Anayasa Mahkemesi, kitlesel basın açıklamasına katılımın polis tarafından engellenmesini, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali olduğuna karar verdi.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Eğitim -Sen İzmir Şubesi'nin 4+4+4 eğitim sistemini protesto etmek için İzmir'den Ankara'ya hareket etmeleri sırasında yapılan polis müdahalesi ile ilgili kararı Resmi Gazete 'de yayımlandı. Öğretmenler Özcan Çetin, Orhan Bayram, Veli Irmak, Tunay Özaydın, Deniz Doğan ve eğitim müfettişi Ali Rıza Özer, 4+4+4 eğitim sistemini protesto etmek amacıyla Ankara'da yapılacak olan basın açıklamasına katılmak için yola çıkacakları sırada İzmir'de polis tarafından orantısız güç kullanılıp durduruldukları gerekçesi ile AYM'ye başvurmuştu.
AYM'nin gerekçeli kararında şunlar belirtildi: “Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde polisin müdahalesi esnasında ortaya çıkan panik ve karmaşada gösteriye katılan ancak müdahale edilmesi gerekmeyen kişilerin de müdahaleden etkilenmesi mümkündür. Bu durumda polisin kontrollü hareket etmesi ve müdahaleyi gerektiren durumu yaratan kişiler dışındakilerin müdahaleden etkilenmemesi için gerekli tedbiri alması beklenir. Ancak müdahalenin oluşturduğu karmaşa ve panik ortamında bu tedbirlerin polis tarafından mutlak olarak uygulanmasının zorluğu da kabul edilmesi gerekir.”
Çeşitli yöntemlerle kişilerin Ankara'da yapılacak protestolara katılmasının engellenmesinin çoğulcu demokratik bir toplumda makul kabul edilmesinin mümkün olmadığına vurgu yapan AYM, yasadışı dahi olsa barışçıl amaçla yapılan bir protestoda grubun dağılması yönünde polisin daha sabırlı ve hoşgörülü olmasının beklenebileceğinin altını çizdi. AYM başvurucuların tamamının anayasanın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleneme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.