Gündem

AP, Türkiye raporunu kabul etti; yolsuzluk ve yargıya sert eleştiri

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda bugün oylanan Türkiye İlerleme Raporu kabul edildi

12 Mart 2014 16:36

Fransa'nın Strasbourg kentinde toplanan Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu, 2013 yılı Türkiye İlerleme Raporu'nu 153'e karşı 475 oyla kabul etti. Oylamada 43 parlamenter ise çekimser kaldı.

Avrupa Parlamentosu milletvekilleri raporda Türkiye'deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili derin endişelerini dile getirdi. Ayrıca modernleşme ve demokratikleşme sürecinde anayasal reformların öncelikli olması gerektiği vurgusu yapıldı. Raporda ayrıca Türkiye'nin önündeki reformlara net bir çerçeve sunması açısından Avrupa Birliği'nin müzakerelere devam etmesi gerektiği belirtildi.

Verilen 24 değişiklik önergesinden, 6 önerge kabul edildi. Bir önerge arasında bulunan "Türkiye Başbakanının internet yasası ile Facebook ve Youtube'un yasaklanabileceği yönündeki açıklamalarına yönelik endişeleri" dile getiren 14 sayılı değişiklik önergesi reddedildi. Buna karşılık Türk yetkililerin "Kızlı-erkekli evler" ve "alkol satışı" üzerine yaptığı açıklamaların hayat tarzı konusunda toplumda kültürel ayrışmaya sebep olmasından endişe edildiğini" belirten önerge kabul edildi. Genel Kurula sunulan "Erdoğan ve Gülen arasındaki ayrışmanın Türkiye'de devleti istikrarsızlaştırdığını ve Gülen'e yönelik tarafsız bir soruşturmanın açılması gerektiğine" yönelik 10 sayılı önerge ise reddedildi.

Verilen tek sözlü önergede ise "Trabzon ve İznik'teki kiliselerin, Müslümanlara ibadete açılması yönündeki yargı kararının yeniden gözden geçirilmesi" teklifi kabul edildi. 80 sayfalık rapor, 33 bölümden ve 4 ana başlıktan oluşuyor. Raporda genel olarak Türkiye'nin sağlam kaidelere bağlı demokratik bir yönetim için üzerine düşen yükümlülüklere bağlı kalması, Kopenhag kriterlerine uyum sağlaması, komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmesi ve AB ile işbirliğini geliştirmesi yönünde tavsiyeler bulunuyor.

 

'Müzakerelere devam edilsin'

 

Avrupa Parlamentosu milletvekilleri raporda Türkiye'deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili derin endişelerini dile getirdi. Ayrıca modernleşme ve demokratikleşme sürecinde anayasal reformların öncelikli olması gerektiği vurgusu yapıldı. Raporda ayrıca Türkiye'nin önündeki reformlara net bir çerçeve sunması açısından Avrupa Birliği'nin müzakerelere devam etmesi gerektiği belirtildi.

 

Yargı bağımsızlığı vurgusu

 

Avrupalı Parlamentosu milletvekillerinin oyladığı metinde, üst düzey isimlerin karıştığı yolsuzluk soruşturmalarında görevli savcıların ve emniyet yetkililerinin görevden alınmasının üzüntüyle karşılandığı ve bunun bağımsız yargının temel prensiplerine aykırı olduğu ifade edildi. Parlamenterler, tarafsız ve bağımsız yargının gerçek bir demokratik devlet için hayati önem taşıdığına vurgu yaptı.

Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten ise şu tespitlerde bulundu:

"Türkiye, kendi vatandaşlarının yararına olacak bir dizi reform sürecini başlattı. Ancak temel hakları, yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü ve diğer konulardaki son gelişmeler bizler için ciddi bir endişe konusu haline geldi. Şimdi bizim bu konularda Türkiye ise ciddi ve yapıcı bir diyaloğa ihtiyacımız var. Türkiye, Avrupa'ya ve Avrupa'nın kuruluş temellerinin dayandığı değerlere olan bağlılığını göstermelidir."

 

Bireysel özgürlüklerin korunması

 

Parlamenterler, HSYK yasası ve internet yasası gibi metinlerin temel özgürlükleri kısıylayıcı metinler olarak görüldüğünü ve bunların Türkiye'yi AV'ye giriş için Kopenhag kriterlerinin görüşülmesinden uzaklaştırdığını belirttiler. Ayrıca, yargı ve temel haklar konularını düzenleyen 23 ve 24'üncü fasılların da müzakereye açılması istendi.

 

Uzlaşmanın teşvik edilmesi

 

AP üyeleri ayrıca Türkiye'deki siyasi kutuplaşma, hükümetin isteksizliği, kilit reformlar ve yeni anayasa konusunda uzlaşıya muhalefet gibi konularda endişe duyduklarını belirttiler. Parlamenterler daha önce görülmedik şekildeki protesto dalgalarının, birçok Türk vatandaşının daha derin demokrasi, yetkililerden daha fazla tolerans, inanç ve din özgürlüğünün güvence altına alınması, toplanma özgürlüğü gibi meşru isteklerini yansıttığını dile getirdiler.

Avrupa Parlamentosu, Türkiye makamlarını Kürtlerin sosyal, kültürel ve ekonomik haklarını geliştirmeye yarayan reformları yapmaya teşvik etti. AP üyeleri ayrıca yüzde 10 seçim barajının düşürülmesini kapsayan seçim yasası reformunun yapılması, kadınlara karşı şiddetle mücadele ve sivil toplumun geliştirilmesini de teşvik etti.

 

Berkin'in ölümü damga vurmuştu

 

Raporun görüşmelerine Berkin Elvan'ın ölümü damga vurmuştu. Dün akşam yapılan görüşmelerde Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle ve AP Türkiye raportörü Hollandalı vekil Ria Oomen-Ruijten başta olmak üzere rapor üzerinde söz alan çok sayıda milletvekili Berkin’in ailesine başsağlığı diledi. Füle, “Bugüne kadar hep Türkiye için iyi niyetli konuşmalar hazırladım ama bunları okuma fırsatım olmadı. Ama bugün size kişisel olarak görüşümü söylemek istiyorum. Bugüne kadar üyelikler ancak bütün kriterlerin yerine getirilmesiyle oldu. Bunun kısa yolu yok. Türkiye de üye olmak istiyorsa bunu yapacak. Ama biz de fasılları açmadan daha fazla talepkar olursak, bizim işimizi zorlaştırırsınız. Burada sorulması gereken soru, AB Türkiye için model olmalı mı? Bunun yanıtını vermeniz önemli. Bugün ölen genç çocuk Berkin Elvan olayını gündeme getirdiniz. Çok üzgünüm. Türk halkı daha fazla demokrasi talep ediyor. Ben Türk halkının bu çağrısını duyuyorum. Ve çalışmamda hep bu çağrı bana rehberlik edecek” diye konuştu.

 

 

 

 

Yargı bağımsızlığı vurgusu

 

Avrupalı Parlamentosu milletvekillerinin oyladığı metinde, üst düzey isimlerin karıştığı yolsuzluk soruşturmalarında görevli savcıların ve emniyet yetkililerinin görevden alınmasının üzüntüyle karşılandığı ve bunun bağımsız yargının temel prensiplerine aykırı olduğu ifade edildi. Parlamenterler, tarafsız ve bağımsız yargının gerçek bir demokratik devlet için hayati önem taşıdığına vurgu yaptı.
Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten ise şu tespitlerde bulundu:

"Türkiye, kendi vatandaşlarının yararına olacak bir dizi reform sürecini başlattı. Ancak temel hakları, yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü ve diğer konulardaki son gelişmeler bizler için ciddi bir endişe konusu haline geldi. Şimdi bizim bu konularda Türkiye ise ciddi ve yapıcı bir diyaloğa ihtiyacımız var. Türkiye, Avrupa'ya ve Avrupa'nın kuruluş temellerinin dayandığı değerlere olan bağlılığını göstermelidir."

 

Berkin'in ölümü damga vurmuştu

 

Raporun görüşmelerine Berkin Elvan'ın ölümü damga vurmuştu. Dün akşam yapılan görüşmelerde Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle ve AP Türkiye raportörü Hollandalı vekil Ria Oomen-Ruijten başta olmak üzere rapor üzerinde söz alan çok sayıda milletvekili Berkin’in ailesine başsağlığı diledi. Füle, “Bugüne kadar hep Türkiye için iyi niyetli konuşmalar hazırladım ama bunları okuma fırsatım olmadı. Ama bugün size kişisel olarak görüşümü söylemek istiyorum. Bugüne kadar üyelikler ancak bütün kriterlerin yerine getirilmesiyle oldu. Bunun kısa yolu yok. Türkiye de üye olmak istiyorsa bunu yapacak. Ama biz de fasılları açmadan daha fazla talepkar olursak, bizim işimizi zorlaştırırsınız. Burada sorulması gereken soru, AB Türkiye için model olmalı mı? Bunun yanıtını vermeniz önemli. Bugün ölen genç çocuk Berkin Elvan olayını gündeme getirdiniz. Çok üzgünüm. Türk halkı daha fazla demokrasi talep ediyor. Ben Türk halkının bu çağrısını duyuyorum. Ve çalışmamda hep bu çağrı bana rehberlik edecek” diye konuştu.