Gündem

Ankara Büyükşehir Belediyesi, 274 taşeron işçiyi 'tasarruf' için işten çıkardı

Ankara'da 'tasarruf tedbirleri kapsamında' işten çıkarılan 274 işçi hem yeni yıla hem işsiz girdi, hem de tazminat ve maaşlarını alamadı

11 Ocak 2015 14:55

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan 274 taşeron işçi, yılbaşı günü 'tasarruf' gerekçesiyle işten çıkarıldı. Belediyenin temizlik işlerini yapan işçiler, yeni yıla hem işsiz girdiler hem tazminat ve maaşlarını alamadılar. İşlerine son verilen işçilerden Bilal Kartal, gündüzleri sokakta mendil satarak, geceleri ise kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalışıyor.

Zaman’da yer alan habere göre Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Daire Başkanlığı'na bağlı olarak taşeron bir firmada çalışan temizlik işçileri, yeni yıla işsiz girdiler. Taşeron olarak çalışan 274 işçiye, 31 Aralık günü 'tasarruf tedbirleri kapsamında' işten çıkarıldıkları bildirildi. Tazminatları ve son maaşları dahi ödenmeden işten çıkarılan işçilerin bir kısmı avukatların yolunu tuttu. İşçiler, kendi yerlerine belediyenin yandaş bir başka taşeron firmayla anlaşıp işçi aldığını iddia etti. İşten çıkarılan işçiler arasında belediyede 8 yıldır çalışanların da bulunduğu belirtildi.

'İki yıl boyunca izin yapmadan çalıştım, sesimim çıkarmadım kapının önüne koydular'

Taşeron olarak iki yıl boyunca Ankara sokaklarını süpüren Bilal Kartal, bu iki yıl boyunca hiç izin yapmadan çalıştığını söyledi. Kartal, şöyle konuştu: "İki yıl boyunca izin yapmadan çalıştım. Yıllık izin parası bile verilmedi, sesimizi çıkarmadık. Bir umuttur belki kadroya alırlar diye düşündük. Sabah erken işe geldim, akşam saatinden önce çıkmadım hiç. 31 Aralık günü işten çıkarıldığımız bildirildi. Sebebini sorduk, bir cevap alamadık. Ne maaşımız ödendi ne de tazminat verildi. Zaten 1 yılı tamamlamayalım diye 31 Aralık'ta işten çıkardılar."

İşsiz kalınca başka bir iş aradığını söyleyen Kartal, "İş aradım ama bulamadım. Mecbur mendil satmaya başladım. Keçiören sokaklarını dolaşarak mendil satıyorum gündüzleri. Akşamları da kağıt topluyorum. Ancak bu şekilde çocuğumun yüzünü eğmeden okutuyorum, ona bilgisayar aldım." diyor.

İşçilerin seslerini yükseltmeye, haklarını aramaya ve konuşmaya çekindiklerini anlatan Bilal Kartal, "Mimlenmekten korkuyorlar. Ben korkmuyorum, kaybedecek bir şeyim yok. İki yıl boyunca kar kış demeden sokakları süpürdüm, şimdi kapının önüne kondum. Taşeron firma bizi çağırıp konuşma gereği bile duymadı. Ya sizi işten çıkarmak zorundayız falan denmedi. Sadece 'çıkarıldınız', hepsi bu. Kapının önüne konulan işçiler ne yer ne içer, evini nasıl geçindirir kimsenin umurunda değil." şeklinde konuştu.