21 elektrik dağıtım şirketinin temsilcileriyle bir araya gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Her bir şirketimize ayrı ayrı uyarılarımızı yaptık ve yapılması gerekenleri detaylarıyla paylaştık. Güçlü ve zayıf olduğumuz noktaları, fırsatları ve tehditleri birlikte değerlendirdik. Bu süreçte enerji sektöründen de sürece katkı sağlamalarını bekliyoruz" dedi.
Bakan Dönmez, 21 elektrik dağıtım şirketinin üst düzey yöneticileri ile bakanlık binasında düzenlenen toplantıda bir araya geldi.
Bakan Dönmez'in toplantı salonuna girdiği sırada salonun elektrikleri gitti.
Toplantı bunun üzerine başka bir salonda yapıldı. Toplantıya Bakan Dönmez'in yanı sıra Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürü İzzet Alagöz, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Ömer Sami Yapıcı, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Muhammer Nuri Aslan ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Başkanı Kıvanç Zaimler da yer aldı. 2 saati aşan toplantıda, yangın, sel, deprem ve yoğun kış koşulları gibi muhtemel afet durumlarında şirketlerin planları ve yol haritaları ele alındı, son yıllarda yapılan altyapı yatırımları konuşuldu.
"Bütün planlarımızı oluşturduk"
Bakan Dönmez, toplantı sonrası düzenlediği basın toplantısında, yaşanan afetler için bakanlık bünyesinde Kriz Yönetim Merkezi kurduklarını, son zamanlarda sel, yangın, deprem gibi pek çok afetle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Dönmez, "Son 20 yılda afet yönetimine yapılan insani ve maddi yatırımlarla bugün devletimiz bütün kurumlarıyla ve sivil toplum kuruluşlarımızla en hızlı ve koordineli bir şekilde olay yerine intikal ediyor. Hafızalarımızda 99 depreminin izleri ve yarattığı psikolojik travmalar hale taze ne yazık ki. Hatırlarsanız depremzedelerin 'Nerede bu devlet' diye serzenişleri o dönem içine düşülen acziyeti adeta gözler önüne seren bir cümleydi. Küresel iklim değişikliğiyle birlikte ne yazık ki doğal afetler artık dünyanın daha fazla gündeminde yer alıyor. Bizler de bakanlık olarak afet yönetimi çalışmalarımızı özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğer kamu kurumlarını da içerisine alacak şekilde revize ettik. Bütün planlarımızı her bir afet senaryosuna göre ayrı ayrı oluşturduk" dedi.
"Ayrı ayrı uyarılarımızı yaptık"
Bakan Dönmez, elektrik dağıtım şirketleriyle bir araya gelerek kriz yönetim planlarını ele aldıklarını belirterek, "Her bir şirketimize ayrı ayrı uyarılarımızı yaptık ve yapılması gerekenleri detaylarıyla paylaştık. Güçlü ve zayıf olduğumuz noktaları, fırsatları ve tehditleri birlikte değerlendirdik. Verimli bir görüşme oldu bizim açımızdan. Türkiye'nin son 20 yılda gösterdiği yüksek performanslı büyümenin temel dinamiklerinden biri de enerji sektörüdür. Enerji sektörünün serbest piyasa kuralları ve uluslararası eğilimler göz önüne alınarak üretim, iletim ve dağıtım şeklinde yeniden düzenlenmesi sektörün büyümesine büyük bir ivme kazandırmıştır. 2016-2020 döneminde dağıtım şirketleri tarafından yaklaşık 40 milyar liralık yatırım yapıldı. 2021-2025 döneminde ise bu sayı 66,7 milyar TL’ye yükselecek. İletim ve dağıtım ağlarımızı da ihtiyaçlar doğrultusunda yeniliyoruz. Yeni yatırımlarla şebeke ağımızı her yıl daha da genişletiyoruz. Elektrik üretim, iletim ve dağıtım alanlarına son 20 yılda 100 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bu sayede son 20 yılda elektrikteki toplam kurulu gücümüzü yaklaşık 3,5 kat artırarak 100 bin megavat seviyesine ulaştık" diye konuştu.
"Her türlü görüşe açığız"
Bakan Dönmez, enerji sektörünün her gün kendini yenilediğini, gerek altyapı yatırımları gerekse de serbest piyasa atılımlarıyla örnek gösterildiği belirtti. Bazı siyasetçilerin yalanlara başvurduğunu söyleyen Dönmez, şöyle konuştu:
"Hiçbir ahlaki ve insani değerden nasibini almayan bu tarz bir siyasetin, önüne ne gelirse sürüklediğine, halkı kışkırtmaya yönelik attığı adımların sonuncusuna dün şahit olduk. Sorumlu siyasetin öznesi olması gerekenler, sorumsuzluklarıyla nasıl bir hezeyanın içinde olduğunun farkında olmalı. Demokratik sınır ve nezaketler içerisinde her türlü eleştiriye, görüşe sonuna kadar açığız. Ancak provokasyondan medet umanların da her zaman karşısında olacağız. Biz konuyu tüm şeffaflığıyla kamuoyu ile hep paylaştık ve çözüm yollarını da en uygun şekilde belirlemeye çalıştık. Halktan ve tüm paydaşlardan gelen önerilere göre de çalışmaya devam edeceğiz. İftira ve yalanların başrolde olduğu kirli bir siyaset yürütülüyor Türkiye’de. Her şey bu yalan siyasetinden nasibini alıyor. Enerji sektörü olarak biz de bu yalanlardan payımıza düşeni alıyoruz."
"Enerji sektöründen katkı sağlıyoruz"
Dünyanın son zamanlarda ciddi bir enerji dar boğazından geçtiğini belirten Bakan Dönmez, enerji fiyatlarının küresel bir sorun haline geldiğini söyledi. 2021 yılından itibaren elektrik üretiminin ana ham maddelerinden olan kömür fiyatlarının 5 kat, doğal gaz fiyatlarının ise 10 kat arttığını anımsatan Dönmez, şunları kaydetti:
"Doğal gazın yüzde 99'u, petrolün yüzde 92'si ithal edilmektedir. Elektrik üretiminde ise kullanılan ithal kaynakların (doğal gaz ve kömür) oranı yüzde 50 seviyesindedir. Elektrik altyapımızı güçlendirirken bir taraftan da dünyada hızla artan enerji fiyatlarından vatandaşlarımızı korumak için gerekli destek mekanizmalarını da hayata geçirdik. 2021 yılında elektrik ve doğal gaz faturalarında 100 milyar TL’lik bir destekte bulunduk. Bu destek hane başı yaklaşık yıllık 5 bin liradır. Ayrıca, akaryakıtta 65 milyar TL'lik bir ÖTV desteği de sağladık. Bu yıl elektrikte birinci kademede yaklaşık yüzde 50, doğal gazda ise yüzde 75’lik devlet desteği devam etmektedir. Örneğin; 100 liralık elektrik faturasının 50 TL'si, doğal gazda ise 100 TL'lik faturanın 75 TL'si hükumetimiz tarafından karşılanmaktadır. Buna ek olarak, bu süreçte enerji sektöründen de sürece katkı sağlamalarını bekliyoruz. Öte yandan sosyal destek kapsamındaki vatandaşlarımız için 6,4 milyar TL’lik destek ödemesi yaptık. Isınma yardımı alan hanelere destekler genişletilerek doğal gaz da dahil edildi. Yaklaşık 3 milyar TL’lik doğal gaz desteğinden 4 milyon hane yararlanacak. Hane başı yıllık doğal gaz destek miktarı ise 450 ile 1150 TL arasında olacak. Ayrıca küçük ölçekli ticari işletmelerden ve sivil toplum kuruluşlarından gelen önerileri değerlendiriyoruz. Herkes ne derse desin, kim neyi söylerse söylersin biz her zaman doğruları söyleyeceğiz. Biz her zaman hakkın ve hakikatin tarafında yer alacağız."