Bağdat yönetiminin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile yaşadığı petrol ihracatı sorununun çözüme kavuşması ve ardından Başbakan Davutoğlu’nun Irak ziyareti, bölgede dengelerin yeniden kurulduğu yorumlarına yol açtı. IŞİD’in yarattığı kaos sonrasında Ankara- Bağdat – Erbil arasında yaşanan bu yakınlaşmanın hem diplomasi hem de enerji güvenliği konusunda yeni bir dönemin başlangıcı olabileceği belirtiliyor.
Uzun bir süredir Bağdat ile Erbil arasında yaşanan petrol gerilimi, anlaşma ile sonuçlandı. Irak Petrol Bakanı Adil Abdulmehdi geçen hafta Erbil'de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi yetkilileri ile biraraya gelerek Irak devletine ait SOMO Petrol Şirketinin 150 bin varil petrolü Ceyhan Limanı'na göndermesi konusunda anlaştı. Böylelikle merkezi hükümetin mart ayından bu yana gerçekleştiremediği petrol ihracı yeniden başlayacak. Türkiye'ye ihraç edilen petrol günlük 300 bin varile ulaşırken, Kürt Yönetimi gelecek yılın sonunda 1 milyon varillik petrol ihraç etmeyi hedefliyor. Buna karşılık, Bağdat yönetimi de petrol sorunu nedeniyle askıya aldığı kamu harcamalarına takrar başlayacak. İlk etapta maaşların ödenmesi için Kürt bölgesine 500 milyon dolar aktarılacak. Irak Anayasası’na göre, Kürtlerin Irak’ın petrol gelirlerinden yüzde 17 pay alması gerekiyor.
Türkiye’de ortak kabine toplantısı
Bağdat ile Erbil arasında eski Irak Başbakanı Maliki döneminde ortaya çıkan ve Maliki’nin gidişi ile yeniden düzelmeye başlayan ilişkiler, Türkiye’de memnuniyetle karşılandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Bağdat-Erbil arasındaki anlaşmanın Türkiye'ye olumlu etkisi olacağını belirterek, “Bu sistem kurulmalı ve korunmalı. Türkiye de üzerine düşeni yaptı. Merkezi Irak hükümetinin günlük 150 bin varilden başlamak kaydıyla sevkiyatlarına şahit olacağız. Bu Irak için sevindirici bir durum. Satılan petrolün geliri paylaşılır" açıklaması yaptı. Hemen ardından Irak’a Bağdat ve Erbil’i kapsayan bir gezi düzenleyen Başbakan Davutoğlu’nun da gündeminde enerji arzı güvenliği ve diplomatik işbirliğinin artırılması vardı. Yapılan görüşmeler sonrasında Irak Başbakanı Haydar El Abadi’nin 21 Aralık’ta Türkiye’yi ziyaret etmesi planlanırken, 24-26 Aralık tarihleri arasında da her iki ülke bakanlarının ortak kabine toplantısı yapması kararlaştırıldı.
Peki, bir hafta içinde gerçekleşen tüm bu gelişmeler, uzun bir süredir IŞİD terörü dolayısıyla zor bir dönemden geçen Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı sayılabilir mi? Uzmanlar, bölgede artan riskleri gören hükümetlerin gerilim yerine yakınlaşmayı tercih ettiğini belirterek, yakın dönemde Ankara-Erbil-Bağdat arasındaki bağların daha da güçleneceği öngörüsünde bulunuyor.
‘Bölünme senaryoları rafa kalktı'
Deutsche Welle Türkçe Servisi’ne konuşan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, IŞİD terörünün Irak’taki tüm yıkıcı etkilerine karşın Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin yeniden kurulmasına yol açtığına dikkat çekiyor. Irak’ın eski başbakanı Nuri El Maliki’nin koltuğu bırakması ile iki ülke arasında yeni bir dönem başladığını dile getiren Aksoy, “Bu yeni dönem Türk şirketleri açısından da çok faydalı olacak. Bir süredir gerileyen ihracatımızın yeniden artacağını düşünüyorum. Ayrıca Bağdat, söz verdiği gibi Erbil’e 500 milyon dolar gönderirse, uzun süredir hakkedişlerini alamayan Türk şirketleri de rahatlamış olacak” diyor.
Gözler Aralık’taki buluşmada
Kürt yönetimi ile Bağdat arasındaki petrol anlaşması ile birlikte düşünüldüğünde, son gelişmelerin Irak’ın 3’e bölüneceği senaryolarını boşa çıkardığını öne süren Ercüment Aksoy, “Bundan sonra Türkiye, Irak ve Kürdistan bölgesi arasındaki ilişkileri dikkatle takip etmek gerekiyor. Yeni Irak Başbakanının Aralık ayında bakanları ile birlikte Türkiye’ye gelmesi çok önemli bir adım olacak” diye konuşuyor. Aksoy, Türkiye ile Irak arasında 12 milyar dolarlık dış ticaret hacmi bulunduğuna dikkat çekreek, “Son günlerdeki gelişmeler firmalarımızın içine su serpti. Bundan sonra Irak pazarında herşeyin giderek düzeleceğini umuyoruz” diyor.
‘Yatırım fırsatları artacak'
Irak’ta enerji yatırımları bulunan Delta Petrol Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Habbab da bölgenin üzerindeki sis bulutunun yavaş yavaş dağılmaya başladığına işaret ediyor. Irak-Türkiye yakınlaşmasının büyük yara alan karşılıklı ticareti yeniden canlandıracağını belirten Habbab, “Özellikle enerji, alanında önemli işbirliklerine kapı aralanacaktır. Birkaç yıldır yüzde 30 kapasite ile çalışmak zorunda kalan boru hatları kıs sürede tam kapasiteye geçecek. Rafineri başta olmak üzere birçok müteaahitlik fırsatı ortaya çıkabilir” diye konuşuyor. Bu gelişmelerle birlikte ihracat ve nakliye sektörüne ilişkin sorunların da çözüm yoluna gireceğini anlatan Mehmet Habbab, “Suriye’deki sorun nedeniyle kapanan Körfez’e açılan yollar da Irak üzerinden yeniden tesis edilebilir. Ben yeni dönemden çok umutluyum” değerlendirmesinde bulunuyor.
‘Yeni dönem AB'ye de yarayacak'
Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mensur Akgün ise son bir hafta içinde yaşanan gelişmelerin Bağdat-Erbil-Ankara hattında yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor. Türkiye’nin hem Irak’ın toprak bütünlüğünü savunan hem de Kürtleri küstürmeyecek bir dış politika çizgisine oturduğuna dikkat çeken Akgün, şu değerlendirmelerde bulunuyor: “IŞİD tehdidi, belli ölçüde tarafların yakınlaşmasının yolunu açtı. Türkiye Kürdistan bölgesi ile enerjide yakınlaşarak Rusya ve İran’a olan bağımlılığını azaltabilir. Öte yandan Irak’ın enerji varlığı yalnızca Türkiye için önemli değil. Türkiye ile Irak’ın yakınlaşması ve enerji alanında yapacağı işbirlikleri, Avrupa Birliği için de hayati önemde. Belki yakın dönemde yalnızca Irak değil, İsrail, Kıbrıs ve Azerbaycan gazı da Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçecek. Bu durum, Irak-Türkiye yakınlaşmasını daha da anlamlı kılıyor.”