Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, bu yıl Türkiye’nin yıllardır içine çekilmeye çalışıldığı “normalleştirilmiş” hukuksuzluk düzenine ve avukatların içinde bulunduğu kaosa dikkat çekmek için Avukatlar Günü'nü kutlamama kararı aldıklarını söyledi. Bir yandan avukatların haksız-hukuksuz davalarda yargılandığını, diğer yandan meslektaşlarının ekonomik sorunlar yaşadığına dikkati çeken Sağkan, “Son dönemlerde, bu kutsal mücadelenin ve hukukun güvencesi ve öznesi olan avukatlar, ekonomik kaos düzeni ile işçileştiriliyor ve sömürü mekanizmasının baskısında yaşamaya zorlanıyor” dedi.
Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Hâkim ve savcıların yanında yargının 3. ayağını oluşturan “savunma”yı Türkiye’de 125 bin avukat temsil ediyor. Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'a konuşan Ankara Barosu Başkanı Sağkan, avukat olmanın, yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini savunmak ve korumak olduğunu belirterek, “Son dönemlerde, bu kutsal mücadelenin ve hukukun güvencesi ve öznesi olan avukatlar, ekonomik kaos düzeni ile işçileştiriliyor ve sömürü mekanizmasının baskısında yaşamaya zorlanıyor. Düşünün ki avukat olmanın ve savunma hakkının temsilini elinde bulundurmanın zorluğuna bir de yaşama kavgası ekleniyor” diye konuştu.
Türkiye Barolar Birliği de yaptığı açıklamada, 125 bin avukatın, artık tahammülü giderek imkânsız hale gelen maddi ve manevi sorunlarla karşı karşıya olduğunu bildirdi. 20 bin stajyer avukat için yaşam mücadelesinin boğucu hale geldiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Sayısı sürekli artan hukuk fakültelerinde okumakta olan 85 bin öğrenci, haklı olarak gelecek kaygısı içindedir. Hukukun üstünlüğü mücadelesinin öncü gücü olan avukatlar, buna rağmen hukuk devleti mücadelesini sürdürmeye devam etmektedir. Avukatın mesleki standartlarının yükseltilmesi, mesleğin sürdürülebilirliğinin güvence altına alınması, sorunların çözüme ulaştırılması avukatın olduğu kadar devletin, hukukun üstünlüğünün, demokratik toplumun korunması ve geliştirilmesi için zorunludur. Yargı reformunun gerçekleşmesi, güvenilir bir hukuk sisteminin inşa edilmesi, hukuk güvenliğinin sağlanarak ekonominin rahatlaması ve refah toplumu idealine ulaşılması için avukatlık mesleğinin içinde bulunduğu ve yıllardır dile getirilen sorunların artık çözülmesi gereklidir. Laik, sosyal, demokratik hukuk devleti ilkesine dayalı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı aydınlık yolda yürümeye devam eden biz avukatlar, hukuk devleti idealine ulaşacağımıza dair inancımızı hiç yitirmedik ve asla yitirmeyeceğiz. Hukuk devleti mücadelemizi daima sürdüreceğiz."