Dünya

Ankara 62 kriteri yerine getirdi

Türkiye, vizesiz AB'ye giriş için Brüksel'in talep ettiği toplam 72 şarttan 62'sini yerine getirdi. Kalan kriterler ne olacak? Uzmanlar, 'mülteci kozu'ndan ötürü Türkiye'nin elinin güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

03 Mayıs 2016 14:35


Türk vatandaşlarının hazirandan itibaren vize almadan Avrupa Birliği (AB) ülkelerine seyahat edebilmeleri için Türkiye'nin AB tarafından talep edilen 72 şartı çarşamba gününe kadar yerine getirmiş olması gerekiyor. AB Komisyonu 4 Mayıs'ta vize mecburiyetinin kaldırılmasıyla ilgili tavsiyesini açıklayacak. Komisyon'dan alınan bilgilere göre Türkiye hafta sonuna kadar kriterlerden sadece 62'sini yerine getirebilmişti.

AB Komisyonu bütün kriterlerin yerine getirilmesinde ısrar ederse, vize muafiyetinin ertelenmesi gerekecek. Türk hükümeti böyle bir durumda mültecilerin Yunanistan'a geçişine engel çıkarılmayacağını, ya da AB'nin sınır dışı ettiği mülteci adaylarını kabul etmeyeceğini duyurmuştu. Vize konusunun şeklen mülteci meselesiyle ilgisi olmamasına rağmen Türkiye AB üzerindeki baskıyı arttırabilmek için iki konuyu birleştirmişti.

Türkiye'nin eli güçlü

‘European Policy Centre' adlı düşünce kuruluşundan Janis Emmanouilidis Komisyon'un vizenin kaldırılması tavsiyesinde bulunacağını ve anlaşmanın haziran sonunda yürürlüğe girebilmesi için kriterleri yerine getirme süresini haziran ayı ortasına kadar uzatacağını tahmin ediyor. Janis Emmanouilidis Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, ‘vize kolaylığının Türkiye ile AB arasında varılan mülteci anlaşması açısından ne kadar önemli olduğu bilindiği için mutlaka ilerleme kaydetmek istendiğini' söyledi.

AB Komisyonu'nun süre açısından olduğu kadar içerik açısından da tavizde bulunmasından endişe ediliyor. Komisyon başkan vekili Frans Timmermans kriterlerin pazarlık konusu olmadığını söylemişti. Avrupa Parlamentosu'nun Hollanda milletvekillerinden Sophie in't Veld ise Komisyon'un Türkiye'nin vize kriterlerinde sağladığı ilerlemeyi Timmermans'ın söylediği titizlikle değerlendireceğinden kuşkusu olduğunu dile getirmişti. AB bu konuda köşeye sıkıştığı için Türkiye'ye ‘tenzilat' yapılabileceğinden endişe duyanların sayısı hayli fazla.

Avrupalıların çekindikleri bir diğer husus ise, Kürt meselesi yüzünden Ortadoğuluların yerine Kürtlerin vizesiz AB ülkelerine gelerek iltica başvurusunda bulunmaları ihtimali.

İhtiyaç halinde ‘imdat freni’ çekilebilmeli

Avrupa Parlamentosu’nun muhafazakâr kanadı bu nedenle ‘imdat freni’ opsiyonunu gündeme getirdi. Muhafazakârların parlamento grup başkanı Manfred Weber bir gazetede yayınlanan demecinde, ‘Türkiye ile ortaklık aradıklarını ancak saf olmadıklarını’ belirtmiş ve “Türkiye kriterlere süreklilik kazandırmadığı takdirde vize muafiyeti kaldırılabilmelidir”, demişti.

Vize muafiyetinin askıya alınabilmesi şıkkını Almanya ve Fransa hükümetleri de savunuyor. ‘İmdat frenine’ sadece Türkiye değil ama bu tip anlaşmaların yapıldığı diğer ülkeler için de zaten başvurulabiliyor. Türkiye’ye uygulanacak vize muafiyetinin altı ay ya da daha uzun süre dondurulması mümkün. Bu uygulamaya, AB ülkelerine geldikten sonra Türkiye’ye dönmeyenlerin artması durumunda başvurulabilecek.

‘İmdat freni’ iltica talebiyle AB’ye gelen ancak bu statüyü kazanma ihtimali zayıf olanların artması ya da Türkiye’nin iade edilen vatandaşlarını kabul etmemesi durumunda da devreye sokulabilecek. Bu kriterlerin tekinin ihlal edilmesi AB’ye vize muafiyetini kaldırma hakkını kazandıracak. Almanya ve Fransa’nın bu mekanizmayı daha kolay ve daha çabuk devreye sokabilme talebi AB Komisyonu tarafından da destekleniyor.

Janis Emmanoulidis Türklere vize muafiyeti tanınmasının 2015'teki gibi mülteci akınına yol açabileceğine ihtimal vermiyor. Emmanoulidis Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, “Gerçi Türkiye mültecileri geri kabul anlaşması sayesinde pozisyonunu güçlendirip baskıda bulunma imkânına kavuştu. Ancak Ankara'nın ekonomik ve siyasi bakımlardan AB'ye ihtiyacı var. Siyasi zorluklar içindeki Türkiye AB'de siyasi dost kazanmaya mecburdur”, dedi.