Sinema ve Felsefe tutkunları 5. defa Sinefilozofi Dergisi’nin ev sahipliğinde Ankara Kent Konseyi Kabul Binası’nda bir araya geldi.
SineFilozofi Dergisi ve Sinema ve Felsefe Derneği iş birliğinde düzenlenen 5. Uluslararası Sinema ve Felsefe Sempozyumu’nun açılışı yapıldı. 9 -11 Aralık 2022 tarihinde 14’ü yurtdışından olmak üzere toplam 80 katılımcının yer alacağı sempozyumda sinema ve felsefe alanında dünya çapında öne çıkan 5 önemli sinema filozofu konuşmacı olacak.
Kaliteli bir sinema eleştirisinin oldukça hayati olduğunu ifade eden Sinema Felsefe Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Öztürk, “İşte SineFilozofi Dergisi ile Sinema ve Felsefe Derneği etkinlikleri, bu noktaya yoğunlaşmış durumda. Bu tür sempozyumlar vasıtasıyla kaliteli ve yaratıcı boyutta bir sinema eleştirisinin üretim, izleyici ve akademik sahalarda olumlu dönüşümler yapacağını düşünmekteyim” dedi.
Ankara Kent Konseyi adına konuşan Doç. Dr. İbrahim Sarıtaş, Ankara’nın kültür sanatın da başkenti olduğunu belirtti. Sempozyum boyunca sinema felsefesinin konuşulacağını ifade eden Sarıtaş, “Dünyadan birçok sinema filozofu aramızda olacak. Sinema felsefe sempozyumu 2 yıldır Ankara’mızda yapılıyor ve Kent Konseyi olarak biz de buna destek veriyoruz” diye konuştu.
Sinemanın boyutlarının bugün farklı okunması gerektiğine vurgu yapan Sarıtaş sinemadaki gelişmelere dair şunları söyledi:
“Sinema Türkiye açısından da başka bir noktaya vardı. Geçtiğimiz günlerde dünyadaki dizi sektörünün en büyük fuarındaydım ve orada Türk dizilerinin hâkim ülke konumuna geldiğini gördüm. Üretilen 100 diziden 75’ini ihraç ediyoruz. Hatta Brezilya’da Türk dizilerinde gördüğü isimleri insanların çocuklarına koymak için sıraya girdiklerini duyuyoruz. Bu da artık sinema felsefesinin başka boyutlarda tartışılması gerektiğini ve sinema üzerine çalışan akademisyenlerimizin uluslararası arenada farklı işler yapması gerektiğini de gösteriyor. Çünkü sektörün teknolojik boyutu da çok başka boyutlara vardı, özellikle korona sürecinden sonra sinema sektörü bambaşka bir alana kaydı. Artık üretilen platolarla filmler bir yere gitmeden orada çekilir vaziyete geldi. Yönetmen 1,5 dakikada dekoru değiştirtip, 10 dakikada sahneyi çektirebiliyor örneğin. İşte bu noktada felsefe de çok başka boyutlarda ele alınacaktır.”
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Hacı Ali Bozkurt, İbrahim Sarıtaş’ın, Ankara’nın kültür sanatın da Başkenti olduğuna ilişkin cümlesine destek vererek, “Kültür ve Sosyal İşler Dairesi olarak bizler de bu söylemin içini doldurmaya çalışıyoruz. Göreve geldiğim günden itibaren Ankara’da yapılan bu ve benzeri kültür sanat etkinliklerine imkanlarımız ölçütünde destek veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. 11 Aralık’a kadar sürecek olan sinema felsefe sempozyumu umuyorum ki düşünmemizi, dogmatik davranışlarından uzak kalmamızı, aklımızı kullanmamızı, özgür irademize katkı vermemizi sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Sinefilozofi Dergisi Yayın Sahibi ve Sinema Felsefe Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Öztürk, SineFilozofi Dergisi’nin 2016 yılında yayın hayatına başlamasından 2 yıl sonra 2018’de başlatılan sempozyumlar serisinin bu yıl beşinci halkasında olduklarına değinerek, “Türkiye’de sinema felsefesini SineFilozofi Dergisi etrafında kurduk. Sinemanın düşünsel yönüne ağırlık veren bir sinema eleştirisini tesis etmeye çalıştık, çalışıyoruz. Dergimiz, elektronik açık erişim yanı sıra, YouTube ve diğer sosyal medya kanallarında eğitim videolarıyla yeni sinefilozoflar yetiştirmekte. Çıraklar, kalfalar, ustalar, yönetmenler, sanatçılar, uygulamacılar, teorisyenler, sinemaya destek veren kurum ve kuruluşlar yan yana. Büyük bir topluluk kurmuş durumdayız” açıklamasını yaptı.
Sinema ve Felsefe Derneği’nin bu yılki sempozyumu SineFilozofi Dergisi işbirliği ile gerçekleştirdiklerini söyleyen Öztürk, “Dernek etrafında yapacağımız yeni ve yaratıcı etkinlikler ile film üreticilerinin üretimlerine, film izleyicilerinin seyir kültürüne, filmler üzerinde kritik yapanların analizlerine katkı yapmayı umuyoruz. Çünkü inanıyoruz ki sinema, basit bir eğlence değil. Eğlenceyi, duyguları, duygulanımı, düşünceyi içiçe geçiren bir sanat ve bir felsefe yapma tarzı. Sadece söz ve yazıyla değil imajlarla da felsefe yapılabilir. Sinema, felsefe yapmanın yeni bir tarzı, yeni bir biçimi” ifadelerini kullandı.
Film izlemenin en az kitap okumak, bir sözlü ifadeyi takip etmek kadar emek sarf ettiren bir eylem olduğuna vurgu yapan Öztürk, “Gözlerimizi ve kulaklarımızı geliştirmeden kaliteli yapımları izlemek de hiç kolay değil. Her kitap ve her söz birbirinin aynı olmadığı gibi farklı filmlerin olması da doğal. O halde hangi filmleri seçeceğimiz, tıpkı nasıl yaşamamız gerektiğine dair düşünce gibi etik sorunlardan birisi olmalı diye düşünüyorum. Eğer böyleyse, kaliteli bir sinema eleştirisi de oldukça hayati. İşte SineFilozofi Dergisi ile Sinema ve Felsefe Derneği etkinlikleri, bu noktaya yoğunlaşmış durumda. Bu tür sempozyumlar vasıtasıyla kaliteli ve yaratıcı boyutta bir sinema eleştirisinin üretim, izleyici ve akademik sahalarda olumlu dönüşümler yapacağını düşünmekteyim” diye konuştu.
Konuşmaların ardından katılımcılara plaket takdim edildi. 5. Uluslararası Sinema ve Felsefe Sempozyumu 11 Aralık’a kadar devam edecek.