Gündem

Ankara Barosu, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği gerekçesiyle Diyanet'e tepki göstermişti; AKP'li Yılmaz'dan eleştiri geldi

27 Nisan 2020 14:17

AKP Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz, Diyanet İşleri'nin cuma hutbesini eleştiren bir açıklama yayımlayan Ankara Barosu'na ilişkin açıklamada bulundu. "Mensubu olduğum Ankara Barosu'nun, gücünü kayıtlı üyelerinden aldığı halde, onların fikrini sormadan bir genelleme yapması, yöneticilerin şahsi fikrini bir meslek kuruluşunun üyelerinin de ortak kanaatiymiş gibi tebliğ etmesi doğru değildir" deiyen Yılmaz, "Bu sebeple, bu bildiriye katılmadığımı, bu toptancı tutumu reddettiğimi ifade ediyor ve şiddetle kınıyorum" ifadelerini kullandı.

AKP Mersin Milletvekili Yılmaz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısı ile Ankara Barosu'nun, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın, Cuma hutbesindeki sözlerine ilişkin eleştirilerine tepki gösterdi. 2002 yılından bu yana Ankara Barosu'na kayıtlı avukat olduğunu belirten Yılmaz, Ankara Barosu’nun bu açıklamasına katılmadığını söyledi.

Salgın hastalıkların olmasını “eşçinselliğe ve nikahsız yaşamaya” bağlayan Dİyanet İşleri'ne tepki göstermişlerdi

Ankara Barosu, salgın hastalıkların olmasını “eşçinselliğe ve nikâhsız yaşamaya” bağlayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a sert tepki göstermişti. Yapılan açıklamada, “Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir. Aldığımız ibretse, anılan şahsın içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan sekiz-dokuz nesil önceki büyükleriyle aynı zihinsel ve dogmatik sınırlara sahip olmak için insan onuruna karşı gösterdiği büyük direnişten kaynaklanmaktadır. Görevde olduğu süre boyunca çocuk tecavüzcülerine gözlerini kapatıp kadın düşmanlığının manevi zeminini dini söylemlerle meşrulaştırma çabası karşılığında maaş alan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın deprem, LGBTİQ+, kadın ve çocuk söylemlerine rağmen halen görevde kalması durumunda, sonraki konuşmasında halkı ellerinde meşalelerle meydanlarda 'cadı' diye kadın yakmaya davet etmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Anılan şahsı ve ona hak veren zihniyeti büyük bir şaşkınlık ve ibretle kınadığımızı tüm kamuoyuna saygıyla arz ederiz" ifadelerine yer verilmişti.

Bildirinin altına 'Ankara Barosu' yazılmış olmasını da doğru bulmadığını kaydeden Yılmaz şöyle dedi:

"Baronun halen kayıtlı ve aidatını ödeyen bir üyesi olarak, bu basın bildirisindeki ifadelere katılıp katılmadığım sorulmamış, fikrim alınmamıştır. Dolayısıyla, bu tip şahsi hareketler ve fikir beyanlarında unvanı ile birlikte Baro Başkanının adı veya 'Baro Yönetimi' yazılması daha uygun olacaktır. Mevcut durum, bir aldatmacaya sebep olmaktadır ki bu ahval, Anayasal hak olan fikir serbestliğine de aykırı olup, adaletin tecellisinde vazgeçilmez bir sacayağı olan avukatlık kurumuna da ihanettir. Mensubu olduğum Ankara Barosunun, gücünü kayıtlı üyelerinden aldığı halde, onların fikrini sormadan bir genelleme yapması, yöneticilerin şahsi fikrini bir meslek kuruluşunun üyelerinin de ortak kanaatiymiş gibi tebliğ etmesi doğru değildir. Bu sebeple, bu bildiriye katılmadığımı, bu toptancı tutumu reddettiğimi ifade ediyor ve şiddetle kınıyorum."

 


TIKLAYIN - Diyanet Başkanı Ali Erbaş'a yönelik açıklaması nedeniyle Ankara Barosu'na soruşturma başlatıldı

TIKLAYIN - Adalet Bakanı: Ankara Barosu'nun açıklamasını esefle kınıyorum