz. Vakfımıza ait sekiz tane mülkü, Vakıflar Genel Müdürlüğü bize teslim etti. Bunun için de teşekkür ediyoruz. Bu başbakan ile 7. görüşmemizdir.''

Bedros Şirinoğlu, kaçak yaşayan Ermenilere ilişkin bir soru üzerine, ''Sayın Başbakanımızın ağzından çıkan söz, kalbiyle bir değildir. 'Sayın başbakanımız gereğini yapacaktır' dedim, tahmin ediyorum ki Sayın Başbakanımız gereğini de yapmıştır'' yanıtı verdi.

Türkiye'de kaçak yaşayan Ermenilerin çocuklarının okula alınmasıyla ilgili bir soru üzerine de Şirinoğlu, ''Sayın Başbakanımız, Sayın Nimet Çubukçu Hanımefendi'ye gereken talimatı vermiştir. Bu hususta çalışmalar yapılmaktadır. Bekleyeceğiz. Sayın Çubukçu gerekeni yapacak. Ama bunun da bir prosedürü var. Sadece Ermeni yok ki burada kaçak. Dünyanın her tarafından kaçak yaşayan kişi var. Bunların her biri için bir okul yapacak olsak bunun altından nasıl kalkarız? Ama az miktarda 10-15 çocuk varsa zannediyorum ki sayın Nimet Çubukçu bunların çaresine bakacaktır'' diye konuştu.

"Genel bir değerlendirme yaptınız mı?" sorusuna da Şirinoğlu, "Soykırım yasası ve soykırım kelimesini kullanmak istemiyorum. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Türkiye cumhuriyetinin refah ve mutluluğu için çalışmak, ülkemizi kollamak durumundayız" karşılığını verdi.