Dünya

Anbar'da IŞİD tehlikesi

IŞİD Irak'ta ilerlemeyi sürdürüyor. Örgüt, özellikle ülkenin batısındaki Anbar vilayetinde kontrol ettiği alanları genişletiyor. Uzmanlara göre, Anbar düşmek üzere, başkent Bağdat ise büyük tehlike altında.

20 Ekim 2014 17:28


Tüm dünyada gözler Suriye'nin kuzeyindeki Kürt kenti Kobani'de IŞİD ile Kürt güçleri arasındaki çatışmalara çevrilmişken IŞİD örgütünün Irak'ta ilerleyişi sürüyor. Bölgeden gelen son bilgilere göre, Irak'ın batısındaki Anbar vilayetinin yüzde 80'i IŞİD'in kontrolüne geçmiş durumda. Felluce kentinin ardından, ekim ayının başında Irak'ın batısındaki Hit ve Kubaise kentleri de IŞİD'in kontrolüne geçti. Bu kentler stratejik açıdan oldukça önemli, zira Suriye'den Bağdat'a uzanan ana koridor bu rota üzerinde bulunuyor. Dolayısıyla Anbar'da IŞİD'in güçlenmesinin, Bağdat'a yönelik tehdidi daha da artırdığına dikkat çekiliyor. Almanya'nın Mainz kentinde bulunan Arap Araştırmaları Merkezi'nden Günter Meyer, Irak Ordusu'nun IŞİD'e direnebilecek durumda olmadığını söylüyor.

Irak askerlerinin çoğu hayatını Anbar vilayeti için tehlikeye atmak istemiyor. Zira Irak Ordusu'nun büyük bir kısmı Şiilerden oluşuyor. Anbar ise Irak'ta Sünnilerin kalesi olarak görülüyor. Şiiler ile Sünniler arasındaki düşmanlık bölgede günlük hayatın bir parçası. Irak ordusu, Irak'ın ikinci büyük barajı olan Haditha Barajı ile Ramadi Barajı'nı korumayı şimdilik başardı. Ancak bu barajların IŞİD'in kontrolüne geçmesi halinde bunun ciddi sonuçları olabileceğine dikkat çekiliyor. Uzman Günter Meyer, böyle bir durumda örgütün hem su ve enerji ikmalini, hem de Bağdat çevresindeki tarımı da kontrol edebileceğini belirtiyor. Meyer, “Resmi verilere göre, bölgenin yüzde 80'i IŞİD kontrolü altında iken, örgütün çevrede ilerleyişinde de çok büyük bir değişiklik olmayacaktır" diyor.

'Sünnilerin güveni tesis edilmeli'

Anbar vilayetinde, Irak Ordusu'na ait önemli tesisler de bulunuyor. Bu nedenle bölgenin IŞİD'in silah ve mühimmatları da ele geçirebileceği, böylelikle Bağdat hedefine daha da yaklaşabileceği belirtiliyor. Bağdat'ta ise endişe büyük. Bağdat yönetimi ABD'nin öncülüğündeki uluslararası koalisyonun yardımlarına umut bağlamış durumda. Ancak şu ana kadar koalisyonun havadan bombardımanı IŞİD'in Anbar'daki ilerleyişini durdurmaya yetmedi. Alman uzman Günter Meyer, ABD'nin ilk planının IŞİD'e karşı Saddam Hüseyin döneminde Irak ordusunda görev almış Sünni askerlerden oluşan bir birlik kurmak olduğunu ifade ediyor. Ancak uzman, Şii milislerin Irak'ta insan hakları suçları işlediğinin ortaya çıkmasından bu yana, Sünnilerin IŞİD'e karşı savaşma isteğinin de azaldığını vurguluyor. Uluslararası Af Örgütü, geçen hafta açıkladığı raporda, Irak'ta Şii milislerin intikam amaçlı Sünnileri kaçırdığına ve infaz ettiğine; savaş suçu işlediğine dikkat çekmişti. Raporu hazırlayan uzman Donatella Rovera, Bağdat yönetimini eleştirerek, “Şii milislerin böyle korkunç eylemleri rutin haline getirmesine izin vererek savaş suçunu tasvip, ülkedeki şiddet kısırdöngüsünü ise teşvik ediyor” dedi. Uzmanlar, Anbar vilayetindeki Sünnilerin hükümete güveninin yeniden tesis edilerek Sünnilerin IŞİD'le mücadeleye katılmaları gerektiğini belirtiyor. Zira ancak bu sayede Anbar'ın ‘düşmesinin' önlenebileceği ifade ediliyor.